http://www.haberturk.com/gundem/haber/771980-millet-kelle-gorsun-
Isparta'nın Yalvaç İlçesi'nde evli ve 2 çocuk annesi, 26 yaşındaki Nevin Yıldırım, kendisine zaman zaman silah zoruyla tecavüz eden ve uygunsuz fotoğraflarını yayacağı tehdidinde bulunan 35 yaşındaki Nurettin Gider'i av tüfeğiyle vurduktan sonra başını kesti. Çuval içinde getirdiği Gider'in başını köy meydanına atan Yıldırım, 'Arkamdan konuşmayın. Namusumla oynamayın. İşte namusumla oynayanın kellesi' dedi.
http://t24.com.tr/haber/kocasini-kabloyla-bogarak-olduren-kadin-konustu,204587
'Macera avcısı' cinneti
Gülfidan, olayın yaşandığı 5 Kasım 2011 sabahını ise bazen yutkunarak, bazen susarak, bazen de avukatlarının yardımını alarak anlatmaya çalıştı. Her şeyin ‘Macera Avcısı’ adlı filmi izlerken olduğunu söyledi ve başladı anlatmaya, ”Filmin sahnelerinden birinde aktör ormanda geziyordu, o sırada ağaçtan akrep düştü, aktör akrebi sırtından düşürmeye çalışırken akrep bu defa pantolonunun içine girdi. Aktör iç çamaşırını çıkarmak için hamle yaptığı sırada eşimin kıskançlık huyunu bildiğim için gözlerimi kapatarak sahnenin bitmesini bekledim. Gözümü açtığımda aktörün sadece üstü görünüyordu. Uğur, bir anda ‘Böyle şeylere bakmak çok mu hoşuna gidiyor, neden bakıyorsun, ben evde yokken sen böyle filmleri mi izliyorsun’ diyerek bağırmaya başladı. Hazırlanmamı istedi, ablasıyla beni köye göndereceğini söyledi, bir yandan da tekme ve yumrukla dövüyordu”
'Soyun ve çık'
Soba karıştırmaya yarayan ucu eğik bir sopa ile bana vurdu, çaresiz bir şekilde kapıdan dışarı çıkmaya çalışırken bana ‘üzerindeki elbiseleri ben aldım soyun’ dedi. Zorla çırılçıplak soydu ve o şekilde sokağa çıkarmak istedi. Karşı çıktım. Bu defa saçlarımdan sürükleyerek evin salonuna getirdi. 10 dakika boyunca dövdü. Sonra giyinmemi istedi. Elektrikli sobanın başına geçti. Sırtını koltuğa dayadı ve bir sigara yaktı.
'Cinayet anları'
Gördüğü işkenceler gözünün önünden gitmeyen Gülfidan, eşini öldürme anını ise şöyle anlattı: “Uğur’un sigarasını bitirdiğinde tekrar bana eziyet edeceği düşündüm. Elektrikli sobanın kablosunu prizden çıkardım, ani bir refleksle yerde oturan Uğur’un boynuna dolayıp tüm gücümle sıktım. Yaklaşık 2 dakika boyunca sıktım. Sonra Uğur’un ağzından ve burnundan salya akmaya başlayınca korktum, Uğur da o anda yüz üstü yere düştü. Uğur’u yana çevirdim.
Benden bir bardak su istedi, hemen getirdim. Suyu getirdiğimde Uğur’a ‘Sen benim sevgime ve namusuma inanamadın’ diye bağırıyordum. Bana ‘sus’ işareti yaptı. Kafasını sağa sola sallamaya başladı ve ‘Beni boğ, yoksa çok kötü olacak. İyi boğ ama’ dedi. Uğur’un bu sözünden sonra beni öldüreceğini düşündüm. İkinci kez hamle yaparak, Uğur’un boynundaki kabloyu tekrar elime doladım ve sıktım. Kendimden geçmiştim. Pişmanlık duydum yaptığımdan. Sonra Uğur’un nabzına baktım, kalp masajı yaptım. Ancak Uğur’un kesin olarak öldüğünü anlayınca evden çıktım ve ablam Meryem’e olayı anlattım. Sonra babam ve dayım beni alarak karakola götürdü.”
