Kediniz Konuşabilse Neler Diyeceğini Gösteren 8 Eğlenceli Çizim

Kediler, hayatın anlamı da dâhil olmak üzere pek çok şeyi biliyorlar. Daha akıllılar, daha zekiler ve genellikle her şeyde daha iyiler. Kabul etmelisiniz ki siz de hiçbir zaman kediniz kadar iyi olamayacaksınız. Peki, kediniz konuşsaydı neler olurdu düşünebiliyor musunuz? Aynen öyle – her adımınızda sizi yargılardı.

Benim kedim beni her zaman “Aptalsın” diyen bir bakışla izler ve bu da bana konuşamadığı için şanslı olduğumu düşündürür. Gelin, sizin kediniz konuşabilseydi neler olurdu birlikte görelim.

1. “Ciddi misin?”

İtiraf edelim ki bize devamlı aşağılayan gözlerle baktıklarında kendimizi biraz tuhaf hissediyoruz. Pek çoğu, konuşabilse esaslı bir kaynana edasıyla “Cidden bunu mu giyeceksin?” diyeceği aşikâr bir şekilde giydiğimiz her kıyafete iğneleyici bakışlar atıyor. Öyle ki sonunda kendimizi “Bu yakışmadı galiba, bu zaten olmadı, giyecek hiçbir şeyim yok!” deyip alışverişe koşarken buluyoruz. Parasını o ödemiyor tabii. Aldırmayalım, hepsi bize çok yakışıyor. Hıh!

2. “Besle beni, köle!”

Bir kedi sahiplenmeye karar verdiğinizde kafanızda ilk canlanan sevecen ve uysal bir canlının bakımını üstlenerek “Tumblr kızı” tadında günler geçirmekti değil mi? Peki ne ara bir köleye dönüştünüz? Keşke en başında birileri size “Yaa kanka sahiplen ama sıkılırsın...” deseydi. Ama bir kez hayatınıza girdi ve siz de ona alıştınız. Şimdi ağzını açıp “Besle beni!” diye emirler yağdırmaya başlasa yerine getirmekten başka çareniz yok. Açlığa tahammülü olmayan bu minik dost için isterse köle olalım, kendisini kızdırmayalım.

3. “Git burdan...”

Bütün gün işte/okulda eve gitsem de minik kedimle oynayarak stres atsam diye içinizden geçirirken, akşam olup eve vardığınızda sizinle pek de aynı fikirde olmayan gergin bir “ev sahibi” bulabilirsiniz. Siz türlü türlü oyuncaklar, şekil şukul aksesuarlarla minik dostunuzun kalbini çalmaya çalışırken, kendisi sizden sıkılmış bir şekilde “Koskoca kadın/adam yakışıyor mu bu hareketler?” göz süzüşüyle oynamayı reddedebilir. Bir gün konuşmayı da söküp “Git burdan...” derse üzülmeyin, çok üzülecek gibi olursanız tek başınıza da oynayabileceğiniz oyuncaklar edinin.

4. “Sana ayıracak zamanım yok.”

Yoksa siz, evcil hayvan diye sahiplendiğiniz kedinizin içten içe asalet timsali bir kont ya da kontes olduğunu anlayamayacak kadar “iyi niyetli” misiniz? Zaten hep iyi niyetinizden kaybediyorsunuz. Öyleyse bir iyi ve bir kötü habere hazır olun. Kötü haber, kediniz bütün iyi niyetli girişimlerinizi saçmalık olarak algılıyor. İyi haber, suskunluğu asaletinden. Zira konuşmaya başlarsa kalbinizi kırabilir.

5. “Dinlemiyorum...”

Siz de kedisini bir hayvandan öte bir arkadaş olarak benimseyip saatlerce derdini anlatanlardan mısınız? Eğer konuşsaydı, daha en başında “Dinlemiyorum...” diyerek sizi yorulmaktan kurtarabilirdi fakat siz onunla pisicik tonunda bir sesle konuşurken, onun boş bakışları ne yazık ki sizi anlamadığı için değil, umursamadığı için. Bu yüzden 'Nasılsa kedim var yaaa...' diyerek arkadaşları (en azından dert dinleyenleri) ihmal etmemekte yarar var.

6. “Aptalsın.”

Siz onun gönlü olsun, sadece sizinle oynasın gözü dışarda olmasın diye şaklabanlık soytarılık kovalarken,  konuşma imkânı olsa “Aptal, yemin ederim gerizekâlı bu çocuk!” diye haykıracak olan kediniz, umursamaz tavırlarla bunu size hissettirmeye çalışıyor. Ya bu durumu kabullenip oynamaya devam edeceksiniz, ya da “O kadar bilge kökenli bir kedi bireysen al bununla oyna!” diyerek kendisine bir satranç takımı uzatacaksınız.

7. “Kapı bu tarafta!”

O ana dek her yerde çok sevimli olduğundan bahsettiğiniz kediniz,  evinize gelen ve kendisiyle oynamak için can atan arkadaşlarınıza karşı da haliyle pek misafirperver olmayacaktır. Sosyal medya hesaplarınızdaki birbirinden sevimli fotoğraflar, birlikte çok eğleniyormuş gibi verdiğiniz pozlar sanki birer montaj harikasıymış gibi davranarak sizi yalancı çıkartabilir, bir anda dile gelip misafirlerinize “Kapı bu tarafta!” diyerek yolu gösterebilir.

8. Sadece... “Hayır.”

Peki, şimdi kedinizin tüm davranışlarıyla aslında ne söylemek istediğini öğrenmeye hazır mısınız? Bütün o tuhaf haller ve sanki siz onun evcil hayvanıymışsınız gibi tavırlar, esasında onunla birlikte yapmak istediğiniz her şeyi reddetmek için. Yani eğer kediniz konuşabilseydi, tüm konuşma hakkını sadece “HAYIR” demek için kullanacaktı...

Popüler İçerikler

Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
18 Yaşındaki Şampiyon Balerin Eylül Sıla Ilgaz, Aile Evindeki Odasında Ölü Bulundu
YORUMLAR
06.02.2016

Eve geldiğimde kapının önünde beni gördükten sonra kıçını dönüp giderkene; ''Geldi yine tipini s...''Hayır yani ne bekliyordun ki...

06.02.2016

canım kedim deyip bir buse kondurursunuz. Tepki net "ıyyyyy bulaştırdın yine salyanı üstüme, saatlerce yalanlanmam gerekecek" :)

06.02.2016

sonuncu Devlet Bahçeli'nin kedisi olabilir :P

TÜM YORUMLARI OKU (17)