Kerameti Kendisinden Büyük: Evliliğin Tarihçesi

Yapıldığı zaman, evlere bereket, insanlara mutluluk ve keyif verdiğine inanılan, daha küçük bir çocukken bile evcilik oynayarak evli rolü yaptığımız evlilik, iki insanın, hastalıkta sağlıkta, iyi günde ve günde, ölüm onları ayırana dek el ele tüm zorlukları aşacaklarına inandıkları bir hayat ortaklığı.

Peki bu evlenme fikri ilk kimin aklına geldi?

İlk evlilik belgesi Mezopotamya bölgesinde bulunmuş.

Bilinen en eski evlilik belgesi, Yahudilerden kalma milattan önce 5. yüzyıla ait Aramca yazılmış bir papirüstür. Mezopotamya aynı zamanda ilk aşk şiirinin bulunduğu yer. O yüzden hiç şaşırmadık. Aşk şiirine buradan ulaşabilirsiniz.

Peki, gördüğümüz zaman bize derin bir ah çektiren, erkeklerin çoğunlukla takmayı unuttuğu bu yüzden sık sık tartışmalara sebep olan evlilik yüzüğü nasıl ortaya çıktı? Hangi insan, “madem evlendik, ikimiz de parmağımıza bir şey takalım ve insanlar birbirimize aşık olduğumuzu anlasın” fikrini ortaya attı?

Bu fikri ortaya atanın yine Mısırlılar olduğu ve tarihte ilk alyansı Mısır kraliçesi Nefertiti’nin taktığı söyleniyor.

Mısırlılar için çember şekli, sonsuzluk anlamına geliyor. Sevdikleri kadına yüzük takarak, aşklarının sonsuza kadar süreceği mesajını veriyorlarmış.

Romalılar'ın bu konuda farklı bir fikri var. Onlar sevdiği kadının kendisine ait olduğunu belli etmek için, yüzük alıyorlarmış. Yani etrafa bir nevi başı bağlı mesajı veriyorlar.

Peki evlilik yüzüğü neden sol elin dördüncü parmağına takılır?

Çoğunuz bilse de bundan bahsetmeden, evlilik konusunu konuşmak olmaz. Zaman içinde alyans takılan parmağın aslında kalbe giden tek damarın geçtiği parmak olduğu anlaşılmıştır. Bu yüzden kalbimizin sahibi için taktığımız yüzüğü de kalbimize giden parmağa takarız. Günümüzde doktorlar böyle bir şeyin gerçek olmadığını söylese de ben bu aşırı romantik düşünceye inanmayı tercih ediyorum.

Yakalamak için birbirimizi ezdiğimiz gelin çiçekleri de, evlilik ve düğün heyecanının en önemli parçalarından biri.

Gelin çiçeklerinin, bereket, tazelik ve bolluğu simgelediğine inanılıyor. Ömür boyu bahar gibi bir hayat sürmek isteyenler, çiçeğini unutmasın.

Ne yazık ki artık sadece süs amaçlı yapılan düğün pastaları...

Eski zamanlarda, buğdayın bereket ve doğurganlık getirdiğine inanıldığı için gelin ve damadın başında ekmek bölerlermiş. Daha sonra bir aşçı bunun çok kaba ve garip olduğunu düşünmüş ve çok katlı düğün pastası ortaya çıkmış.

Baldan tatlı balayı...

Eski zamanlarda evlenen çiftler, törenleri sırasında ve törenden sonra da 30 gün boyunca, bal likörü isminde bir şarap içiyorlarmış. Bu yüzden de ismi balayı olarak kalmış.

Ne diyelim, onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine...

Popüler İçerikler

Acun Ilıcalı Futbol Yatırımlarına Devam Ediyor: Yeni Takımı Slovenya'dan
Yasa Dışı Bahis Reklamı Soruşturması Noktalandı: Galatasaray'a Takipsizlik
Mike Tyson Kaybetti: Tarihi Mike Tyson - Jake Paul Maçında Neler Oldu?
YORUMLAR
28.03.2016

Valla etrafdaki hikayeleri dinleye dinleye evlilik fikrinden soğudum...Evlendim ne iyi yaptım diyene daha rastlamadım.Galiba bu kurumun miyadı bitti..

28.03.2016

hayırdır niye kızdın şimdi bana..:)

28.03.2016

evliliği anladım da bacanaklığı kim buldu peki

29.03.2016

Hepsini anladık da; benimde merak ettiğim, damat traşını kim uydurdu ve neden 150 tl.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