'Çocukluk aşkımdı'
Gülfidan, eşinin ölümüyle sonuçlanan süreci şöyle anlatıyor, “Ben Balıkesir Üniversitesi El Sanatları Bölümü’nü bitirdim. Uğur ise ilkokul mezunuydu. Çocukluğumuzdan beri tanışıyoruz. Üniversiteye gitmeden 2 yıl önce flört etmeye başladık. Birbirimizi sevdiğimizi ailemizden sakladık. Üniversite bittikten sonra yani 10 ay önce kaçmaya karar verdik. Uğur beni kaçırdı ve hemen sonrasında da evlendik. Evliliğimizin 3 ayı güzel geçti ama daha sonra aşırı kıskançlığı şiddete dönüştü. Pencere bile açtırmıyordu. Hatta televizyona çıkan erkeklerden bile beni kıskanıyordu. Bu kıskançlığı 3 ay içinde şiddete dönüştü. Dövüyordu, tekme - tokat saldırıyordu, hakaret ediyordu, üzerimde sigara söndürüyordu.”
http://www.sabah.com.tr/yasam/2011/09/18/siddet-goren-kadin-esini-oldurdu
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde bir kadın, sürekli şiddet gördüğü kocasını bıçak, çekiç ve av tüfeği kullanarak öldürdü.
Edinilen bilgiye göre, Yenimahalle Tomurcuk Sokak'ta yaşayan Zozan S. (21), saat 20.30 sıralarında eşi Tevfik S. (30) ile henüz bilinmeyen bir sebeple tartışmaya başladı. Uzun süren tartışma sırasında cinnet getiren Zozan S., eşini önce bıçakladı, sonra başına çekiçle vurdu, ardından av tüfeğiyle eşinin karnına ateş etti.
Tevfik S., olay yerinde yaşamını yitirdi. Zozan S. ise, Doğubayazıt Emniyet Müdürlüğü'ne giderek, 'şiddet gördüğü için' kocasını öldürdüğünü söyledi.
http://www.stargazete.com/mobil/mobildetay.asp?Newsid=876733
Henüz 16 yaşında lisedeyken eşinin tecavüzüne uğrayan Ayşegül E., 'Ailem tecavüzü bilmiyordu. Kimseye anlatamadım. Utanıyordum. 20 yıl önce insanlar kötü gözle bakardı. Okuldan ayrıldım ve evlenmeye mecbur kaldım. Zaten kaçmam için anneme, kardeşime kötülük yapmakla beni tehdit ediyordu' diye konuştu.
'MUTLUYUM, HUZURLUYUM'
Pişman olup olmadığı yönündeki soru üzerine Ayşegül E., 'Öyle bir hissiyatım yok. Şimdi daha mutluyum, daha huzurluyum. Kafam rahat. Çocuklarım, 'Anne, bu akşam babam içkili gelecek diye beklemeyeceğiz' diyor. En büyük kızım 15 yaşında ve ben kendimi çocuklarıma adadım' dedi.
'20 YIL BÜYÜK CEZA ÇEKTİM'
Eşinin yaptıklarını unutmaya çalıştığını ifade eden Ayşegül E., 'Onun yaptıklarını çok fazla kafaya takmamaya çalışıyorum. Kendimi o kadar çok etkiledim ki hafızamda kayıplar bile oluyor. Çünkü yaptıklarını unutmak istiyorum. Ben 20 yıl çok büyük ceza çektim. 20 yıl az süre değil. Ömrüm gitti. 20 yılım çöp oldu ve bana kalan sadece 4 yavrum var. Onların dışındaki anıların hepsi kötü. Bu yüzden inşallah ceza almam ve çocuklarımdan tekrar ayrılmam' dedi.
