Derin deniz dalgıçlarının yardımıyla bilim adamları, dünyadaki okyanusların dibinde bazı şok edici ve akıllara durgunluk veren yaratıklar ve nesneler keşfettiler. Gelin bu keşiflere birlikte bakalım.
Derin deniz dalgıçlarının yardımıyla bilim adamları, dünyadaki okyanusların dibinde bazı şok edici ve akıllara durgunluk veren yaratıklar ve nesneler keşfettiler. Gelin bu keşiflere birlikte bakalım.
Araştırmacılar, Kaliforniya kıyılarında Kolombiyalı bir mamutun dişini keşfettiler. Bilim adamları, yaklaşık 10.000 feet derinlikte bulunan bu dişin 100.000 yaşın üzerinde olduğunu tahmin ediyorlar. 2019'da Haddock ve dalgıç pilot Randy Prickett, MBARI'yla birlikte, garip bir nesneye rastladıklarında uzaktan kumandalı bir araç kullanarak Kaliforniya'daki derin okyanusu tarıyorlardı: şüpheli bir şekilde dişe benzeyen 3 metrelik bir tüp buldular. Çift nesneyi toplamaya çalıştı, ancak başlangıçta sadece uçtan kopan küçük bir parça elde edebildiler. Bu parçadan araştırmacılar, nesnenin dişi bir mamuta ait bir diş olduğunu buldular.
İki yıl sonra Haddock ve Prickett, paleontologlar ve genomik uzmanlarından oluşan tam bir ekiple sahaya geri döndüler. Bu kez, rov'un robotik kolunu kullanarak, doğal olarak biriken demir-manganezden oluşan kalın siyah bir kabukla kaplanmış olan tüm dişleri topladılar. Bilim adamları, dişin iç dokusundan DNA'yı alabildiler. Keşiflerin sonuçları ise henüz yayınlanmadı.
Başında bir ampul olan derin deniz balıkları gizemli bir şekilde Kaliforniya'daki deniz kıyısında bulundu. Kabus balığı, derin okyanusun dışında nadiren görülür. Balığın oraya tam olarak nasıl ulaştığı ise büyük bir sır. Dahası, bu kadar nadir bir türün bozulmamış olduğuna tanık olmak çok ilginç, çünkü bilim adamları hala fener balıklarının sahile nasıl ulaştıklarını bilmiyorlar.
Araştırmacılar, balıkların genellikle Pasifik Okyanusu'nda binlerce metre derinlikte yaşadığını ve dünyadaki müzelerde ve balık koleksiyonlarında bunun gibi sadece yaklaşık 30 fener balığı olduğunu söylüyor.
Avustralya'nın en dikkat çekici doğal armağanlarından biri olan Great Barrier Reef, dünyanın en büyük mercan resifinin nefes kesen güzelliği ile kutsanmıştır. Resif, bol miktarda deniz canlısı içerir ve 3000'in üzerinde bireysel resif sistemi ve mercan kayalıkları ile dünyanın en güzel güneşe batırılmış altın kumsallarından bazılarına sahip yüzlerce pitoresk tropik adadan oluşur. Çin Seddi'nden daha büyük ve uzaydan görülebilen dünyadaki tek canlıdır.
Sifonofor, denizanası, yani Cnidaria içeren aynı filum olan bir dizi deniz canlısıdır. Yaklaşık 200 Sifonofor türü insanlık tarafından bilinmektedir. Yüzeysel olarak denizanasına benziyor olsalar da aslında Genetik Olarak Özdeş Zooidlerin bir kolonisidir. Dev sifonoforlar çok özel çalışan parçalar topluluğudur. Bazı kısımlar avı yakalar, diğerleri yiyecekleri sindirir, bazı kısımlar çoğalır ve diğerleri eylemi yüzerek yönlendirir. Bu sifonofor biyolüminesandır ve bir şeye çarptığında kendi ışığını yaratır, gövdesi parlak mavi bir ışıkla parlar.
Antik dünyanın çoğu ya insanlık tarafından yok edildi ya da doğa tarafından gömüldü. Eski uygarlıkların inşa ettiği duvarların içinde, insanlar olarak evrimimizle ilgili bulmacayı çözmemiz gereken eski tarihin içinde eksik parçalar var. Arkeolog Franck Goddio ve ekibinin 1996 yılında bu kayıp şehri aramaya başladığı ve kalıntılarını keşfettiği zamana kadar Heraklion antik kentinin dünyanın en büyük efsanesi olduğuna inanılıyordu. Arkeolog Franck Goddio, kentin altındaki toprağın depremler gibi birçok doğal felaketten etkilendiğine, toprağın çöktüğüne ve zamanla şehri batırdığına inanıyor.
Keşifler arasında Mısır tanrıçası İsis, tanrı Hapi ve tanımlanamayan bir Mısır firavununun devasa heykelleri bulunmuştur. Bu 16 metrelik heykellerin yanı sıra, yüzlerce küçük Mısır tanrısı heykeli ve Kleopatra'nın Nil Kraliçesi olarak taktim edildiği tapınağın figürleri var.
Son keşfin hangi şehir yakınlarında olduğunu göremedim? Dikkatinizi çekersem hepsi denizlerde yapılmış keşifler, o kadar çok yapılacak keşif var ki …