Peruk takan hipokratlardan günümüz saç ektiren insanlarına kellik ve saç dökülmesi uzunca bir süredir hayatımızda. Günümüz koşullarına sahip olmayan eski dönem insanları ise bu duruma 'çözümler' üretmişler. Kesinlikle denemek istemeyeceğiniz bu garip yöntemlere gelin birlikte yapalım. 👇
MÖ 1550 yılına dayanan tıbbi bir papirüs olan ‘Ebers Papirüsü’, saç dökülmesi yaşayan Antik Mısırlılar için oldukça sıra dışı bir yöntemdi.
Timsah, suya batmış kirpi kılı, erkek kedi ve bir su aygırından elde edilen yağın tümü ise ilaç olarak kullanılırdı, ancak bunların hiçbirinin işe yarayıp yaramadığı kanıtlanamadı. (Fotoğraf herkeste işe yaramadığına işaret ediyor gibi:))
Antik Yunan'da doktor olan Hipokrat'ın erkek tipi kellik yaşadığı ve pancar, yaban turpu, afyon, güvercin pisliği ve baharatlardan yapılmış, (şaşırtıcı olmayan bir şekilde) saç dökülmesini engellemeyen bir merhem geliştirdiği biliniyordu.
Ancak muhtemelen kokusu ve içindekiler nedeniyle reçete ettiği erkeklerin birçoğu bu kürü kullanmak istemiyordu.
Kellik yaşayan tarihin bir diğer ünlü figürü, imparator Jül Sezar'dı. Seyrek saçlarına oldukça radikal bir yaklaşım benimsedi ve 'seyrek saçlarını geriye tarayarak boşlukları kapatma' trendini başlatan ilk erkeklerden biri oldu.
Bu işlevi görmesi için günümüz spreyi yerine at dişleri, öğütülmüş fare ve ayı yağı kullanıldı. Bu da çare olmadığında, saçsız kısımları kapatmak için kafasına ikonik defne çelengi takmaya başladı.
17. Yüzyılda, peruklar yeniden ortaya çıkarken saç dökülmesi ve kellik için aranan çözüm yolları arka plana atıldı.
Kıvrımlı, beyaz ve pudralı peruklar, İngiliz ve Fransız soyluları için pratik bir kellik gizleme yöntemi oldu.
19. Yüzyıla gelindiğinde, birçok erkek kellik için vaat edilen tedavilere bir servet harcıyordu. Hall'un 'Sebzeli Sicilya Saç Yenileyicisi', saç dökülmesine neden olan bakterileri yok etmeyi vaat eden gizemli bir Sicilyalının bulduğu gizli formül olan en popüler ürünlerden biriydi.
Ancak ürün kurşun içerdiğinden, kullananların çoğu kurşun zehirlenmesine yakalandı ve ürün artık üretilmemeye başlandı.
20. Yüzyıl, erkek ve kadın saç dökülmesine yönelik yüksek teknolojili çözümlerin popülaritesinin arttığı bir dönemdi.
Dönemin en dikkat çeken icatlarından biri, 'Allied Merke Enstitüsü'nün 1925'te piyasaya sürülen 'Thermocap' cihazıydı. Cihaz, ısı ve mavi ışık yayan, ölü saçları uyaran ve uzamalarını sağlayan bir kasket/kepti.
Saç dökülmesi tedavisi için popüler bir araç olarak popülaritesi artmaya başladı ancak çok fazla başarılı olamadı.
Yine de düşük seviyeli lazer tedavisinin ileriye yönelik bir saç dökülmesi tedavisi olarak günümüzdeki keşfinin yolunu açtı.
Bugün ise, bilimsel araştırmalar sayesinde, eğitimli saç dökülmesi ve kellik uzmanlarından temin edilebilen erkek ve kadınlar için çok çeşitli, etkili ve mide bulandırmayan tedavilere sahibiz.
Örneğin Hollywood'un en çekici erkek ünlülerinden bazıları saçsızlığı imajlarının bir parçası olarak benimsiyor.
Ancak saçlarını yeniden çıkarmak/uzatmak isteyenler için sunulan tedavi yelpazesi de genişlemeye ve gelişmeye devam ediyor.