Kendi Kendimizin Terapisti Olabilmek: Kendini Tanı Kendini Bil!

“Kendini tanı” der Sokrates... Kendini tanı ve kendine ilk önce sen yardım et manasında duymak gerekir bu sözü... Çünkü ruhsal sorunların bilimsel yollarla tedavisi olan psikoterapiye ihtiyaç duymadan ve bir psikoterapiste başvurmadan önceki aşamalarda, insan kendi kendinin terapisti olabilecek ve ruhsal sorunlarıyla baş edebilecek beceri ve güce sahiptir. İş, bu gücün ve becerinin nasıl kullanılacağını bilmekte biter. Bunun da ilk koşulu “kendini tanımak”tır.

Örneğin, şöyle düşünebiliriz: Yeni bir cihaz aldığımızda, onu kullanma kılavuzunu okumadan bildiğimiz kadarıyla kullanırsak, en etkili ve doğru biçimde kullanıp kullanmadığımızdan emin olamayız; üstelik hatalı kullanarak zarar verip bozulmasına neden olabiliriz. Benzer şekilde kendimizi tanımdan, kendimizle ilgili doğru ve yeterli bilgiye sahip olmadan, duygu, düşünce ve duyumlarımızın farkında olmadan hem kendimizi, sevdiklerimizi ve hayatı olduğu gibi koşulsuzca sevip kabul edemez hem çevremizle etkili ve sağlıklı ilişkiler kuramaz hem de kendimizi ve hayatımızı dışarıdan gelen etkilere karşı doğru bir şekilde konumlandıramayız. Bunun sonucunda da yaşadığımız ruhsal sorunların üstesinden gelebilmemiz mümkün olmaz. François de la Rochefaucauld’un dediği gibi:

Çoğu zaman insan kendi kendini yönettiğini sanır ama aslında yönetilir. Kafasıyla bir amaca doğru yönelirken, gönlü hiç fark ettirmeden onu bir başka yöne sürükler.

Kendini tanımak...

“Sen kendini tanımadığından neşelenmedin, huzura kavuşmadın. Eğer kendini tanısaydın, sende kimin misafir olduğunu bilirdin; memnuniyetsizlik, huzursuzluk denilen şeyler sana bir daha gelmezdi” demiştir Mevlana... Bu nedenle kendini tanımak, kişinin tüm psikolojik ve fiziksel özelliklerini, güçlü ve zayıf yönlerini, amaç ve değerlerini, yeteneklerini ve becerilerini bilmesi, duygu, düşünce ve davranışlarının farkında olmasıdır. Kendi davranışlarının farkında olma ve kendi kendini analiz etme, kendini sürekli ve dürüst bir biçimde sınavdan geçirmeyi kapsar.

Kendini tanıyan kişi yaşadıklarının farkında olur ve bunları doğru bir şekilde değerlendirir, yaşayabilecekleri karşısında neler hissedeceğini, neler düşüneceğini ve nasıl davranacağını öngörür ve buna göre hareket eder. İnsan kendisini verimli ve etkili, yaşamını da anlamlı bir hale getirmek için kendini iyi tanımalı, gelişim hızını, ilerleme isteğini, hayattan ve kendisinden neler beklediğini, bu istek ve beklentilere ulaşmak için neler yapabileceğini, dünyada varoluş amacını ve bu amaca uygun olarak yapması gerekenleri iyi düşünmeli, öğrenmeli ve sorumluluk alarak yapmalıdır. İnsanın kendini tanıması, davranışlarını gözlemesini, yorumlamasını ve yorumlarının doğruluğunu sonraki yaşantıları ile sınamasını, karşılaşacakları ile cesurca yüzleşebilmesini ve yaşadığı duygulara katlanabilmesini gerektirir. Bu süreçte zaman zaman başkalarının değerlendirmelerini alması ve diğer insanlar üzerinde yarattığı etkileri gözlemesi yararlı olur.

Kendi kendinin terapisti olmak...

