Kaygıyı ve Hoşa Gitmeyen Duyguları Önlemek İçin Yaptığımız 20 Savunma Mekanizması

Savunma mekanizmaları Freudian Psikolojiden ortaya çıkan bir konsepttir. Freud'a göre insan benliği üç kısımda incelenir:

1. Id: Hayvansal, içgüdüsel istekler. Cinsellik, saldırganlık ve diğer ilkel işlemler.

2. Ego: Mantıklı, dil temelli ve gerçekle bağlantılı eylemlerdir.

3. Super-ego: vicdan, toplumca kabul edilebilir davranışlar ve etik yaklaşımlardır. Kişinin gelişiminin 5-9 yaş döneminde gelişmeye başlar.

Savunma mekanizmaları ise ilkel Id ile cezalandırıcı Super-ego arasındaki çatışmaları yönetmek ve böylece kaygıyı ve hoşa gitmeyen duyguları önlemek için Egonun kullandığı temel araçtır. Bilinçli Bastırma (suppression) dışındaki tüm tepkiler bilinç dışı uygulanır. Aynı olaya verilen tepki zamanla değişebilir. Kişi bir olaya verdiği tepkiyi ancak geçmişe baktığında farkedebilir.

Bu mekanizmaların bir kısmı alışmaya bağlı olduğu gibi diğer bir kısmı ise patolojiktir. Bir tepkiye patolojik denebilmesi için: Tek seferde çok fazla veya Çok uzun zaman süren bir yanıt olmalıdır. Eğer bu tepki kişinin çevresindeki dünya ile başa çıkmasını zorlaştırıyorsa bu tepkiye patolojik denebilir.

Savunma Mekanizmaları 4 ana grupta incelenir. Bunlar en olgunlaşmamıştan (immature) en olguna (mature) sıralanmıştır.

Kişinin kendisiyle başkaları arasındaki sınır çok geçirgendir. Benlik algısı çok zayıf ve kırılgan kişilerde görülür.

1. Yansıtma (Projection)

Kişinin kendi düşünce, istek, beklenti veya duygularını bir başkasına atfetmesidir. Kendi düşünceleri olduğu halde karşısındakinin düşüncesi olduğunu zannetmesidir. Aşırı kullanımda Paranoya meydana gelmektedir.

Örnekler:

  • Eşini aldatan veya aldatmaya yeltenen bir adamın hiç bir kanıt olmasa dahi eşinin başkasıyla ilişkisi olduğunu düşünmesi.

  • Kız çocuğunun oyuncak bebeğine kendi duygularını sanki bebeğin duygularıymış gibi davranması.

2. Yadsıma / İnkar (Denial)

Kişide kaygı meydana getiren bir gerçeğin varlığını inkar etmesidir. Gerçekliğin acı veren yanından kaçınmaktır. Kötü haberlere ilk olarak verilen en sık tepkidir.

Örnekler:

  • Kalp krizi geçirdikten sonra kişinin sanki kötü bir şey yaşamamış gibi yaşam tarzını değiştirmeden yaşamaya devam etmesi.

  • Eşi aylar önce ölmüş olmasına rağmen dul kadının akşam yemeğinde kocasına yemek hazırlayıp gelmesini beklemesi.

  • Bir sevdiğinin zarar gördüğü haberini alan kişinin olaya inanmaması.

  • Madde bağımlılarının bağımlı olduklarına inanmaması.

3. Ayırmak (Splitting)

Kişinin başkalarını ve nesneleri çok iyi veya çok kötü olarak (God or the Devil) görmesidir. Dünyayı gerçekçi olamayan uç kavramlarla tanımlamaktır.

Örnekler:

  • 'Falan doktor çok mucizevi, ama filan doktor işe yaramaz birisi.'

  • Aşık olmuş bir ergen kızın sevdiği kişiyi 'Çok mükemmel ve harikülade birisi' şeklinde tanımlaması.

  • 'Bu millet mükemmeldir / hiç bir işe yaramaz.'

Benlik hissi Narsistik savunmalardan daha güçlü ancak Ego hala çok hassastır.

4. Kilitlenme (Blocking)

Kalıcı veya geçici düşünememe veya hatırlayamamaktır. Topluluk karşısında utandırıcı olabilir.

Örnekler:

  • Bir öğrencinin bildiği bir konuyu sınav sırasında hatırlayamaması.

  • Sunum sırasında sunucunun aniden durması ve nerede kaldığını hatırlayamaması.

5. Gerileme (Regression)

Gelişimin önceki aşamalarına geri dönmektir. Çocukça veya bulunduğu yaştan daha erken bir döneme benzer davranmaktır. Bu savunma kişi yorgun, hasta veya bulduğu yerde rahatsız olduğunda daha çok ortaya çıkmaktadır.

Örnekler:

  • Çok yaşlı bir kişinin kontrolsüzce kikirdemesi veya kötü bir haberde yüksek sesle ağlaması.

  • Kişinin yatağa cenin pozisyonunda yatması, hatta parmağını emerek uyuması.

  • Oyun çağı dönemini geçmiş bir kişinin zamanını oyun oynayarak geçirmesi.

  • Tuvalet eğitimini tamamlamış bir çocuğun yeni bir kardeşi doğduğu zaman gece ıslatmalarının başlaması veya annesinin kendisini de emzirmesini istemesi.

6. Bedenselleştirme (Somatization)

Ruhsal durumun vücut bulgusu olarak yansımasıdır. Bedensel yakınmalar ruhsal durumdan daha ön plana çıkmıştır. Yakınmalar zihinsel yanılsama değildir. Fiziksel olarak gerçek bulgulardır.

Örnekler:

  • Sınav sırasında başın ağrıması.

  • Sevdiği kişiye buluşma teklif etmeden önce kişinin mide bulantısı hissetmesi.

7. İçselleştirme (Introjection / Identification)

Dış dünya veya başka bir kişinin özelliklerini kişinin kendisine benimsemesidir. Yansıtma (projection) savunmasının tersidir. Bilinçsiz bir yönelimdir. Eğer bilinçli yapılırsa buna Taklit (imitation) denir.

Örnekler:

  • Bir stajyer öğrencinin / kalfanın eğitimi veren eğitmen / usta gibi davranması ve giyinmesi.

  • Çocuğun annesinin çok kızdığı bir olaya aynı şekilde kızması.

  • Bir ergen gencin hayran olduğu rock yıldızına benzer giyinmesi ve konuşması.

  • Kişinin spor takımı veya televizyon dizisi fanatiği olması.

  • 'Her zaman 'çocuklarımı anne-babamın beni yetiştirdiği şekilde yetiştirmeyeceğim' şeklinde yemin ederdim. Ancak anne olduğumda çocuğuma zamanında annemin söylediği şeylerin aynısını söylüyorum.'

Benlik ve Ego duygusu çok güçlü ve dirençlidir. Bu savunmalar kaygının hoşa gitmeyen huzursuzluklarını oluşturur.

8. Yer Değiştirmek (Displacement)

Miktarında değişiklik olmadan duygunun veya dürtünün yönünü değiştirmektir. Genelde toplumsal hiyerarşide yukarıdan aşağıya doğru iner. Fobiler bu savunmanın bir sonucudur.

Örnekler:

  • Kocası tarafından sözlü saldırıya uğrayan kadının çocuğuna sözlü saldırıda bulunması.

  • Patronuna kızmış olan bir çalışanın patronuna kızgınlığını söylemek yerine masaya yumruk atması.

  • Yabancı bir kadın tarafından tahrik edilen evli bir adamın eve gelerek eşiyle birlikte olması.

9. Bastırma (Repression)

Hoşa gitmeyen fikir veya duygunun bilinçten uzaklaştırılmasıdır. Daha önceden bilinen bir durumun daha sonradan bilinememesi veya hatırlanamamasıdır. Kişi yaşananı önce unutmuş, sonra da unuttuğunu unutmuştur. En temel savunma mekanizmalarındandır.

Örnekler:

  • 6 ay toplama kampında kalmış bir insanının daha sonra o dönemi hatırlamaması.

  • Kötü bir kaza geçirmiş olan bir kişinin kaza zamanı yaşadıklarını hatırlayamaması.

10. Yalıtma (Isolation)

Gerçek kabul edildiği halde yaşanan olaya verilecek insani tepki bırakılmıştır. Fikir ile duyguların birbirinden ayrılmasıdır. Şizofreni'de görülen güzel aldırmazlık (la belle indifference) bu savunma mekanizmasının ağır ruhsal duruma karşı kullanılmasıdır.

