'Bilinçaltının yönetmeni' olarak bilinen David Lynch, aslında bir yönetmenden çok daha fazlası. David Lynch hem bir yazar, hem bir ressam hem de sürrealist ve kendine has tarzıyla birçok kişiyi ve sinemacıyı etkilemiş bir yönetmen. Kendine has ve hiç kimseye benzemeyen tarzıyla gönüllerimizi fetheden David Lynch'in birbirinden tuhaf filmlerini gelin hep birlikte inceleyelim.
Frank Herbert'ın ünlü Dune roman serisinden uyarlanan film, uzun yıllar süren sancılı yapım sürecini takiben en sonunda David Lynch tarafından beyaz perdeye aktarılmıştı. David Lynch'in prensi Kyle MacLachlan'ın başrolünde olduğu film, ünlü bilimkurgu romanı Dune'un üç ailenin bir çöl gezegeni üzerinde hakim olma mücadelesi verdiği, farklı ve geniş evreninde geçiyor.
Film, her ne kadar David Lynch yapımlarında görmeye alışık olduğumuz öğeleri içermese de konusu, hikayesi ve atmosferiyle etkiliyor. Dune: Çöl Gezegeni, bilimkurgu sevenlerin ve David Lynch hayranlarının kaçırmaması gereken bir film.
Dağıtımcılarının bile ellerindeki filmi nasıl tarif edip nasıl pazarlayacaklarını bilmediği, yer verdiği 'tavşan ailesi' sit-com'undan büyük bir kısmının omuz kamerasıyla çekilmesine kadar barındırdığı birçok öğeyle Inland Empire, belki de David Lynch'in en tuhaf filmi.
Ünlü oyuncu Laura Dern'in canlandırdığı aktris Nikki Grace, bir filmde canlandıracağı karakterine girmeye başladıkça hayatında tuhaf şeyler olmaya başlar ve gerçek olanla gerçek olmayan arasındaki ince çizgi yavaş yavaş kaybolur. Lynch tarzı sinemasal yolculukları sevenler için kaçırılmaması gereken bir film.
Başrollerini Nicolas Cage ve Laura Dern'in paylaştığı Vahşi Duygular, zaman zaman geri plana atılsa da David Lynch'in filmografisinde çok önemli yere sahip bir film. Filmin yardımcı oyuncu kadrosunda Willem Dafoe, Isabella Rossellini, Harry Dean Stanton gibi güçlü isimler bulunuyor.
Filmin, Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülüne layık görüldüğünü de hatırlatalım. Özellikle Willem Dafoe'nun oyunculuğunun öne çıktığını söyleyebiliriz. Vahşi Duygular; sadece David Lynch severlerin değil, tüm sinema bağımlılarının izlemesi gereken bir film.
David Lynch'in televizyon başyapıtı İkiz Tepeler'in hem devamı niteliğinde olan hem de dizideki olayların öncesini konu alan Twin Peaks: Fire Walk With Me filmi, İkiz Tepeler dizisinde cinayetini çözmeye çalıştığımız Laura Palmer'ın son haftasını anlatıyor. Film, zamanının çok ötesinde bir dizi olan İkiz Tepeler'de cevap bulamadığı soruların yanıtını öğrenmek isteyenler ve bir televizyon klasiğinin bir sinema filmiyle nasıl tamamlanabileceğini görmek isteyenler için birebir!
Ülkemizde de aynı isimle vizyona giren Eraserhead, David Lynch'i sinema dünyasına kazandıran ilk film olma özelliği taşıyor. Tarif etmesi gerçekten zor bir film olan Eraserhead için aslında David Lynch tarzı bir korku filmi diyebiliriz. Yeni doğmuş mutant çocuğu, sinirli kız arkadaşı ve çevresindeki diğer problemlerle baş etmeye çalışan Henry Spencer'ın tuhaf hikayesini konu alan film, rahatsız edici atmosferi ve hikayesi ile gerçekten çok orijinal bir çalışma olarak dikkat çekiyor.
Eraserhead, David Lynch'in sinema serüveninin nasıl başladığını merak edenler için kaçırılmaması gereken bir film.
