Kendine Özgü Boyama Teknikleri ve Çarpıcı Anlatım Dili ile İncelikle İşlenen Bir Sanat: Minyatür

Minyatür sanatı, çok ince işlenmiş küçük boyutlu resimler ve bu türdeki resim sanatları için kullanılan bir ifadedir. Osmanlı döneminde 'tasvir' ve 'nakış' olarak da adlandırılan minyatür, anlatılmak istenen konunun eksiksiz olarak aktarılmakta olması yönüyle dikkat çekiyor. Bu nedenle de perspektif kullanılmıyor. Birçok özelliğe sahip olan bu eşsiz sanat hakkında merak ettiğiniz tüm detaylara içeriğimizin devamından ulaşabilirsiniz.

Minyatür Nedir?

Minyatür, kendine has boyama tekniği ve anlatım diline sahip olan ve bu dille çok ince bir şekilde işlenen küçük boyutlu resimlere ve bu tür resim sanatına verilen addır.

Minyatürün en yaygın kullanımı el yazması kitaplardadır. Bu kitaplarda metni görselleştiren, metinde yer alan bilgileri daha açık hale getiren minyatürde figürler birbirini kapamayacak şekilde yerleştirmesi esastır.

İslam dünyasında 'tasvir, tasvir-i humayun, şebih, suver, tarrahi, resm, resim, hurda(e) nakış, meclis, kalemişi' gibi şekillerde de adlandırılmıştır. Türkçede 19. yüzyılın sonundan itibaren 'minyatür' adıyla anılan bu sanat, tual, deri, duvar, aharlı kağıt, seramik, kemik, ahşap kutu ve kaplar, ipek gibi farklı malzemeler ve farklı amaçlar doğrultusunda tarih boyunca uygulanmıştır.

Minyatürün Tarihçesi

Minyatürlerin tarihi Mısır'a dayanmaktadır. Bilinen en eski minyatürler,  MÖ 2. yüzyılda papirüs üzerine yapılan ve Mısır'da rastlanan minyatürlerdir. Daha sonraki dönemlerde de Yunan, Roma, Bizans ve Süryani elyazmaları da bu sanat aracılığı ile süslenmiştir.

Hristiyanlık yayılınca İncil'leri süsleyen minyatür sanatı, Avrupa'da 8. yüzyılın sonlarında gelişmiştir. 12. yüzyıldan sonra da din dışı minyatürler yapılmaya başlanmıştır.

Türkler'de minyatür geleneği Orta Asya'da Uygurlar döneminde çıkmıştır. Uygur halkı arasında yayılmış olan Mani dininin kurucusu, Müslümanların “Mâni-i nakkaş' diye andıkları bir ressamdı. Bu kişi kitaplarını resimlerle süslemişti.

Selçuklu Hanedanının İran ile ilişkileri nedeniyle bu dönemde minyatür İran etkisinde kalmış. Osmanlı döneminde ise Selçuklu ve İran minyatürlerinden etkilenmeler gerçekleşmiştir.

Osmanlı döneminde bu sanat Kanuni Sultan Süleyman'ın tahtta olduğu dönemlerde zirveye ulaşmıştır. Uygulama şekli yüzyıllar boyunca toplumdan topluma değişen minyatüre zamanla ilgi azaldı ve bir sanatçı çevresinde geleneksel bir sanat olarak sürdürüldü.

Minyatürün Özellikleri

Minyatür, bolca sabır ve emek gerektiren bir sanat dalı. Bu sanat hakkında bilinmesi gereken bazı detaylar şunlar:

  • Minyatürde daha önemli olan kişi daha büyük çizilir.

  • Yakınlık uzaklık ve perspektif - ışık gibi unsurlardan bağımsız kalınır.

  • Minyatürcü öncelikle kullanacağı malzemeyi sert zemine serer ve ildişi çubuklar ya da mermer silindirlerle düzleyip parlatır.

  • Önceden tasarladığı motifleri kağıt üzerine ıslak fırça yardımıyla çizer.

  • Taslak çizildikten sonra ana hatlar, kırmızı ve siyah mürekkeple belirlenir.

  • Bazı sanatçılar alt zemine ince altın tozundan oluşan ince bir tabaka sürebilir. Böylece daha parlak görünür.

  • Minyatürde kök boya, doğal toprak boya tercih edilir. Böylece boyalar birbirine geçmez.

  • 14. ila 18. yüzyıl arasında boyaların sabit kalması için yumurta sarısı ilave  edilirdi.

  • Daha sonra yumurta sarısı yerini tutkala bıraktı.

Türk Tarihinde Önemli Minyatür Sanatçıları

okuryazarim.com
  • Nakkaş Nigari

  • Nakkaş Sinan Bey

  • Nakkaş Osman

  • Seyyid Lokman

  • Nakkaş Nakşi

  • Levni

  • Abdullah Buhari

  • Nakkaş Hasan

  • Matrakçı Nasuh

  • Süheyl Ünver

Günümüzde Minyatür Sanatı

Minyatür, günümüzde yerini çağdaş resime bırakmış bir sanattır. Süheyl Ünver'in çabalarıyla canlandırılmaya çalışılan minyatürü günümüzde şu sanatçılar icra ediyor:

  • Nilgün Gencer

  • Günseli Kato

  • Nusret Çolpan

  • Gülbün Mesera

  • Gülçin Anmaç

Bunun dışında yetişmekte olan birçok sanatçı vardır.

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!