Japonya gerçekten keşfedilmesi gereken bir ülke!
Japonya gerçekten keşfedilmesi gereken bir ülke!
Evet evet yanlış duymadınız, adadaki kedi nüfusu her geçen gün insan nüfusunu geçtiği için ada kedilerin hakimiyetine girmiş durumda.
Ama durum zaman içerisinde değişti. Kedilerin üremesi kontrol edilemeyince adada bulunan 2-3 kedinin sayısı 120'ye ulaştı.
İşin çığırından çıkmasından sonra kedilerin 10 tanesini kısırlaştırılmış, şu an kedi artışı kontrol altında.
Sırf bu kedileri görmek için Japonya'daki bu minik adaya gidebilirsiniz, günde 2 feribot seferi bulunuyor!
Binin üzerinde tavşanın yaşadığı bu ada tavşanlar için adeta bir cennet! Çünkü buradaki tavşanlar özgürce yaşıyor, durmadan yemek yiyor ve asla ava kurban gitmiyorlar!
İşte işler burada biraz karışıyor. Bu konuda pek çok teori var ama en çok bilineni tavşanların adaya 1929 yılında geldiği. O dönemlerde Okunishima kimyasal deneylerin yapıldığı bir adaydı ve tavşanlar buraya denek olarak getiriliyordu. Hatta bu ada gizli tutuluyordu, haritalardan bile silinmişti. Taa ki İkinci Dünya Savaşı dönemine kadar. O zaman Amerikalılar gelip tavşanların çoğunu öldürdü.
Şu an adaya tavşan dahil herhangi bir hayvanın salınması yasak çünkü tavşan popülasyonu tehlike altında. Sayılarının artması ve her geçen gün adadaki bitki örtüsünün azalması sebebiyle tavşanlar yakın zamanda ölüm tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir. Şu anlık Japon hükümeti adaya gıda takviyesi sağlıyor ama hala risk var.
Ama bu ada sadece tori denilen turuncu büyük kapı ile bilinmiyor. Adanın yerlileri olan geyikler de oldukça meşhur! Çünkü dağa çıkarken, adada yürüyüş yaparken ya da tapınakları ziyaret ederken çevrenizde hep size bakan geyikler var!
O yüzden de tapınakları denizin içerisinde kalmaktadır. Yıllarca adaya ayak basılmaması geyik popülasyonunun artmasına olanak sağlamıştır. Japon kültüründe geyikler kutsal kabul edildikleri için de hiçbirine dokunulmamıştır.
Adada gezerken her yerden bir geyik çıkıyor ve geyikler insanlara o kadar alışmış ki sizin varlığınızı önemsemeden geçip gidiyorlar.
Gerçekten abartmıyoruz, adada yaşayan hayvanların hepsi çizgi filmden fırlamış gibi. Örneğin, bu sincap ezo momonga türü olarak bilinen uçan bir sincap ve bu adaya özgü! Şunun gözlerine bakın!
Tüyleri fotoğrafta göründüğü kadar yumuşak, tıpkı evde büyüyen bir kedi gibi. Bahşi hayvanlar ile çevrili olan bu adada çoğu hayvan bu adaya özgü türler ve gerçekten vahşiler. Ama bir yandan da aşırı tatlı ve güzeller, çıldıracağız!
Normal baştankara kuşlarına göre başında kahverengi çizgileri olmaması da bu adayı ilginç bir hale getiriyor diyebiliriz. Sırrını hala çözemediğimiz bu tatlılık kesinlikle görülmeye değer!
Japonların kedileri de japonlara benziyor.
Ne güzel :)