Başrollerinde Bill Pullman, Patricia Arquette ve Robert Loggia gibi tecrübeli oyuncuların bulunduğu Kayıp Otoban, David Lynch'in en beğenilen ve en bilinen filmlerinden biri. Birçok sinemaseverin favori David Lynch filmi olan Kayıp Otoban; sürrealist tarzıyla, rüya gibi akışıyla ve tuhaf karakterleriyle tipik bir David Lynch filmi.
Film, David Bowie'den Smashing Pumpkins'e ve Rammstein'dan Marilyn Manson'a uzanan muhteşem müzikleriyle de dikkat çekiyor. Kayıp Otoban, David Lynch sinemasını merak edenler için kesinlikle ilk izlenmesi gereken filmlerden biri.
Başrollerini Isabella Rossellini, Dennis Hopper ve David Lynch'in vazgeçilmez oyuncusu Kyle MacLachlan'ın paylaştığı film, yerde kesilmiş bir kulak bulan bir üniversite öğrencisinin bir gece kulübü şarkıcısı ve bir grup psikopat suçluyla maceraya atılmasını konu alıyor. Bir David Lynch klasiği olarak kabul edilen Mavi Kadife, sizi unutulmaz bir yolculuğa çıkaran bir psikolojik gerilim filmi.
Filmde, oksijen maskeli katil Frank Booth rolüyle en iyi yardımcı oyuncu dalında Altın Küre ödülüne aday gösterilen Dennis Hopper'ın muhteşem oyunculuğu dikkat çekiyor. Mavi Kadife, uzun süre akıllardan çıkmayacak sahneleriyle mutlaka izlemeniz gereken bir David Lynch filmi.
Naomi Watts ve Laura Harring'in başrollerini paylaştığı Mulholland Çıkmazı, David Lynch denince akla ilk gelen filmlerden. Film, Naomi Watts'ın canlandırdığı Betty Elms'in evinde hafızasını kaybetmiş yaralı bir kadın bulmasının ardından çıktığı tuhaf yolculuğu anlatıyor. David Lynch'in sürrealist tarzını en iyi yansıtan filmlerden olan Mulholland Çıkmazı, David Lynch sinemasını merak edenler için çok iyi bir başlangıç filmi.
David Lynch'in öncelikle bir televizyon dizisi yapmak için pilot bölüm olmak üzere çektiği Mulholland Çıkmazı, ABC kanalı tarafından reddedilince tekrardan bir sinema filmine dönüşüyor. Sinemaya yaptığı bu katkı için ABC kanalına teşekkür ediyoruz.
Alıştığımız David Lynch filmlerinden çok farklı bir yapıya sahip olan The Straight Story, hasta olan kardeşiyle ilişkisini düzeltmek için çim biçme makinesiyle tuhaf bir yolculuğa çıkan 73 yaşındaki Alvin Straight'in gerçek hayata dayanan enteresan hikayesini anlatıyor. Filmin, David Lynch'in bilinen eserlerinin aksine daha 'düz' bir anlatıya sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye adayı olan Straight'in Hikayesi, David Lynch'in kendine göre farklı bir sinema konseptinde neler yapabileceğini görmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir film.
David Lynch'i büyük kitlelere tanıtan film olan, 8 Oscar adaylığına sahip Fil Adam için belki de David Lynch'in en başarılı işlerinden biri diyebiliriz. Başrollerinde John Hurt ve Anthony Hopkins'in bulunduğu Fil Adam, sadece David Lynch severlere değil tüm sinemaseverle hitap edebilecek, sinema tarihinde çok önemli yeri olan bir film. Fil Adam, John Hurt'un canlandırdığı, ender görülen bir rahatsızlık sebebiyle yüzü deforme olan John Merrick'in acıklı ve hüzün dolu hikayesini anlatıyor.
David Lynch'in, bu filmle hem senarist hem de yönetmen olarak Oscar ödüllerine aday gösterildiğini de ekleyelim. Fil Adam, tüm sinemaseverlerin mutlaka izlemesi gereken bir film.
Hem de iyi bir müzisyen. Sonunda güzel bir içerik buldum burada. :)