Kaybolduktan yirmi yıl sonra hala bulunamayan gencin, soruşturmasıyla ilgili kan donduran ayrıntılar hepimizin tüylerini ürpertti. Yıllar süren davanın ardından hala bulunamayan gencin kaybolduğu andan itibaren yaşananları sizler için derledik.👇
Kaybolduktan yirmi yıl sonra hala bulunamayan gencin, soruşturmasıyla ilgili kan donduran ayrıntılar hepimizin tüylerini ürpertti. Yıllar süren davanın ardından hala bulunamayan gencin kaybolduğu andan itibaren yaşananları sizler için derledik.👇
Karen Downes'ın tam 20 yıl önce kızı Charlene kayboldu ve o zamandan beri kızından haber alınamadı. Acılı anne, 1 Kasım 2003 yılında kaybolan kızı Charlene için 'Hâlâ aptalca bir şekilde Charlene'in kapıdan girip 'Anne ben geldim' diye bağıracağı günü umut ediyorum. Hatalar yaptığımı biliyorum. O 14 yaşındaydı ve asiydi. Neler olup bittiğini anlamalıydım.' diyor.
Soruşturma yapan polis memurları, kayıp kızın evini ararken Karen'in eşi Bob ile ilgili bir sır öğrendiler. Bob, karakola götürülürken Karen, 'Eşim sorgulanırken ben de yatak odamızı aradım. Giysilerinin altını karıştırırken rulo haline getirilmiş bir bohça buldum ve ucuz dantelinden ne olduğunu hemen anladım' dedi.
Bob'un sorgusunun ardından iki yıldır transseksüel eğilimleri için psikolojik destek aldığı ortaya çıktı. Elde edilen bilgilerin ardından polis, Charlene'i babasının sırrını öğrendiği için Bob'un öldürmüş olabileceğini söyledi. Karen, bu konuyla ilgili 'Tüm bunları kabullenemiyordum. Bob güçlü bir baba figürüydü. Ama Charlene'in kaybolmasıyla ilgili beklenen şekilde tepki vermiyordu' dedi. Ancak Bob’un kızını öldürmediği, transseksüel eğilimi sakladığı ortaya çıktı.
Polis, Mart 2006'da Charlene'in öldürüldüğü düşündüklerini belirtti. Mayıs 2007'de Ürdünlü kebap dükkanı sahibi Iyad Albattikhi, Charlene'in cesedinin ortadan kaldırılmasına yardım etmekle suçlanan İranlı Mohammed Reveshi ile birlikte Charlene'i öldürmekle yargılandı.
Karen için en kötü an, mahkemede kızının kesilerek kebapçı müşterilerine servis edildiğinin söylendiği andı. Karen bu sözlerin ardından dışarı koşarak kustuğunu belirtti. Ancak ilerleyen zamanlarda ortaya çıkan ayrıntılar daha da iç acıttı. Kulaktan dolma bilgiler ve kızının kebap etine karıştırıldığına dair iddialar annenin yüreğini ateşlere attı. Bir anne olduğunuzu ve kızınızı bulamadığınızı düşündükten sonra size söylenen her sözün ne kadar etkili olabileceğini tahmin edebiliyor musunuz?
Soruşturmalarda, Charlene'in kaybolmadan önce iki yıl boyunca 13 kez cinsel sağlık merkezine gittiği ortaya çıktı. Karen, ellerini tutan bebeğinin nerede olduğunu haykırarak iyi bir ebeveyn olmak için elinden geldiğini yaptığını belirtti.
Bu süreçte Karen bir kitap yazdı ve yaşadıkları tüm zorluklara rağmen hala Bob ile birlikte yaşananlara cevap arıyor. Bob, cinsel kimliğiyle ilgili “Karen'ı çok seviyordum ama evlendiğimizde içimde üçüncü bir kişinin daha olduğunu bildiğim için kendimi suçlu hissettim” dedi. Ardından da soruşturma sürecinde üçüncü kimliğini bastırsa da şu an kadın tarafının güçlü olduğunu belirtti.
Lancashire Baş Müfettiş Richard McCutcheon şunları söyledi: 'Charlene ve katilini bulmaya kararlıyız. Çocukların cinsel istismarına odaklanmaya devam ediyoruz.”
Sizin bu konuda düşünceniz ne? Yorumlarda buluşalım...
Bu ne berbat içerik ya! Türkçe mi bilmiyorsun yoksa google'a mı çevirttin? Kızın babasının trans olması ne alaka? Yapacağın içeriğe tüküreyim senin!
Olayın nerede geçtiğini okuyamadım? Editörünüz uzaktan eğitim mezunu mu?
Ben pek anlamadim ya biraz kafam karisti, "mahkemede kızının kesilerek kebapçı müşterilerine servis edildiğinin söylendiği an"diye bir cumle geciyor, e demekki adamlar kabul etmisler sonra neden serbest birakilmislar, bunu soylemelerine ragmen neden hala kizinin yasadigina inaniyor. Biraz sacma geldi.