Vücudumuzu ve organlarımızı tanırız; hangi organımızda bir sorun olduğunu hemen anlarız çünkü normal işlevlerini yerine getirirlerken onların farkında bile olmadığımız halde, herhangi bir sorun nedeniyle bu işlevlerde oluşan aksaklıklardan sonra ortaya çıkan belirtileri hemen fark eder ve bir şeylerin yolunda gitmediğini anlarız. Rahatsızlığımızı gidermek için önce evde kendimiz çare ararız.

Başımız ağrıyorsa ağrı kesici ilaç içeriz, karnımız ağrıyorsa sıcak su torbası koyarız, boğazımızda bir sorun varsa tuzlu suyla gargara yaparız. Böylece, önemli bir nedenden kaynaklanmayan bir ağrıyı çekmekten kendi kendimizi tedavi ederek kurtuluruz ya da daha ciddi bir durum varsa, ağrıyı dindiremezsek bile en azından doktora gidene kadar hafiflemesini sağlamış oluruz. Ne var ki, söz konusu olan ruhsal rahatsızlıklar olunca aynı şekilde davranmayız çünkü ruhsal sorunlar genellikle fiziksel belirti vermediği için, fark edilmeleri ve kabul edilmeleri gerçekten zordur. Fark edemediğimiz için de sorunun çözümüne yönelik yapabileceğimiz basit bir şeyi yapma şansımız olmaz ve bu yüzden de sorun bir kartopu gibi büyümeye devam eder.

Oysa tıpkı fiziksel acılarda olduğu gibi ruhsal acılarda da ilk müdahaleyi yaparak kendimizi rahatlatabilir ve belki de müdahale edilmezse büyüyüp önemli bir sorun haline gelecek geçici bir durumu en başından çözebiliriz. Diğer bir deyişle kendi kendimizin terapisti olabiliriz, kendimizden haberdar olabiliriz.

Jules Bernard’ın dediği gibi:

Toprağında zengin bir altın damarının olduğundan habersiz toprak sahibi gibi, insanlar da kendi zayıf ve kuvvetli taraflarını çok zaman bilemezler.

İnsan içindeki altın değerindeki bilgileri fark ettiğinde kendinden de haberdar olur. Kendimizden ne kadar habersiz olduğumuzu, hayatımıza yukarıdan ve dışarıdan bakıp gözden geçirerek ve yazdıklarımızı tekrar okurken anlarız. Bunun için gerekli olan ilk şey kendimizi tanımaktır ama bunun için yalnızca sezgisel bir farkındalık yeterli olmaz; bir yanı eksik kalır. Bu eksiklik de bilgi ile tamamlanabilir. İhtiyacımız olan bilgi, insan psikolojisinin temel özellikleri ve süreçlerinin işleyişi ile ilgili temel bilgilerdir. Bu bilgilere sahip olmamız, davranışlarımız, düşüncelerimiz ve duygularımız konusunda doğru değerlendirmeler yaparak kendimizi tanıma sürecini tamamlamamızı sağlar ve kendi kendimizin terapisti olmamıza yardımcı olur. Çünkü kendi kendisine yardım etmeyi bilmeyene, kimse yardım edemez. İşte En İyi Terapistim BEN kitabımın amacı bu bilgileri sunarak kendinizi tanıma sürecinizde size katkı sağlamaktır. Unutmayın; hayatınızı kendinizi tanıdığınız ölçüde güzelleştirebilirsiniz.

E. Cummings’in dediği gibi:

Yalnızca kendiniz olmak demek, sizi kendinizden başka herkese dönüştürmek için elinden geleni ardına koymayan bir dünyada, her insanın girebileceği o en zorlu savaşa girmek ve durmaksızın savaşmak demektir.

Web

Instagram

Facebook

Twitter

YouTube

Popüler İçerikler

Narin'le İlgili Soruşturmada İmamın Gözaltı Nedeni Belli Oldu: Konuşmasınlar Diye Kur'an'a El Bastırmış
Vefatından İki Gün Önce Armağan Çağlayan'ın Programına Konuk Olan Metin Arolat'ın Sözleri Gündem Oldu
Zengin ve Fakir Erkek Karşılaştırması Yapan Yeliz Yeşilmen'in Bakış Açısı Kullanıcılar Tarafından Desteklendi!