Örnekler:

  • Kavga ettiği kişilerden dayak yiyen bir çocuğun hiçbir duygu göstermeden kavga hakkında konuşması.

  • Bir doktorun hastanın hastalığının kötü gidişatını soğuk bir üslupla anlatması.

  • Eşini trafik kazasında kaybeden bir adamın kaza anını duygu göstermeden detaylarıyla anlatması.

11. Düşünselleştirme (Intellectualization)

Duygunun yerini aşırı detaylı akademik bilginin almasıdır. Duygular bilinçli olarak bastırılmış yerine konuyla uygun bilgi almıştır. Obsesif Kompulsif Bozukluğu olan kişiler bu savunma mekanizmasını aşırı kullanarak ruminasyon (çok derin düşünme) yaparlar.

Örnekler:

  • 'Kemiğimin bacağımdan nasıl dışarı çıktığını farkettiniz mi? Böyle güçlü bir etkiye sebep olabilecek fiziksel kuvvete şahitlik ettiğime inanamıyorum.'

  • Doktorun hastasının hastalığının kötüye gittiğini anlatırken yoğun tıbbi bilgi vermesi.

  • Bir erkeğin sevdiği kıza ilk defa buluşma teklif ederken, türlerin uzun süre hayatta kalabilmeleri için çiftleşme ritüellerinin önemi ve toplumda saptanabilen cinsiyetler arası çeşitli eşleşme mekanizmalarından bahsetmesi.

12. Eyleme Dökme (Acting Out)

Altta yatan düşünce veya fikri saklamak için yoğun duygusal veya davranışsal ani patlamalarda bulunmaktır. Kabul edilmeyecek duyguları örtmek için güçlü bir davranış veya duygu göstermektir. Gerçek duygu gizlenmiştir. Dışa vurulmaz.

Örnekler:

  • Terkedilmiş bir çocuğun içindeki derin çökkünlük duygusunu örtmek için öfke krizleri göstermesi.

  • Karanlıkta yürürken korku hisseden bir çocuğun ıslık çalarak sanki korkmuyormuş gibi davranması.

  • Ergenlik dönemindeki madde kullanan gençlerde içlerindeki kırılganlığı saklamak için aşırı yemek yeme veya kavgalara karışma şeklindeki güçlü davranışlar.

13. Bahane Bulmak (Rationalization)

Kabul edilemez davranış, inanış veya alışkanlıklar için mantıksal açıklamalar bulmaktır. Kişi bu davranışla ilgili pek çok neden bulmuştur. Eylem bir nedenden dolayı yapılmamıştır. Nedeni eylem işlendikten sonra aranarak bulunmuştur.

Örnekler:

  • 'Evet. Öldürmenin yanlış olduğuna inanıyorum. Ama onu hakkettiği için öldürdüm.'

  • Karısını aldatan bir adamın kendi kendine, bu gizli ilişkinin karısına olan bağlılığını arttırdığını söylemesi.

14. Tersine Çevirmek (Reaction formation)

Kabul edilemez dürtünün tersine çevrilmesidir. Kaygı bozukluklarında görülür.

Örnekler:

  • Hep doktor olmak isteyen bir öğrencinin üniversite sınavında kazanamadığında 'İyi ki tıp fakültesine yerleşmedim.' demesi.

  • Aslında birbirlerine aşık olan iki iş arkadaşının sürekli olarak kavga etmesi.

  • Pornografik resimlere ilgisi olan bir gencin pornografi karşıtı kampanyalara katılması.

15. Yapma Bozma (Undoing)

Kabul edilemez davranış veya dürtüyü tersine çevirecek, tamir edecek davranışta bulunmaktır. Obsesif Kompulsif Bozuklukta sık görülen bir mekanizmadır.

Örnekler:

  • Yabancı bir kadın tarafından ayartılan evli adamın evine giderken eşine çiçek alması.

  • Kötü bir konu hakkında konuşulduğunda başına gelmesini istemeyen kişinin tahtaya vurması ve benzeri batıl inançlar.

  • Evden çıkmadan önce adamın ocağın altını açık bırakıp bırakmadığına emin olamadığı için tekrar tekrar kontrol etmesi.

  • İşlenilen bir günahın ardından bir hayır işi işleme.

