Fili, fil olduğu için cezalandırır mısınız?
Fili, fil olduğu için cezalandırır mısınız?
Sparks World Famous Show'a ait gezici sirkte ABD şehirlerini baştan başa gezen fil, 'Yüce Mary' olarak da biliniyordu. Çünkü 4500 kilo ağırlığında ve 3,5 metre boyundaydı... Diğer bir lakabıysa 'dünyanın yaşayan en büyük kara memelisi' idi Mary'nin.
Bu sirkte aslanlar ve başka egzotik hayvanlar da bulunuyordu. Charlie ve eşiyse bu file hiç sahip olmadıkları bir çocuk gibi bakıyorlardı.
Enstrümanlar çalıyor, kafasının üzerinde durabiliyor ve hatta topları yakalayabiliyordu. Tüm bu yetenekleriyle şovun baş yıldızı olmuştu.
1916 yılına kadar bir yıldız olarak gelen ve artık 21 yaşında olan Mary'nin hayatı maalesef 1916 yılının Eylül ayında tam anlamıyla bir trajediye dönüşmek üzereydi.
Sirkin sıradaki şovu Virginia'daydı. Buraya vardıklarında daha önce hiç deneyimi olmamasına rağmen 'Red' Eldridge isimli bir adam, şovun filleriyle çalışmak üzere işe alındı. Görevleri arasında fillerin bakımlarını yapmak, beslemek ve su içirmek vardı.
Olay 11 Eylül günü gerçekleşti. Kingsport, Tennessee'deki şova hazırlandıkları süreçte Eldridge, Mary'nin sırtında oturmuş, onu su içmeye götürüyordu. Bu sırada ise elinde sivri uçlu bir kesici alet olan 'bullhook' bulunuyordu. (Ne yazık ki bu aletler günümüzde hala filleri eğitmek için kullanılıyor.) Yol üzerinde bir kavun gören Mary, yemek için meyveye uzanınca Eldridge tüm kuralları çiğneyip elindeki kesici aleti filin etine batırmaya ve kırbacıyla hayvana vurmaya başladı.
Görgü tanıklarının kimi bu noktada Mary'nin boynuzlarını adama batırdığını, diğerleriyse hortumuyla vurarak öldürdüğünü söylüyor. Fakat Mary'nin son hamlesinin adamın kafasına basarak parçalanmasına neden olmak olduğu biliniyor...
Farklı görgü tanıkları farklı şeyler anlatsalar da, sonuç kayıtlara olduğu gibi geçmiş durumda. Gösterinin yapılması planlanan kasaba, Eldridge'in ölümüne karşılık adalet istemeye başlıyor.
Silahlarla vurulmasına rağmen durdurulamayan Mary, en sonunda hapishanenin önüne zincirlenerek tutuklanıyor. 'Yüce Mary' artık 'Katil Mary' olarak adlandırılıyor.
Fakat kasaba sakinleri Mary olduğu sürece sirkin kasabaya girmesini engelleyeceklerini söylüyor. Mary'nin sahibi Sparks kalabalığın fili öldürmeye gittiğini görünce akıl almaz bir karar veriyor: kariyerini kurtarmayı seçiyor.
Neredeyse son 20 yılı birlikte geçirmelerine rağmen Sparks aldığı kararla bu yılları adeta çöpe atıyor ve sirkinin adını kurtarmak için Mary'yi halkın önünde kendisi idam etmeye karar veriyor.
Silahların işe yaramadığı biliniyor. Kalabalık zavallı fili iki tren arasında ezerek öldürmeyi ya da bacaklarını iki farklı yöne giden bir trene bağlayarak Mary'yi ikiye ayırmayı öneriyor. Sparks en sonunda Mary'yi asmaya karar veriyor.
13 Eylül günü Erwin kasabasında hazırlanan 100 tonluk vinç ile, Mary'nin yıllarca birlikte çalıştığı sirk çalışanları fili asıyorlar... Bu 'gösteriyi' içinde çocukların da olduğu 2500 kişi izliyor.
Bu zincir onu 1,5 metre havaya kaldırdığında kopuyor, acılar içinde yere düşen Mary'nin beli bu süreçte kırılıyor...
Asıldığı yerdeki tren raylarının yanına gömülen fili inceleyen doktor, Eldridge'in Mary'ye kesici aleti batırdığı yerde ileri derece enfekte olmuş bir diş olduğunu fark ediyor.
Mary'nin öldürüldüğü tren raylarına doğru kaçsa da, sonunda yakalanıp sirke iade ediliyor.
Mary'den 13 yıl önce 1903'te de Topsy isimli bir fil 3 bakıcısını ezdiği için elektrik verilerek idam edilmişti.
Günümüzden yalnız 26 yıl önce, 1994'te ise Tyke isimli bir fil Honolulu polisleri tarafından 87 kez vurulmuştu, hem de şovun ortasında özgürlüğüne doğru koşarak kaçtığı için.
İnsanların bir saatlik eğlencesi uğruna binlerce hayvan her gün cehennemin içinde yaşıyor.
Sirklere oldum olası karşıyımdır. Hayvanlar sizin eğlence aracınız yada oyuncağınız değildir!
allah cezanızı versin o kadar kötü oldum ki fotoğrafı görünce haberi okumak bile istemedim yüreğim dayanmaz diye, hem doğadaki bir hayvanı hapsediyorsun hem eziyet ediyorsun hem zarar görünce öldürüyorsun ve eziyetine devam ediyorsun. bu insanoğlunun hayvandan da öte yapacağı bir aşağılıktır, doğaya karşı değil de iç içe yaşamayı ve merhameti (her canlıya) ne zman öğreneceğiz acaba? bir çiçekten tutun da karıncaya, bir balinadan file kadar hiçbir canlıya zulmetmeye hakkımız yok. yapılan her şey elbet bir gün karşılığını bulur
Hayvanların gösteriye çıktığı sirklerin yasaklanması gerektiğini düşünüyorum. Salt bu sirkler hakkında değil, hayvanat bahçeleri ile ilgili de aynı düşüncelere sahibim. Buraların hayvanlar için işkencehaneden farkı yok. Ayrıca insanoğlunun da gezegenin hayrı için topluca yok olması gerektiğini...