Kendi İmkanlarıyla Kurdukları Sahada Turnuvalar Düzenleyip Şalvar ve Poşu ile Tenis Oynayan Köylüler

Çok şanslılar. :)

Koronavirüs salgını nedeniyle hem kalabalık şehirlerde hem de köylerde yaşayanlar kendilerini evlerine kapattı. Sokağa çıkma yasaklarının olmadığı günlerde de işimiz yoksa bulunduğumuz alandan dışarıya adım atmıyoruz. Hal böyle olunca da haklı olarak sıkılıyoruz, daralıyoruz.

Şanlıurfa'ın Viranşehir ilçesine bağlı olan 100 haneli Sarıbal köyünde 4 yıldır beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapan Yusuf Avcıbaşı da bu nedenle gencinden yaşlısına bütün köylüyü sıkılmamaları için tenisle tanıştırmış.

İlk önce voleybol oynamaya başlayan vatandaşlara son süreçte artan vakalar nedeniyle de sosyal mesafeye uygun olduğu için tenis sporunu öğretmiş.

Köylüler toprak sahalarını tenis kortuna dönüştürüp daha önce kullandıkları voleybol filesini de tenis filesi yaparak oynamaya başlamışlar.

Önceleri yaşlılar ve kadınlar duruma sıcak bakmasa da izlemeye geldikçe raketi tutmaya başlamışlar daha sonra da oynamak istemişler.

Şimdi de ellerinden raketi bırakmayan köylüler adeta bu sporun müptelası olmuş.

Malzeme eksikliği ve sahadaki zemin bozukluğuna rağmen yöresel kıyafetleri olan şalvar ve poşu ile sahaya çıkıp kendi aralarında turnuvalar düzenliyorlar. Hep birlikte keyifli, eğlenceli dakikalar geçiriyorlar.

Beden eğitimi öğretmeninin bunu düşünerek sosyal mesafeye uygun bir sporu köy sakinlerine sevdirmesi büyük bir alkışı hak ediyor bence.👏 Evlere kapandığımız bu günlerde herkese kendisini iyi hissettirmiştir... Umarız ki eksik malzemelerini de tamamlayıp bu sporun peşini bırakmazlar.

Bugün de böyle bir haberle içinizi ısıtmak istedik...

Yorumlarda görüşelim!

Popüler İçerikler

İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
YORUMLAR
28.12.2020

Köylüler için çok sevindirici. Valla korona sürecinde bütün alemetifarikası sağladığı erişilebilirlik ve sosyal olanaklar olan büyük şehirlerin hiçbir cazibesi kalmadı. İşim olmasa güzel bir köyümsü mahalle bulup oraya taşınır ben de tenisimi vs. oynardım herhalde. Şehirde haftaiçi ofis, haftasonu 4 duvar arasına tıkılmış hayatlardan daha iyidir. Üstelik bir de bütün şehir pisliği, pis hava, beton manzarası, trafik hiç bişi olmamış gibi devam tabiiki. Pozitif ne varsa şehirlerde hepsi yalan oldu, negatif yönler tam kapasite ama :D

28.12.2020

Ne güzel ya toplumsal normlarımızdan tabularımızdan el alem ne der durumundan kurtulabilsek ne güzel şeyler olacak.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