Biz de Amerikan televizyonlarında Dr. Phil'in adıyla yayınlanan programın yalancısıyız. Zira Dr. Phil'e göre kişi konuşma sırasında sürekli yüzüne ve özellikle de burnuna dokunuyorsa, yalan söylüyor olma ihtimali gayet yüksekmiş.
Yalan söyleyen kişilerin sıklıkla ortamı rahatlatmak ya da konuyu değiştirmek adına sahte gülümsemeye başvurdukları iddia ediliyor. Sahtesiyle gerçeğini birbirinden ayırt etmenin yolu ise, tebessüm anında yüzün aldığı şekle dikkat etmekmiş. Sahte gülümseme de yalnızca dudak çevresinde değişiklikler olurken, içten bir tebessümün etkisi göz çevresinde kırışmaya bile yol açıyormuş..
Yalan söyleyen insanlar, sorduğunuz bir soruya 'bilmiyorum' cevabı verirken, daha ikna edici olmak adına, bedenlerini işin içine katarlarmış. Burada dikkat etmeniz gereken şey; vücudun genelinin mi, yoksa sadece üst gövde gibi bir kısmının mı kullanıldığı. Sadece üst kısım ise, muhtemelen karşınızdaki kişi size doğruyu söylemiyor olabilirmiş.
Bu hareketi herkes bilir. Özellikle de yalan söyleyenler:) Nedeni yalan söylerken kişinin kendini husursuz hissetmesiymiş. Yani muhtemelen karşınızdaki amatör bir yalancı. Ama yalan yalandır...
Bunlar ani gelişen, kafayı sağa sola atma gibi hareketler de olabilir. Ya da tam tersi zorlama bir ifade takınmak için sergilenen tuhaf hareketler de. Her iki şekilde de karşınızdakinin size yalan söylüyor olabileceğini aklınızın bir köşesinden çıkarmayın yeter.
Yalan söyleyen kişiler, gif'de görülenin tam aksine, karşısındaki kişiyle göz teması kurmaktan kaçınırlarmış.
Yalancılar genellikle konuşurken, saldırgan ve savunmacı bir tavır takınırlarmış. Yani o el sürekli sizi işaret ediyorsa, bilin ki işin içinde bir çapanoğlu mutlaka vardır.
Yalan söyleyen insanların kolaylıkla stres altına girdiği ve sonucunda vücut ısılarının yükselerek, aşırı şekilde terlemeye başladıkları bilinen bir gerçektir.
Yalan söyleyen kişiler, özellikle de desteksiz yalan atanlar; konuşurken ellerini ve kollarını, salt sizin dikkatinizi dağıtmak adına sürekli hareket ettirirlermiş.
Bu büzüşme durumu da, sıklıkla yalan söylenince ortaya çıkıyormuş.
Karşınızdaki kişi, olay örgüsünü bağlama anlarında, kekeliyor ya da düşünmek için kısa duraksamalar veriyorsa, muhtemelen o vakte kadar anlattığı her şey yalan olabilir.
Size hiç sormadığınız ya da ilgilenmediğiniz konularla ilgili bilgi veriyorsa, bunu da sağlam bir işaret olarak kabul edebilirsiniz.
Yalan söyleyen insanlar, cümle kurdukları zaman kısaltmalardan kaçınırlarmış. Misal kısaca, ' Ben yapmadım' diyeceğine, 'Onu ben yapmadım' gibi.
Bilmiyoruz açıklama yapmamıza gerek var mı...
Yalan söyleyen insanlarla ilgili bir diğer tespit de, kurdukları cümlelerde 'ben' yerine 'sen' demeye gayret sarf etmeleriymiş. Yani konuyu bir şekilde sürekli size döndüreceklerdir.
Göz teması kuramadıklarını zaten biliyorduk. Bunun bir ileri adımı da çeşitli objelerin ardına saklanma ihtiyacıymış. Mesela bir laptop'un ya da okuduğu kitabın gibi...