16. Edilgen-Saldırgan (Passive-Aggressive)

Başkasına yönelik olan gizli düşmanlık ve kin hissini hiç birşey yapmayarak göstermektir. İşte başarısızlık, oyalama, geciktirme ve hastalıklarla dolaylı olarak olumsuz etkilemeye çalışmaktır. Düşmanlık hissi bilinç dışı olarak hissedilir. Bu savunma mekanizmasını kullanan kişiler genelde farkında değillerdir. Borderline Kişilik Bozukluğu ve Erken Çocuklukta görülür.

Örnekler:

  • 'Sana bununla ilgili güzel bir örnek verebilirim ama vermeyeceğim.'

  • Bir öğrencinin sınıfıyla notlarını paylaşacağı şeklinde anlaştığı halde bir şeye kızdığı için paylaşmadan evine gitmesi.

  • Bir doktorun kendisine rahatsız edici tavır sergileyen hastasının sorularını görmezden gelmesi.

17. Ayrıştırma (Dissociation)

Kişinin kendisini yaşadığı olaydan ayrıştırarak üçüncü kişi olarak algılamasıdır. Olay kabullenilmiştir ancak kişi olayı kendisinin yaşadığını düşünmez. Aşırı gösterilirse Dissosiyatif Bozukluk ortaya çıkar.

Örnekler:

  • Tecavüze uğrayan bir kadının sanki olayı tavandan izliyormuş gibi hissetmesi.

  • Araba kazasından kurtulan bir adamın kaza anını ağır çekimde gibi hissettiğini söylemesi.

  • İstismara uğrayan bir çocuğun olayı sadece rüyasına kötü bir adam gelmesi şeklinde anlatması.

Bu mekanizmalar gerçeği diğerleri kadar saptırmazlar. Olaylara olgun yaklaşım bu mekanizmalarla gerçekleşir.

18. Mizah (Humor)

Karşılaşılan rahatsız edici durumla başa çıkmak için düşünce ve duyguların mizahi yaklaşımla ifade edilmesidir. Kahkaha kullanılarak acı ve kaygı örtülmüş olur.

Örnekler:

  • Kovulacağı söylenen adamın haberi gülerek karşılaması.

  • Öğrencinin, gözünü korkutan profesörün penguene çok benzediğini düşünerek tebessüm etmesi.

  • İleri derece kanser hastasının durumuyla ilgili espriler yapması.

19. Yüceltme (Sublimasyon)

Kabul edilemez veya hoşa gitmeyen bir duyguyu sosyal yarar sağlayan bir eyleme dönüştürmektir. Hoşa gitmeyen duygu eylem için motivasyon kaynağıdır. En olgun savunma mekanizması olarak kabul edilir.

Örnekler:

  • Dante'nin, Inferno isimli eserini Beatrice adlı bir kadına olan hayranlığından sonra yazması.

  • Pek çok sanat ve edebiyat eseri bu savunma mekanizmasıyla ortaya çıkmıştır.

  • Bir adamın hoşlandığı kadının mentor veya advisor'ı olması.

  • Ailesine kızan gencin kendini spora vermesi ve gelecekte başarılı bir sporcu olması.

20. Bastırma (Suppression)

Bir çelişki veya rahatsız edici uyaranı bilinçli olarak gözardı etmektir. Bilinçli olarak başlar, devamı bilinçsiz olarak gelir. Kişi unutur ancak unuttuğunu unutmaz. İlgili ipucu gördüğünde tekrar hatırlar.

Örnekler:

  • Bir öğrencinin yaklaşan sınavını görmezden gelerek eğlenmek için dışarıya çıkması.

  • Yükseklikten korkan bir kadının, uçurumdan düşme fikrini bir kenara bırakarak manzaranın keyfini çıkarması.

  • İleri derece kanser hastasının hastalığını düşünmeyerek aile buluşmasının keyfini çıkarması.

Bilgiler Kaplan Medical USMLE Step 1 Behavioral Science Lecture Notes 2013'den alınmıştır.

Kullanılan örnekler ve ifadeler aynı kitaptandır.

Popüler İçerikler

TÜİK, Ekim Ayı Enflasyonunu Açıkladı: Yıllık 48,58'e Geriledi! Kira Zam Oranı da Belli Oldu
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Trabzonspor Derbisi Öncesi Kritik Açıklamalar!
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un Yaptığı Açıklamalar Gündem Oldu: ''Uyanın Fenerbahçeliler Uyanın!''