Bangkok Prince of Songkla Üniversitesi'nin yaptığı araştırma sonucunda geçtiğimiz sene Kovid-19 geçiren 32 yaşında bir veterinerin, virüsü yüksek ihtimalle o dönem sahipleri de Kovid-19 olan ve tedavi sırasında yüzüne hapşıran bir kediden kapmış olduğu tespit edildi.
Yapılan araştırmalar çerçevesinde, veteriner hekimden alınan virüs örnekleri ile geçirdiği hastalıktan 5 gün önce tedavi ettiği ve tedavi sırasında yüzüne hapşıran kedinin ve kedinin sahiplerinin virüs gen örnekleri yüksek ölçüde benzerlik gösterdi.
Virüsü sahiplerinden kapan kedinin, tedavisi için mukus örneği alındığı sırada hapşırmasının ardından veteriner hekime geçirmiş olduğu tespit edildi.
Veteriner hekimin, kediye uyguladığı tedavi sırasında yalnızca maske taktığı ve herhangi bir yüz koruyucu siperlik takmadığı belirtilirken, araştırmaya konu olan kedinin bölgeye 200 kilometre mesafede yaşayan ve o dönem başkent Bangkok hastanelerinde yatak kapasitesi olmadığı için Songkla şehrine nakil edilen ailesi ile birlikte geldiği bildirildi.
Bilim insanları geçtiğimiz yıllarda yapılan araştırmalar neticesinde kedi, köpek, tarla faresi, yaban gelinciği, yarasa, hamster, vizon, domuz, tavşan, tilki gibi birçok memeli hayvanın Kovid-19 virüsü taşıyıcı olabileceğini belirtmişlerdi.
Geçtiğimiz yıl ABD’de Amerikan Sağlık Örgütü tarafından evcil kedi ve köpeklerin Kovid-19 virüsü taşıyıcı olabileceği ve pozitif vaka gösteren ev sahiplerinin hayvanlarına karşı da tıpkı bir insana uygulanan kişisel mesafe kurallarına uymaları gerektiği yönünde bildiri yayınlamıştı.
Üzgünüm çakıl buraya kadarmış.