http://www.haberturk.com/gundem/haber/962566-kocasini-bogarak-olduren-kadinin-kizlari-anlatti
Duruşmada tanık olarak dinlenen Ayşegül E.'nin kızı S.E., babasının eve alkollü geldiğini belirterek şöyle dedi:
' Anneme bira vermiyor diye kızdı. Ablamın ayaklarına tekme attı. 'Acıyor mu?' diye sordu. Ablam acımadığını söyleyince yine tekmeyle vurdu. Annem bunu görünce babamı kanepeye itti. Babam da annemin boğazını sıktı. Annemi kurtarmak için babama 'yapma' dedik. Babam, 'Siz bana karışamazsınız. 3 mermim var. Birini annenize, diğerlerini de karşı çıkanlarınıza sıkarım' dedi. Anneme, 'Seni buraya gömerim, kimsenin haberi olmaz. Ne annenler, ne de devlet bulamaz' dedi. Sobanın üzerindeki güğümü anneme fırlattı. Mutafa dağıttı. Kardeşlerime, 'sizi sevmiyorum' dedi. 'Bu gece uzun olacak göreceksiniz' diyerek üst kattaki odaya çıktı. Annem bize 'kaçın' dedi. Biz de yatak odasında yorganın altına sığındık. Biz 3 kardeş girdik. Ablam kapı aralığından bakıyordu. Bir süre sonra salondaki sesler kesildi. Polis gelince babamın öldüğünü öğrendim.'
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/27467201.asp
Tecavüzcüsünü öldürdüğü için idam edilen İranlı 27 yaşındaki Reyhane Cebbari
http://www.cnnturk.com/haber/dunya/anneye-son-mektup-sal-beni-ruzgara-gideyim
“ Sen bizlere okula giderken bir kavga ya da şikayet karşısında bir hanımefendi gibi olmamızı öğretmiştin. Nasıl davranmamız gerektiğinin altını ne kadar çok çizdiğini hatırlıyor musun? Senin deneyimlerin yanlıştı. O kaza başıma geldiğinde, öğrendiklerimin bana yardımı olmadı. Mahkemede beni soğukkanlı ve zalim bir suçlu gibi anlattılar. Hiç gözyaşı dökmedim. Hiç yalvarmadım. Kanunlara güvendiğim için ağlamadım. “
http://tr.wikipedia.org/wiki/Aileen_Wuornos
http://smegilmezer.blogspot.com/2012/12/aileen-wuornos-otostopcu-unlu-seri.html
Anne babası doğmadan önce boşanır. Babası daha sonra çocuk tacizinden suçlu bulunur ve hapishanede kendini asar. Aileen henüz altı aylıkken annesi bir not bırakıp çeker gider. Büyükannesi ve büyükbabası bakımını üstlenir. Ancak on üç yasındayken tecavüze uğrar, gayri meşru bir çocuk dünyaya getirdiği için o evden de kovulur. Hayatta kalmak için hurda bir arabada barınır, para için fahişeliğe baslar, uyuşturucuya alışır, çoğu zaman da ortalıkta sarhoş olarak gezer. Yine de yirmi yaşındayken yetmiş yaşında bir adamla evlenmeyi başarır ama kocasını bastonla dövdüğü için evliliği sadece bir ay sürer.
Aralık 1989'da 51 yaşındaki Richard Mallory onu arabasına alır. Ancak aralarında çıkan bir tartışma Richard Mallory'nin Aileen'i bağlamak suretiyle tecavüzüne kadar gider. Kendisini müdafa etmeye çalışan Aileen, Richard'ı silahla öldürür. Bu şekilde ilk cinayetini işleyen Aileen, Richard'ın cesedini ormanlık arazide bıraktıktan sonra arabasını alıp kaçar.
Mahkeme kararıyla Aralık 1989 ve Kasım 1990 arasında toplam 5 kişiyi öldürmekten suçlu bulunur ve ölüme mahkûm edilir. Rivayete göre, kararı duyunca 'Ben masumum. Umarım size de tecavüz ederler bok çuvalları' diye bağırmıştır.
