Öncekilere hiç benzemeyen bir yazdı. Sybil sonbahar gelmeden Mickey’e yüz öpücük vereceğine söz vermişti. Ancak oğlan kızı sadece 73 kere öpebilmişti. Bu hoş, romantik ancak hayal kırıklığı yaratan bir yazın öyküsüdür ve Gürcistan ormanlarının derinliklerinde kaybolmuş güzel, romantik, küçük, sakin bir köy olan Karsnye Utki’de geçer. Burada ilginç insanlar yaşamaktadır ve yaşam her zaman olduğu gibi votkayla desteklenerek yavaş ve güvenli bir biçimde akıp gitmektedir. Derken çok daha sıcak geçen, güneşin tutulduğu o yaz gelir. Yazla birlikte de 14 yaşında çok güzel, ama arsız bir Lolita olan Sybil, yaz tatilini geçirmek için teyzesi Martha’nın yanına gelir. O ayrıldığında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır... Daha ilk gününde Sybil eski gözlemevinin bekçisi, yalnız bir dul olan Alexander’e tutulur. Alexander 41 yaşındadır ve Sybil’in henüz aşık olunamayacak kadar küçük olduğunu düşünür. Aynı hızla, bu kez de Alexander’ın 14 yaşındaki oğlu Mickey Sybil’e tutulur...
Çok fazla sanat filmi adamı değilimdir ama Mandariinid filmini kesinlikle izleyin derim