Aslında bütüne en iyi hizmet edebilmek üzere, hücrenin en sağlıklı hale gelmesi için önceliğin kendinde olmasıdır.
Önceliğin sen olduğunda, hazinelerinle, değerlerinle, kıymetinle, kendine verdiğin değerlerine bakabilirsin. Bunları değerlendirdikçe, daha değerli ve değer gören olursun. Değerin bilinsin istiyorsan, o zaman sen kendi değerini bileceksin. Sen kendi değerini bildikçe, dış dünyada da bu değer görünür hale gelir. Çevrendeki insanlar, arkadaşların, akrabaların, eşin, dostun senin değerini bilmeye başlar. Çünkü hayat bir aynadır; senin içindeki değeri, çevrendeki insanlar sana yansıtır.
Önce sen sağlıklı ol. Önce sen mutlu ol. Sen mutluysan, aileni, çevreni, dostlarını da mutlu edebilirsin.
Eğer merkeze başkalarının mutluluğunu koyduysan ve kendini unutmuşsan, zamanla onları da mutlu edemeyeceğini fark edersin.
O yüzden kendi varlığının önceliğine odaklanmak önemlidir. Bunun için şu soruları kendine sorabilirsin:
“Sen nasıl mutlu olursun?”
“Neden/nelerden mutlu olursun?”
“Gerçekten bir mutluluk kaynağın var mı? Seni mutlu eden şey ne? Ya da neler?”
Eğer yoksa, oraya seni mutlu edecek, gerçekten ihtiyacın olan konuya bakarak, onu yeniden seçebilirsin.
Şu an’da göz kapaklarını kapat ve de ki:
“Gerçekten benim ihtiyacım olan şey ne?”
Cevabını gerçekten kalbinde bulduğunda, o zaman, o ihtiyacı hayatına çağır, davet et.
O ihtiyacın önceliğin olsun. Önceliğin kendin Olsun.
Sevgilerimle,
Görüşmek dileğiyle.