Hanım Korkmaz, eşinin yıllarca kendisine cinsel ve fiziksel şiddet uyguladığını ileri sürdü. Eşinin olaydan 20 gün önce kendisine tecavüz etmeye kalkıştığını iddia eden Hanım Korkmaz, şunları kaydetti:
'Direnince beni soba demiriyle dövdü. Gece de beni bahçedeki direğe bağlayıp, gözümün önünde köpek ve eşeğe tecavüz etti. Bana, ’Sen insan mısın? Sen kadın mısın?’ diyordu. Daha önce de bu tür olaylar oluyordu. Zorla benimle cinsel ilişkiye giriyordu. Ters ilişkiye zorluyordu. Direndiğimde soba demiriyle dövüyordu. Boşanmayı düşündüm, ancak gidecek yerim yoktu. Eşimin hayvanlarla ilişkiye girdiğini çocuklarıma anlatamadım, utandım. Böyle bir şeyi nasıl anlatırım.'
Korkmaz, kızının evine gitmek istediğinde, 'Damadında gözün var' diyerek eşinin kendisine kızdığını ileri sürdü. Sanık Korkmaz, 'Beni tek başıma kızlarımın evine göndermiyordu. Damatlarıma karşı ilgim olduğunu düşünüyordu. Hatta bazen kızlarım, damatlarım hal hatır sormak için arayınca bana, ’Bak kocan arıyor, yattığın adam arıyor’ diyordu. Bir ara Amasra’ya gitmiştim. Döndüğümde evimizin alt katına kiracı almış. Ben de kiracının kim olduğunu merak ettim. Onunla konuştum diye beni dövdü ve bana ’Onunla yatıyorsun’ diyerek iftira attı' dedi.
’NAMAZ KILDIM, KAZMAYLA KAFASINA VURDUM’
Hanım Korkmaz, eşini öldürdüğü gece yaşananları da anlattı. Hanım Korkmaz, şöyle konuştu:
'O gece normal ilişkiye girdik. Sonra ters ilişkiye zorladı. Kabul etmeyince soba demiriyle dövdü. Sabaha kadar ağladım. Sabah namazını kıldıktan sonra kaza namazı kıldım. Bir anda ne oldu bilmiyorum, kendimi kaybettim. O kadar hakarete karşı kendimi kaybetmişim. Kazmayla kafasına vurdum, ancak kaç defa vurdum bilmiyorum. Daha sonra evden çıkıp yeni ameliyat olan oğlumu görmeye gittim. Torunlarımla hasret giderdim. Çok pişmanım, böyle bir şeyin olmasını asla istemezdim.'
http://www.radikal.com.tr/dunya/kocasini_kavurma_yapti-1070799
Pakistan'da 42 yaşındaki Bibi ilk eşinden olan 17 yaşındaki kızını taciz ettiği gerekçesiyle, kocası Ahmet Abbas'ı iple boğduktan sonra kol ve bacaklarını kesti sonra da tencerede kaynattı.
Kadın polise verdiği ifadesinde 'Kocam kızıma tacizde bulunuyordu, ona dokunmasına izin vermedim. Bir akşam çayına uyku hapı kattım, içtikten bir süre sonra uyudu, önce iple boğdum ardından bacak ve kollarını kestim, cesedi saklayacak yerim yoktu, bulunmasın diye etlerini tencerelere koyup, pişirdim' dedi.
http://yasam.bugun.com.tr/iskenceye-dayanamayinca-kocasini-oldurdu-haberi/1152685
Konya’nın Çumra ilçesinde kocası tarafından 11 yıl boyunca işkence ve cinsel istismara maruz kaldığı iddia edilen kadın, eziyetlere daha fazla dayanamayarak kocasını tabancayla vurarak öldürdü.
İddiaya göre, çiftçilikle uğraşan Ömer G. (33) 11 yıl önce severek evlendiği T.G’ye (27) ilk günden itibaren şiddet uygulamaya başladı. Ömer G.’den 2 tane de kız çocuğu dünyaya getiren T.G., çocukları için kocasının kötü muamelesine katlanmak zorunda kaldı. Ancak kocasının her geçen gün şiddetin dozunu artırması üzerine dayanamayan T.G., iki yıl önce babasının evine dönmek istedi. Çocuklarını yanına alarak evden kaçan T.G., gittiği baba ocağından da kocası tarafından tehditle yeniden eve döndürüldü. Genç, kadın eve döndükten sonra bu kez 10 yaşındaki büyük kızıyla birlikte kocasının şiddetine maruz kalmaya başladı. Ömer G.'nin şiddet uyguladığı 10 yaşındaki kızını evde yaşananları başkalarına anlatmaması için yatılı bir yurda verdiği de ileri sürüldü.
KARISINI TRAKTÖRÜN ARKASINA BAĞLAYIP SÜRÜKLEMİŞ
Mahallede sürekli kavga ettiği için çevresinde de sorunlu biri olarak tanınan Ömer G.'nin, sürekli şiddet uyguladığı karısını traktörün arkasına iple bağladıktan sonra 200 metre süreklediği ve ardından karşısına geçip keyif sigarası içtiği de öne sürüldü. Sürekli eşini eve kilitleyerek dışarı çıkmasına izin vermeyen Ömer G.'nin son olarak 5 gün öncede karısını eve hapsettiği öğrenildi. Eşini 4 gün boyunca aç ve susuz bırakan Ömer G.'nin eşinin tüm ağlamalarına rağmen dışarıya çıkmasına izin vermedi. Genç kadın, son olarak Çarşamba akşamı içki almaya giden eşine evde yalnız kalmaktan korktuğunu söyleyerek, kendisini de yanına alması için yalvardı. Bunun üzerine Ömer G., eşiyle birlikte içki almak için tekel büfesine gitti. Tekel bayisine geldiklerinde içkileri eşine zorla aldırmak isteyen Ömer G.'nin bu zorlamasına karşı çıkan eşini eve döndükten sonra bu kez kemerle tekrar dövmeye başladı.
“AL ŞU TABANCAYI KENDİNİ ÖLDÜR”
Büfeden içki almadığı için tüm gece şiddete maruz kalan T.G.'nin aynı gece eşi tarafından cinsel saldırıya da maruz kaldığı iddia edildi. Alkolün etkisiyle ruhsatsız silahıyla tehdit ettiği eşine zorla sahip olmak da isteyen Ömer G.'nin eşinin eline silahını tutuşturduğu ve 'Al şu tabancayı kendi öldür. Beni uğraştırma, bitir bu işi' diyerek dayak atmayı sürdürdüğü iddia edildi. Bütün gece aldığı alkolün etkisiyle sabaha karşı eşinin sızdığını gören T.G., eşine ait silahı alarak 6 el ateş etti. Vücuduna 4 kurşun isabet eden Ömer G.'nin vurulduktan sonra başucunda bulunan eşinin adını sayıkladığı öğrenildi.
http://www.haberturk.com/gundem/haber/880517-beni-kandirip-tecavuz-etti
Nilüfer K. 'Salih Kökçü bana tecavüz etti. Daha sonra benimle evleneceğini söyledi. İlişkimiz devam etti. Evlenmeyince aramızda tartışmalar yaşanmaya başladı.
Ben de durumu ağabeyime anlattım. Birlikte onun evine gittik. Ağabeyim onunla konuştu. Evli ve 3 çocuğu olduğun bu nedenle benimle evlenemeyeceğini söyledi. Birlikte dışarı çıktık. Beni kandırdığı için çok sinirlenmiştim. Yürürken kendimi kaybettim. Vurdum' dedi.
http://www.haberturk.com/yasam/haber/567035-yuvasini-yikan-tecavuzcuyu-oldurdu
F.K., Efkan İ. ile Korgan İlçesi’nde evliyken Abdullah T.’nin (30) tecavüzüne uğradı.
Olayın ardından genç kadını tehdit ederek sürekli ilişkiye zorlayan Abdullah T.’nin yaptıklarını öğrenen Efkan İ., eşine kızıp boşanma davası açtı. Boşanma kararının ardından F.K. Ünye’ye taşındı ve yuvasının yıkılmasına neden olan Abdullah T.’den intikam almaya karar verdi.
Tecavüz iddialarının ardından İstanbul’a taşınan Abdullah T.’yi konuşmak için Ünye’ye çağıran F.K., İnciraltı Mevkii’nde önceki akşam saat 20.00 sıralarındaki buluşmada intikamını aldı. Genç kadın, yanındaki ruhsatsız tabancayı çekip 3 kurşunla yaraladığı Abdullah T.’yi boğazına bıçak saplayıp öldürdü.
http://www.sabah.com.tr/yasam/2014/07/11/bebegini-doven-kocasini-oldurdu
Yasemin Kaymaklı geceleri bir lokantada çalışan eşinden pantolon kemeriyle dayak yediğini, sabah da eşinin bir yaşındaki bebeklerine ağladığı için vurduğunu görünce artık dayanamadığını söyledi. Mutfaktan aldığı bıçakla eşini vücudunun 3 yerinden bıçaklayıp evden kaçtığını anlatan kadın gözaltına alındı.
Özkan Kaymaklı'nın hamileyken de dövdüğü eşine yaklaşmama cezası aldığı, bir süre sonra akrabalarını devreye sokup doğacak çocuklarını bahane ederek eşiyle tekrar barıştığı öğrenildi.
http://www.milliyet.com.tr/eski-erkek-arkadasini-oldurdu-gundem-1919137/
Önceki gece eve gelen Selma Yıldız, eski erkek arkadaşı Semih Al'ı (22) evde buldu. Al ile tartışmaya başlayan Yıldız, tartışmanın büyümesi üzerine mutfaktan aldığı bıçakla eski erkek arkadaşını kalbinden bıçakladı.
Selma Yıldız'ın annesi Fatma Yıldız ise gazetecilere yaptığı açıklamada, kızının yaklaşık 2 yıl önce Elazığ'da Semih Al ile gönül ilişkisi yaşadığını ancak anlaşamayınca ayrıldıklarını söyledi. Al'ın ise kızının peşini bırakmadığını, sürekli tehdit ettiğini anlatan Yıldız, yaklaşık bir yıl önce de Semih Al'ın kızına darp ve tecavüzden dolayı cezaevine girdiğini belirtti.
Cezaevinde de Al'ın tehditlerine maruz kaldıklarını ve bu nedenle ifadelerini değiştirdiklerini belirten Yıldız, şunları söyledi: 'Semih Al'dan kurtulmak için Antalya'ya kaçtık. Kızım uzun süre psikolojik sorunlar yaşadı. Burada kendimize yeni bir hayat kurmak istemiştik ancak kızıma tecavüz eden bu kişi yeni hayata başlamamıza izin vermedi, izimizi bulmuş ve önceki gece eve geldi. Tehditler savurmaya başladı. Hayatı bize zehir etti. Bu yaşadıklarımıza inanamıyorum.'
http://www.haberturk.com/gundem/haber/783825-tecavuzcusunu-oldurdu-beraat-etti
Gaziantep'te daha önce kendisini kaçırıp tecavüzeden ve yeniden görüşmek isteyen 'hürriyeti tehdit, cinsel istismar ve hırsızlık' suçlarından sabıkalı Ali Kalkan'ı (43), randevu verdiği Şehirlerarası otobüs terminalinde sırtından bıçaklayarak öldüren evli Nafiye Kaçmaz (43), beraat etti.
Nafiye Kaçmaz daha önceki duruşmada verdiği ifadesinde, öldürdüğü Ali Kalkan'ın Hatay'ın Dörtyol İlçesi'nde portakal topladığı bahçede bekçilik yaptığını, Kalkan'ın bekçi kulübesinde tüfek ve köpekleri üzerine salma tehdidiyle kendisine tecavüz ettiğini, daha sonra da defalarca görüntüsünü çektiğini, eşi ve ailesine göstereceği tehdidiyle birlikte olmaya devam ettiğini ileri sürdü. Kaçmaz, 'Sürekli beni telefonla tehdit ediyor, nereye kaçsam beni buluyordu. Eşim durumu öğrenince kendisini öldürmeye karar verdi ama bulamadı. 8-10 kez aynı şekilde tehdit ve şantajla bana tecavüz etti. Nevşehir'e kaçtım geldi beni buldu. Savcılığa şikayetçi oldum, tutuklanmadı. Dörtyol Cumhuriyet Savcılığı'nda da şikayetlerim var. Hepsinden de delil yetersizliğinden takipsizlik kararı verildi' dedi.
