Karşınızda Televizyonsuz Yaşamlar: Kimi Çocuğunu Düşünüyor, Kimi Gündemi Takip Etmiyor

İnternetin yaygınlaşmasıyla beraber televizyonun hayatımızdaki yeri de sorgulanmaya başladı. Bir dönem her evin olmazsa olmazı haline gelen bu kitle iletişim aracına, hem yayınlanan 'içi boş' programlar nedeniyle hem de güvenilir enformasyon sağlamadığı gerekçesiyle şaibeli bakış artıyor.

Fakat bu haberde de göreceğiniz üzere bazı bireyler hem aileleri hem de kendileri için, zamanın daha değerli geçirilmesi adına bu kutuyu hayatlarından tamamen çıkardı. Televizyonsuz yaşayan kişilerin gerekçelerine hep birlikte bakalım. 

İnsan hayatını değiştiren birçok önemli keşfin gerçekleştiği 20. yüzyılda, televizyonun icadı küresel bilginin yaygınlaşmasına büyük katkı sağladı.

Öte yandan, hayatın her alanına giren bu iletişim aracı, yerel kültürler üzerinde yarattığı tahribat açısından da tartışma konusu oldu.

Enformasyonun yayılması aşamasında radyonun ardından ortaya çıkan televizyon, zorlu rakibi internete karşı direniyor.

Bilgisayar teknolojilerinin ilerlemesi, internetin global anlamda erişilebilirliğinin kolaylaşması, akıllı telefon kullanımının getirdiği avantajlar, sosyal ağların gelişmesi ve mobil platformlar üzerinden yayın yapan dizi ve film sağlayacılarının yaygınlaşması ile klasik anlamda televizyon izleyiciliği kimileri tarafından yavaş yavaş terk ediliyor.

Televizyonun zararlı yanlarından çocuklarını korumak isteyen ebeveynler çareyi, içinde 'dünyaları' barındıran bu kutuyu evlerine sokmamakta buluyor.

AA da televizyondan uzak bir yaşam süren kişilerin görüşlerini derledi. 

Gazeteci Bakıt Kalmuratov (42), çocuklarını korumak amacıyla evine televizyon almayanlardan biri olduğunu belirterek bilgiye ulaşmak için bilgisayar ve telefon kullandığını anlattı.

Televizyonun zararlarının yararından daha fazla olduğuna inandığını ifade eden Kalmuratov, şunları söyledi:

'Televizyonun boşa vakit kaybı olduğunu düşünüyorum. Reklamların da insanları manipüle ettiğini düşünüyorum. Evde bilgisayar var. Gerekli enformasyonu oradan alıyorum. Televizyon izlemek yerine çocuklarla daha fazla ilgilenmek daha iyi oluyor. Biri üç, biri de beş yaşında olan iki çocuğum var ve onları televizyondan uzak büyütmenin faydalı olacağını düşünüyorum. Tabii ki evdeki bilgisayarı da sıkı denetimimiz altında kullanabiliyorlar. Televizyonda, bizim adetlerimizde olmayan şeylerin yavaş yavaş bilinçaltı olarak işlendiğini düşünüyorum. Bu da çocuklarımın kişisel gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir. Haberlerde de sürekli negatif şeyler gösteriliyor. Tüm bu nedenlerden dolayı evimize televizyon almıyoruz.'

'Kendi hayatımı yaşayabilmek varken neden başka insanların hayatına seyirci kalayım...'

Hiçbir zaman televizyon bağımlısı olmadığını anlatan Özge Kara ise gündemi takip etmediğini aktardı.

İş hayatından arta kalan zamanda evde yemek yapmanın ve örgü örmenin kendisine keyif verdiğini ifade eden Kara, şöyle konuştu:

'Altı yıldır baristalık yapıyorum. Annemle babam evde haftada iki üç kez kitap okuma saatleri yapıyordu. Ben de kitap okumayı seviyordum. Üç kitabı aynı anda okuduğum dönemler oluyordu. Hiçbir zaman televizyona dair bağımlılığım olmadı. Gündemi de aslında çok takip etmiyorum. İnsan zaten 8-10 saatini çalışarak geçiriyor. Eve geldiğinde başka şeyler yapmak varken neden bir kutunun içerisine sığdırayım ki kendimi. Kendi hayatımı yaşayabilmek varken neden başka insanların hayatına seyirci kalayım. Sahip olmaya da izlemeye de bu yüzden gerek duymuyorum.'

'Televizyon olmadığı için sohbet etmek durumunda kalıyoruz.'

İşletme müdürlüğü ve profesyonel illüzyon gösterileri yapan Necati Özkan (28) ise insanlarla sürekli iletişim halinde olmayı ve konuşmayı sevdiği için televizyona ihtiyaç duymadığını ifade ederek boş zamanlarında evindeki kedisi ve arkadaşları ile vakit geçirdiğini belirtti.

