Sartre'ın dediği gibi, yaşadığı hiçbir şeyi o hak etmedi. 1821 yılında doğduğundan beri acılar yaşamıştır, doğrudur; fakat kendi kendisine 'acılar' yaratıp bunu şiirlerine döken şairler de vardır. Baudelaire onlardan biriydi. Çevresinde gördüğü her şeyden tiksinti gördüğü de doğru, hatta kitabının başına ben bu kitaba tüm tiksintimi döktüm dediği de doğru. Mutsuzluğu güzel gördüğü, mutlu olduğunu söyleyen herkesin yalan söyleyebileceğini düşündüğü, erdemli olmanın belki de her şeyden önemli olduğunu söylediği ve hayatını bitirmek istemesinin tek nedeninin aslında çevresinde gördüğü her şeyden sıkılmış olması ve yeni şeyler hissetmek istemesi olduğu da doğru. Peki bunu nasıl yansıttı Baudelaire sanatına? Neler anlattı bize kitaplarında?