Bilindiği üzere kaynana ve gelin yüzyıllardır birbirleriyle anlaşamaz. Bu anlaşmazlık kabul görmüş olacak ki türkülere manilere bile konu edilmiş: 'Karşıda hedik kaynana, dişleri gedik kaynana, oğlun şeker getirdi, sensiz yedik kaynana...'
“Bana niye çiçek almadın?” deyip trip atan mı dersiniz, balayına gidip balayını zehir eden mi, ben de gelecem canım ben de gelecem deyip, peşinizden ayrılmayan mı! Neden diye düşünüyorsanız bu içerik tam sizlik!
Olay #7 ve #11' de bitiyor bence. BBu iki madde halledilirse gerisi gelir. Bir de yeni evli çiftlerin artık ayrı bir aile olduklarını anlaması lazım. O imza atıldıktan sonra anan baban senin çekirdek ailen olmaktan çıkar. Artık ebeveyndir onlar. Nerede duracaklarını öğretmek gerek ne yazık ki.
İzmirli taylan'ın konu ile ilgili veciz bir sözü vardır: abe kaynana ne yaptın bize ?...biz birbirimizi çok sevdik, kaçıyoz bize, kaçıyoz yarimle....gelinleri ve damatları sıkmayın, sıkıştırmayın kaçar giderler bi daha ne evlat ne de torun yüzü görürsünüz valla !
Eğer olur da bir insanla hayatımı birleştirmeye karar verirsem ailesine körü körüne bağlı olmayan birisiyle birlikte olurum. Tamam ben de aileme düşkünüm ama onlara körü körüne bağlı olacak kadar değil. Şunu birilerinin kabullenmesi gerek:Sizin çocuğunuzu seven,onunla evlenmek isteyen insanlar, her an o kıymetli çocuğunuzu üzmek için hazır beklemiyor.