İfadesinde Ali Kalkan'ın taciz ve şantajlarından kurtulmak için eşiyle karar verip Gaziantep'e taşındıklarını kaydeden Nafiye Kaçmaz, maktulün burada da izini bulduğunu vurgulayarak,
'Ailemi arayıp, beni 3 bin liraya satın aldığını söylemiş. Ağabeyim 'Siz mafyanın eline düşmüşsünüz. Gelip öldüreceğim, namusumuzu iki paralık ettiniz' dedi. Gaziantep'te de tacizleri sürdüğü için Cumhuriyet Başsavcılığı'na 4 defa şikayet dilekçesi verdim ama yine tutuklanmadı. Son olarak beni arayıp, Gaziantep'e geldiğini, zorla aldığı nüfus cüzdanımla 2 kredi kartı ve telefon kartı çıkardığını, yanına gitmezsem kartlarla harcama yapıp, telefonlarımı herkese dağıtacağını söyledi.
Kocama durumu söyledim. 'Kesinlikle gitme' dedi. Ama, ertesi gün eşim ayakkabı boyamaya gidince yine beni aradı. Yine tehdit etti. Gitmezsem beni rezil edeceğini söyledi. Yanıma ekmek bıçağını alıp otogara gittim. Bu sırada eliyle taciz edince bıçakla sırtına vurdum, kaçtı. Ben de taksiye binerek evime döndüm. Polis, gelip beni evimden aldı. Onu yaralayıp, benden vazgeçmesini söyleyecektim. Öldürmek istemiyordum. Ama, bana iki yılı zehir etti. Ben Diyarbakırlıyım. Namusuma saldırı olduğunda, bunu rızam dışında da olsa kimseye anlatmam, izah etmem mümkün değildi. Çünkü, kadın olarak hep beni suçlu görürler. Kaçacak, sığınacak bir yerim kalmamıştı. Verdiğim şikayet dilekçelerine rağmen beni Ali Kalkan'dan devlet de koruyamadı. Ama, öldüğü için pişmanım.'
İddiaya göre Tahsin İpekçi, 2007 yılı Nisan ayı ile 2009 yılı Mart ayı arasında, Hatice Çiçek’e birçok kez tecavüz etti. Tehdit edildiği için olaydan kimseye bahsedemeyen Hatice Çiçek, 2009 yılının ortalarında Maçka Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek kendisine tecavüz ettiğini ileri sürdüğü Tahsin İpekçi hakkında suç duyurusunda bulundu. Şikayet üzerine tutuklanan Tahsin İpekçi, yaklaşık 4 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.
İddialara göre İpekçi, yeniden Hatice Çiçek’i telefonla arayarak rahatsız etmeye başladı. 1 Mart 2010’da Maçka Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılandığı davada hakim karşısına çıkan Tahsin İpekçi, tecavüz iddialarını reddetti. Bunun üzerine Hatice Çiçek, olay günü sabah saatlerinde İpekçi’nin evden çıkmasını bekledi. Ağabeyi Mevlüt Çiçek adına kayıtlı av tüfeğini alarak Tahsin İpekçi’nin yolunu kesen Hatice Çiçek tüfeği ateşledi. Yere düşen İpekçi’nin başına önce dipçikle vuran, ardından da taşla ezen Hatice Çiçek, sonra da Jandarma’yı arayarak teslim oldu.
Öldürmeyi düşünmediğini belirten Hatice Çiçek, '3 yıl boyunca bu sıkıntıları yaşadım. Öldürmeyi planlamadım. Amacım baskısından ve tecavüzden kurtulmaktı. Öldürmeyi düşünseydim 3 yıl boyunca defalarca yapabilirdim. Cezasını çekmesini, bu sandalyede onun olmasını istiyordum. Evlenmeyi düşündüm, ona da mani oldu' dedi.