Kayhan Karlı Yazio: Tarım mı? Teknoloji mi?

Öncelikle bir genel manzarayı çizelim istiyorum. İnsanlık neolitik devrimden ve endüstriyel tarımdan sonra ziraatta yeni bir devrimin eşiğinde. Son dönemde değişimin hızının artışından dolayı, çağ açıp kapatan dönüşümlerin süreleri de çok uzun sürmemekle birlikte özellikle sanayi devriminin şekillendirdiği son dört yüz yıllık sosyolojik yapı, bu yeni dijital teknoloji kırılımıyla tam anlamıyla yerle yeksan olmak üzere… Bu son aylarda salgının tetiklediği tartışmalardan bir tanesi de sanayi devrimi öncesi tarım toplumuna dönüş ve sağlıklı gıdayla yaşamak diye özetlenebilecek, derin olmayan bir tartışma başladı. Oysa insanlığın tarım toplumu olarak yaşadığı dönemlerde nüfusu bugünkünün altıda birinden daha azdı… Tartışılması ve cevaplarını bulmamız gereken sorularımız var aslında ve bu cevaplar belki de yeni hayatı tasarlayacak kuşakların, başta eğitimleri olmak üzere her türlü gündemlerini değiştirecek.

Bu konuyu belli başlıklarla değerlendirerek bir liste yapalım derim…

1. Bir neden ve/veya sonuç olarak nüfusun artışından ve kentleşmeden sıkça herkes tarafından söz ediliyor. Arama motorunda dünya nüfusu ne kadar diye sormayı denediniz mi?  Şimdi denemek isterseniz diye bağlantıyı da verdim… Evet nüfus şu yıllarda 7.5 Milyardan fazla ve 2050 yılına kadar kentsel nüfusa 2 milyar kadar yeni bir nüfusun ekleneceği varsayılıyor.

O halde tarım toplumuna geri döndüğümüzde bu kitleyi doyurmaya hazır mıyız?

2.  Kalabalık nüfus için teknoloji destekli gıda üretiminden söz ettiğimizde aslında en büyük kaygılarımız gıda güvenliği konusunda oluyor. Tarım teknolojileri konuşulurken de sık sık gıda güvenliği de gündeme geliyor. Bu tartışmaların içinde özellikle gıda üretiminde son elli yıldır teknoloji destekli çözüm denemelerinin beraberinde kanser vb. pek çok sağlık sorununu da daha fazla gündeme getirdiğini görmek gerekiyor. Öte yandan yine teknoloji destekli uygulamaların yardımıyla, ortalama insan hayatının çok uzadığını da görüyoruz. O halde cevabını aradığımız soru;  Gelecekte gıda güvenliğini sağlama almak bakımından bugünden neler yapılmalı ve yapılıyor?

3. Kadim tarım ile ilgili en kritik meselelerden biri doğal koşullara bağımlılık olageldi. Hatta benim çocukluğumda en çok hatırladığım ritüellerden birisi yağmur duasına çıkmak… Kullanılan tarım araçlarının bugün kullanılanlar kıyaslandığında sanki taş devrinden kalma gibi göründüğünü de söylemeliyim. Öte yandan sanayi ve teknolojinin ilerlemesi bu doğal koşullara bağımlılığı biraz azalttı ama tümüyle ortadan kaldırmadı. Diğer yandan doğal koşulların hepsinin teknoloji yoluyla sağlanması bir önceki sorumuzdaki gıda güvenliği kaygımızı tetiklemez mi?

Yeni teknolojiler tarımı doğanın hükmünden kurtarabilir mi ve/veya kurtarmalı mı?

4. Bugünlerde sık sık topraksız ve hatta susuz tarımdan söz ediliyor ve bu konularda bugüne kadar pek çok başarılı örnek var. Özellikle bazı ülkelerde tarıma uygun toprakların az olması bu arayışları tetiklediği için de gerçekten önemli yol kat edilmiş durumda. Susuz ve topraksız tarım teknolojileri gelecekte gezegenimizin kapasitesini gıda açısından arttırabilecek mi?

5. Son dönemde en çok okunan yazarlardan olan İsrailli tarih hocası Noah Harari, insanoğlunun üç büyük meselesini aşmak üzere olduğunu söylüyor: Salgın, açlık ve savaş… Bugünlerde salgın ve savaş konusunda iyimser olmak zor gerçi ama açlık için Birleşmiş Milletler örgütünün sürdürülebilir gelecek hedeflerine göz atmakta fayda var. COVİD19 salgınında kötü sınav veren insanlığın bundan sonra benzer ve/veya daha büyük ölçekli salgınlar için çok çalışması gerektiği aşikâr.  Cevaplanması gereken sorumuz; yeni tarım teknolojileri bu meseleyi yenebilir mi?

