1- Demokratik Ebeveyn Tutumu: Çocukların kişilik gelişiminde en sağlıklı olan tutumdur. Çocuğun bireyselliğinin kabul edildiği, ortak kararların alındığı, ailedeki herkesin sınırlarını açıkça ifade ettiği bir sistem hakimdir. Çocuklar girişimleri konusunda desteklenirken, aynı zamanda hayatlarının belli bir düzende olması için kurallar ve sınırları da öğrenirler. Böylelikle yetişkin olduklarında da kendine güveni olan, başkalarına saygı ve empati duyan bireyler olma ihtimalleri artar. Çünkü çocuklukları böyle bir ortamda geçmiştir. Bu nedenle aile toplumun prototipidir diyoruz.
2- Aşırı Koruyucu Ebeveyn Tutumu: Ebeveynlerin çocuklarını gereğinden fazla koruyup denetlediği bir sistemdir. Çocuğun zarar göreceği düşüncesiyle, yapabileceği pek çok şey ebeveyn tarafından yapılır. Çocuk keşfetmek ve yapmak istedikleri konusunda destek görmez ve “sen yapamazsın onu” gibi cümleler duyar. Yeniliklere karşı kaygı duymayı öğrenir. Yetişkin olduğunda da, kararları onun adına bir başkasının almasını ister. Girişimci değildir. Olmak istediği kişi ile kendisi arasında bir uçurum oluşur.
3- Aşırı İzin Verici Ebeveyn Tutumu: Çocukların sınırsız hakları vardır ve denetim yoktur. Çocuğun her dediğinin yapıldığı ihmal derecesinde bir serbestliğin olduğu sistemdir. Çocuklar her zaman doğru karar veremezler. Çocuklara karar alırken ebeveynlerine danışmaları, kurallar ve sınırlar öğretilmez. Sınırsız özgürlük alanı olan çocuk, başkalarıyla empati kurmayı ve başkalarının özgürlük alanlarını ihlal etmemeyi öğrenemezler. Her şeye haklarının olduğunu düşünürler ve yetişkin olduklarında topluma uyum sağlama oranları oldukça düşüktür.
4- Otoriter Ebeveyn Tutumu: Anne-babanın çocuk üzerindeki kontrolü çok yüksektir. Sevgi ve ilgi ise koşulludur. Yani, çocuk onların istedikleri gibi davrandığında ilgi ve sevgi görür. İtaate dayalı bu sistemde, ebeveynin istediği gibi hareket etmeyen çocuk genelde cezalandırılır. Doğrudan cezalandırmaların yanında, sevginin esirgenmesi gibi dolaylı cezalar da olabilmektedir. Ebeveynleri ile olan ilişkide mesafe hakimdir. Çocuk problem çözme becerisi geliştiremez. Ruhsal rahatsızlıklar, özellikle depresyon görülme riski diğerlerine oranla yüksektir. Böyle bir ortamda yetişen bir çocuk özgüvensiz, çekingen, içe dönük, sorgulamadan kabul eden, manipülasyonlara açık, kararsız bir birey haline gelir.
5- İlgisiz ve Duyarsız Ebeveyn Tutumu: Çocuğun yalnız olduğu bir sistem hakimdir. Ebeveynler kurallar, sınırlar, sevgi ve ilgi konusunda duyarsız davranırlar. Çocuk ebeveynlerinin dikkatini çekmek ve az da olsa ilgi görebilmek için çevresine veya kendisine zarar verebilir. İleride de çevresine güvenmemeyi öğrenir. İlişki kurmakta zorluk çeker.
6- Dengesiz Ebeveyn Tutumu: Ebeveynin tutumu iki uçta olur. Aşırı sabır, hoşgörü ve aşırı cezalandırma arasında gidip gelir. Bu bazen iki ebeveynin çocuk yetiştirme konusunda farklı disiplin anlayışları olmasından da kaynaklanabilir. Bir konuda bir ebeveyn daha otoriter olurken, diğeri çocuğun davranışında bir sorun görmeyip çocuğun tarafını tutuyor olabilir. Böyle bir ortamda iyiyi ve kötüyü ayırt etmekte zorlanan çocuk, ebeveyninin nelere kızdığını anlamakta ve tahmin etmekte zorlanabilir. Böyle bir ortamda yetişen çocuk, kendi içinde çatışmalı bir birey halini alır.