Kayhan Karlı Yazio: Öğretmenleri Kızdıran Şampiyon

Son günlerde 2020 Tokyo Olimpiyatlarını izlerken bazı özel sporcular ve aldıkları sonuçlar sonrası tutumlarını takip ediyorum. Şampiyonluğu ve tarif ettikleri başarıyı taşıyabilmelerini ve/veya altında kalmalarını görmek ise benim için süper deneyim oluyor.

Kanada’nın en çok olimpiyat madalyası kazanan yüzücüsü olan Penny Oleksiak, geçtiğimiz günlerde ülkemizde de tanıdık gelecek bir konu hakkında tweet attı.

“Adımı Google’da aradığımda Kanada’nın en çok olimpik madalya kazanan yüzücüsü olduğum yazıyor. Şimdilerde lisede ‘Yüzerek hiçbir şey olamazsın, derslerine odaklan!’ diyen öğretmenime teşekkür ederim! İşte rüyaların gerçek oluşu…”

Oleksiak, ilk tweeti öğretmenlere hakaret ettiği düşünüldüğü ve oldukça tepki aldığı için ikinci bir tweet atma ihtiyacı hissetti ve önceki yazdıklarına şöyle bir açıklama getirdi:

“Son attığım tweet, tüm öğretmenleri kapsayan bir söylem olmamakla birlikte, başta kız kardeşim olmak üzere birçok öğretmenin her gün pek çok harika çocuğa ilham veren muhteşem işler yaptığını görüyorum. Beni destekleyip, farklı bakış açıları sunan birçok öğretmenim oldu. Fakat benim derdim beni sürekli en dip noktaya çeken öğretmendi.”

Bu yazı; bu tür olay ve yaşantıların sadece bizim coğrafyamızın kaderi olmadığını, insanın olduğu her yerde bu tür yanılsama ve yanlışlığın olduğunu bize gösteriyor. Elbette bu kadar başarılı olan bir sporcunun şampiyonluk sonrası kaleme aldığı bu mesaj, oldukça önemli ve güçlü olsa da, bence önemli olan şeyin, her türlü olumsuzluğa rağmen çok çalışmak, azim ve kararlılık ile kişinin başarıya ulaşabileceğini bize göstermektedir.

Uzun zamandır, sınav, spor müsabakası, münazara ortamı yahut hayatın getirdiği herhangi bir hususta, kişiyi başarıya çıkaran yolun ne olduğu tartışılmaktadır.

Bazı otoriteler, bilginin ya da becerinin ölçülmesindeki en verimli pekiştirecin, kişinin başarı için kışkırtılması olduğunu savunmaktadır. Her ne kadar, coğrafyamızda da bu tezi savunan insanlar bir hayli fazla olsa da, artık bu tez artık güncelliğini yitirmiş durumdadır.

Gelişimsel düşünme biçimi diye çevirebileceğimiz, birçok psikoloğun da teorilerini dayandırdığı Growth Mindset, iki temel noktaya vurgu yapmaktadır. Bu noktalardan ilki; kazanmanın değil, kişinin başarabilmesi ve kendini gerçekleştirebilmesinin desteklenmesidir. İkincisi ise; kişinin azim ve kararlılığının geliştirilmesidir.

Sevgili ebeveynler ve çok değerli meslektaşlarım,

Sizin de bildiğiniz üzere insan yavruları, hayvan yavruları gibi hayata hazır ve nazır olarak dünyaya gelmemektedir.

İnsanlar, çocuklarını özellikle tek basamaklı yaşları boyunca yalnız başlarına hayatlarını sürdürebilmeyi ve sorunlarla mücadele etmeyi öğretmektedir. Bu, insanın değişim ve gelişimini doğumdan sonra da medeniyetler inşa edecek seviyeye çıkarabilmesi için şarttır.

Bunun en sağlıklı yolu, çocukların başarıyı tatmalarından geçmektedir. Hepimizi hayatta tutan duygu da yapabilmek ve muktedir olmak üzerine kuruludur. Bu duygu sağlıklı bir kişisel gelişim için; barınak, sevgi ve güvenlik hissi kadar önemli bir histir.

O halde hem ebeveynler hem de eğitimciler olarak her insanın farklı bir tabiatı olduğunu aklımızdan çıkarmamalı ve amacımız gelişim odaklı bir düşünme biçimine sahip bireyler yetiştirebilmek olmalıdır.

Popüler İçerikler

Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında
Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
Bakanlığın Gıda İfşaları Devam Ederken En Fazla At ve Eşek Etinin Satıldığı Şehirler Belli Oldu