Dostlarınız ya da aileniz size acıdıkları için yanınızda olduklarına inanırsınız. Sizi seviyor olma ihtimallerini düşünmezsiniz bile.
Bunun nedeni ise dışarıya yansıtmadığınız bir yanınız varmış gibi düşünürsünüz. Sonunda ortaya çıkacak ve herkes sizi yargılayacak gibi hissedersiniz.
Eğer bir gün gerçek yüzünüz ortaya çıkarsa çevrenizde kimsenin kalmayacağına inanırsınız.
Hiç kimsenin başaramayacağı bir şeyi başarmış bile olsanız kimse sizi sevinmeye ikna edemez. Mutlaka kötü düşünecek bir nedeniniz vardır.
Zaten başarılı olmanız sizin zekanızla ya da becerinizle ilgili bile değilmiş gibi gelir. Ya şansınızın iyi gittiğine ya da diğer dış etmenlerin yardımcı olduğuna inanırsınız.
Mutlu olmak en son sizin hakkınız gibi gelir. Ne başarılı ne de güzel/yakışıklısınızdır, kendinizi böyle hissettiğiniz için mutluluğa değer görmezsiniz. Üstelik daha çok çalışıp kendinizi yorarak bedel ödetirsiniz.
Hayatınızda iyi giden olaylara karşı karamsar bir yaklaşım sergilersiniz. Çok gülerseniz ağlayacağınıza inanmak gibi iyi giden şeylere karşı da kötü bir şey olacak hissine kapılırsınız.
Çok takdir edilerek alındığınız bir iş dahi olsa 'Bende ne buldular?' diye düşünüp durursunuz. Siz kendinizi yetersiz gördüğünüz için bir gün bu yalanın ortaya çıkacağını kurgularsınız.
Sabah uyandıktan sonra iyilik maskesi takıp öyle insanlar arasına karışıyormuş gibi hissediyor olabilirsiniz. Ya başarılı birisi gibi davranırsınız ya da çekici... Oysa gerçek siz o değilmiş gibi gelebilir.
Üst üste iltifatlar alsanız bile yeterince güzel/yakışıklı hissetmezsiniz. Hatta insanların size yalan söylediğini bile düşünebilirsiniz.
Diğer insanlardan farklı ve sahtekar gibi hissediyor olmanızın bedeli ise düzenli bir ilişki içerisinde olmak konusunda tedirgin olursunuz. Hem kaybetme konusunda hem de maskenizin düşmesinden endişelisinizdir.
Çoğu zaman insanlar kibir yaptığınızı düşünür oysa siz gerçekten kendinizi takdir edilesi hissetmezsiniz.
Çok iyi çalışıyor ve harika işler başarıyor olsanız bile buna inanmak sizin için mümkün değildir. Karşılığında aldığınız kazancı bile hak edip etmediğiniz konusunda şüphelisinizdir.
Ekip içerisinde ya da evde yapılacak küçük bir görev dağılımında bile çekimser kalabilirsiniz. Çünkü hem kendinize güvenmezsiniz hem de hangi konuda iyi olduğunuzdan emin değilsinizdir.
Mutlaka bir B planınız vardır. Hayatımdaki herkes giderse, sevgilim beni terk ederse ve işimden olursam, ne yaparım gibi düşünceler hep kafanızın bir köşesindedir. Bu yüzden bağlanmaktan uzaklaşır ve yeni planlar yaparsınız.
Zaten kendinize inancınız zayıfken bir de diğer insanlara çalışmalarınız hakkında açıklamalar yapmak, bunun kendi başarınız olmadığına inandırmak saçma gelebilir. Bu konuyu birine hiç açamadığınız için sizinle birlikte büyür ve depresyona sürükleyebilir.
Ticaret mi, akademi mi ya da sanat mı, hangi yaşa gelirseniz gelin asla emin olamazsınız. Sanki hayatınız hakkında bir bilinmeyen ya da gizem varmış gibi düşünür durursunuz. Birisi size gelip sen böyle birisin ya da bu işi yapabilirsin, diyecek gibi beklersiniz.
İyi bir işe ya da eşe sahip olmak için ne yapmalıyım, hayatımın iyi olması için ne kadar çalışmalıyım, ne kadar daha iyi olursam mutlu olurum gibi devamlı kendinizi kıyaslayacağınız düşüncelerde kaybolursunuz. Çoğu zaman bu hayat sizin değil, bir başkasınınmış gibi gelir. Üstelik hep daha kötüsü olacak hissi ile boğuşup durursunuz.
Sizin bir ilişkiniz ya da evliliğiniz olamaz, gibi gelir. Bunlar sorumluluk sahibi insanların yapabileceği şeylerdir. Oysa siz böyle bir sorumluluk alırsanız işleri mahvedeceğinizi düşünüp durursunuz.
e hepsi var. hele ki ilk kez büyük denebilecek bir para kazandığımda daha çok fark ettim bunların oldğunu.