Televizyonun iletişimi büyük ölçüde zedelediği görüşünü dile getiren savunan Özkan, şunları kaydetti:

'İhtiyaç duymamanın en önemli nedeni iletişimi öldürdüğüne inanmam. İnsanlarla konuşamıyor hale geliyorsun. Anlatmak istediği şeyi doğru sınıflandıramadan, ifade edemeden televizyondaki karakterler üzerinden açıklanmaya çalışılıyor. Bu benim sinirime dokunuyor. Sıkılmıyorum. İnsanlar sürekli evime geliyorlar. Televizyon olmadığı için sohbet etmek durumunda kalıyoruz. Evde yeni çalıştığım numaraları onlara gösteriyorum. Televizyonun üretkenliği de azalttığını düşünüyorum. Bu arada bir de kedim var, adı 'Regilus'. O zaten televizyon gibi, izledikçe izleyesiniz geliyor.'

'Ne olduğuna bakmadan, programların gece tekrarlarına kadar izlerdim.'

Evinde televizyonu olmayan bir başka kişi ise grafik tasarım ile uğraşan Deniz Karagül (32). Karagül, okul yıllardan beri televizyonu hayatından çıkardığını dile getirdi.

Sosyal medya mecralarının çok gelişkin olduğunu ifade eden Karagül, şunları söyledi :

'Eskişehir'de okurken ilk yıl kuzenimin yanında kaldım. Orada televizyon vardı. O okulu bitirip gidince de ben bir daha televizyon almadım. Buraya dönünce 1,5 yıl ailem ile yaşadım. Kendim eve çıkınca yine televizyon almaya gerek duymadım. Artık sosyal medya mecraları çok gelişkin. Olan biteni oralardan takip ediyorum. Aslında ben çok televizyon izlerdim. Dışarıda oturduğumuzda da çok izlerdim. Ne olduğuna bakmadan izlerdim. Programların gece tekrarlarına kadar izlerdim. Ancak bu fikrimi daha sonra tamamen değişti. Radyo dinlemeye daha fazla vakit ayırdım. İzlemek istediklerimi internetten takip ediyorum. Televizyon, artık zaten bilgisayar ekranı olarak kullanılmaya başlandı.'

'Televizyonu hiç aramıyorum çünkü hayatımda olmayan bir şey.'

Babasının hakimlik yapması nedeniyle küçük yaşlardan bu yana evlerinde bilgisayar olduğunu söyleyen Onur Yavuz (27) da televizyon kültürünün kendisine hitap etmediğini anlattı. Yavuz, '1999 yılından beri evimizde bilgisayar var. İnternet üzerinden hemen her bilgiye ulaşırdım. İzlemek istediğim şeyleri, film türlerini televizyonda göremiyorum. Televizyonu hiç aramıyorum çünkü hayatımda olmayan bir şey. Çiçek büyütmeyi severim. Çiçeklerimle ilgileniyorum. Ailemin yanına gittiğimde onların dizileri başladığında ben onların yanından uzaklaşırım.' diye konuştu.

'Siyasi açıdan yönlendirmeler olması beni televizyondan uzaklaştırdı.'

Üniversite yılları öncesinde Hatay'da, okuldan arta kalan zamanda babası ile tarla işlerine gittiğini ve o dönemden beri televizyonun giderek hayatından silinmeye başladığını dile getiren Mehmet Önal ise Ankara'da üniversiteyi yarım bırakmasının ardından iş hayatına atıldığını ifade etti. Bugünün dünyasında internetin televizyonu geride bıraktığına inandığını savunan Önal, 'Zaten televizyon da multimedya aracı olmaya başladı. Gerekli bilgileri genelde bilgisayardan alıyorum. Gerek siyasi gerek sosyo-kültürel açıdan yönlendirmeler olması beni televizyondan uzaklaştırdı.' dedi.

Popüler İçerikler

Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
YORUMLAR
05.12.2018

televizyonsuz büyüyen çocuklarının sonradan televizyon görünce yani bir şekilde izlemeye başlayınca afalladığını anlatan bir ebeveynin yazısını okumuştum bir ara. televizyondan zorla uzak tutmak değil onun yerine daha farklı uğraşlar sunmak gerek çocuğa.

06.12.2018

Bu dediğiniz çok doğru ;büyük oğlumla yaştaş olan arkadaşını annesi 4.5 yaşına kadar hiç bir elektronik cihazla tanıştırmadı.Şuan gerçekten çocuk gördüm delisi gibi.Çocuklarımıza şunu izleyemezsin bunu yapamazsın gibi kurallar koymadık biz ise ps tv ünitesinde,tablet kitaplıkta,pc masa üzerinde duruyor.Neyin ne zaman yapılması gerektiği bilinci otomatik oluştu.Canımız mı sıkıldı bir müzik açıyoruz yada kitaplarımızı okumuşuz vaktimiz mi var bir tur maç yapıyoruz veya bir çita ne kadar hızlı kosar bunu izliyoruz.Doğru zamanda doğru şekilde kullanıyoruz.Bu şekilde yasaklar insanları daha çok kırbaçlıyor.

05.12.2018

Yaaav tamam kimse TV izlemiyor, herkes meditasyon yapıp yerden yükselmeye başladı bile. Bir de bunu TV kanalı izlememek değil de beyninizi uyutan paradigmalardan uzak durmak olarak algıladığınız anda bir yerlere varacağız!

06.12.2018

ÇOK DOĞRU BİR ŞEY.. BEN DE KARIMA VE ÇOCUKLARIMA TV İZLETTİRMİYORUM ÇÜNKÜ NE KARIM VAR NE DE ÇOCUĞUM

TÜM YORUMLARI OKU (45)