6. Teknolojinin geleneksel tarım yöntemlerine karşı en çok avantaj yaratan tarafı yüksek verimlilik ve üretim artışları yani verimlilikte büyük artış. İleri teknoloji sayesinde küçük alanlarda büyük rekolteler elde edilebiliyor. Özellikle zaman zaman örneklenen haliyle Konya ilimizin toprağından çok daha küçük yüz ölçüme sahip bazı ülkelerin Hollanda gibi ülkelerin çok yüksek tarımsal üretimleri bu durumun örnekleridir. Cevaplanması gereken soru; bu uygulamalar yaygınlaştırılabilir ve ölçeklendirilebilir uygulamalar mı? Başka coğrafyalara nasıl taşınabilir?

Akıllı tarım bu açıdan ne ifade ediyor?

7. Son dört yüzyılda sanayi devriminin dönüştürdüğü kentli nüfusun, hızla tarımsal üretimden uzaklaşması, kentli nüfusun kırsal kesimin nüfusundan fazla olmasını sağladı. Bu nedenle kentli toplum çocuklarının doğa ile ilişkisini kurabilmek için çok yoğun arayışlar içinde yeniden doğayı ve tarımsal alanları keşfetmeye başladılar. Sanayi devriminden sonra tarım şehirli geniş kitlelerin hayatından iyice uzaklaşmıştı. Şimdi yeni teknolojiler sayesinde tarım şehre taşınıyor. Örneğin balkonlarda başlayan tarımsal küçük üretim alanları, dikey tarım uygulamaları, terk edilmiş binaların katlar şeklinde tarımsal üretim alanları haline getirilmesi gibi yenilikçi çözümler görülüyor. Cevaplanması gereken soru; Bu gelişmelerin ekonomik ve sosyal sonuçları ne olur? Kalabalık kent nüfusları böyle devam edecek mi?

8. Şehir tarımına biraz daha yakından bakalım… Bugün balkonlarında çeşitli bitkiler yetiştirenlerin sayısı çok artmış olmakla birlikte bu kişilerin dışarıdan alış veriş yapmaya devam ettikleri de ortada. O halde bugün itibariyle de ev tipi üretimin verimliliği yükselmeden bu gelişmelere ortalama bir şehrin yükselen yeni teknolojilerle kendi kendini beslemesi /idame ettirmesi mümkün mü? Veya ne ölçüde mümkün? Bence burada cevaplanması gereken soru; kent tipi tarımsal üretim teknolojileri bir ara model mi? Yerine daha önemli bir buluş mu gelecek?

9. Bugünlerde akıllı tarım, tarım 4.0 gibi kavramlardan söz ediliyor ve ben de “Tarım nasıl akıllanıyor?” diye soruyorum…  Ayrıca gıda ile ilgili en büyük trendlerden biri doğal veya organik ürünler. Bir yandan da sentetik gıdalar, laboratuvarlarda üretilen ürünlerden bahsediliyor Yine insanlığın bu konudaki en büyük ikilemi ortaya çıkıyor yani açlığı doyurmak mı yoksa sağlıklı beslenmek mi? Elbette bu durumda özellikle tüm toplumlarda alt gelir grubunun sağlıklı gıda tercihi neredeyse lüks bir talep gibi gözükmekte. Özetle sosyal adalet ve gelir dağılımı adaleti sağlanmadığı sürece belki de sağlıklı gıda tartışmasını da yeniden değerlendirmek gerekiyor. Bir diğer konuda alt gelir grubu haline gelen kırsal alanda, tarımsal üretimle yaşayan insanların teknoloji destekli tarım yoluyla gençlerle buluşturulması için yenilikçi yöntemler bulmak gerekiyor. O halde ilaçlama için drone kullanmak tek başına akıllı tarım olarak anlatılamaz olsa olsa sentetik tarımı destekleriz. Akıllı tarım bu açıdan ne ifade ediyor?

10. Yeni nesil tarımın pek çok yönü var. Bunlardan biri de tohumlar… Özellikle ülkemizde pek çok konuda kaybettiğimiz atalık tohumlarımızın saklanması ve çoğaltılması çalışmalarının yapılması gerekiyor. Belli bölgelerde oluşturulacak olan tohum bankaları ile tarımsal üretimin teknoloji yoluyla verimi ve sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. Geçmiş yıllarda özellikle eğitim sistemimizin içinde gençlerin bu coğrafyaya uygun şekilde tarım temelli teknoloji girişimcileri olarak yetişmelerinden artı değer üretecektir. Bu konuda neler yapıyoruz ülke ve bireyler olarak?

Özetle yakın gelecekte 9 milyara ulaşacak insanlığın son dönemini mi yaşıyoruz yoksa yeni bir yaşam biçimi tasarlamak için sınırlarımızı mı yıkmaya çalışıyoruz diye sormaya devam ediyorum. Kesin olan şu ki insanlığın en büyük sınavları aslında toplumsal yaşamı yasladıklarının sürdürülebilirliği… Enerji ve enerji kaynakları, sürdürülebilir gıda ve tarım üretimi ve politikaları, temiz su kaynakları ve elbette küresel ısınmanın getirdiği değişimle her an düşünmemiz gereken yaşanabilir topraklar…

Çocuklarınızı bu yenidünya ve yaşam tasarımına mı hazırlıyorsunuz yoksa LGS, SBS, YKS, TYT, AYT ve benzerlerine mi?

Popüler İçerikler

Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı