Karşı Ateş Tekniğini Hatalarımız İçin Nasıl Kullanırız? Kontrollü Bir Yangın Seni de Yeniden Yeşertir mi?

Hata… Herkese ve her duruma göre değişebilen tanımlı bir sözcük. Kimilerine göre tutumlu bir insan olmamak hatayken kimine göre cömert olmadığın her koşulda hatalısın. Ne insanlık tarihi ne de kadim dinlerin öğretileri, zihinlerimizde hatanın tam bir tanımını oluşturmadı. Bu da bizim eksiğimiz muhtemelen. Yoksa hatamız mı demeliydim? Eksiklerimiz hata mıdır sahi?

Vaktin varken öğrenmediklerin, anlatılmışları dinlemediklerin, söylenmişleri uygulamadıkların gün gelir küçük küçük hatalar olarak ayaklarına dolanırsa ne yaparsın? Bir deve kuşu gibi başını kuma gömmek fayda verir mi? Yoksa aynı aymazlıkla devam mı edersin? Bir kulağından girer de bir kulağından çıkar tüm cümleler, sen ben buyum demeye devam eder misin?

Hatasız kul olmaz demişiz, mucizevi varlıklar olmadığımızı kabul ettiğimizden beri.

Elbet hata yaparız ama yapmamak için ne kadar direnirsek o kadar güçlüyüz sanmışız. Bazılarımız risksiz yaşamlarında minimum hata payına denk gelmiş, bazılarımız ateşin içine doğmuş da incecik bir halatla alevler içindeki bir kamyonu yokuş aşağı tutar gibi bir yaşam sürmüş. Yorulmuş, bırakmış ipin ucunu. O kamyon onun evini barkını yıkmış, hatalı olan o olmuş mesela. Hiç mi denk gelmediniz böyle yaşamlara? O zaman siz minimum hata payına sahipsiniz, bravo. Ama komşusu açken tok yatan misali, derdi çok olanın derdinden sorumluluk çıkarmadıysanız sizin de belki biraz kendi içinizde düşünmeniz gerekir.

Çok zamandır hatalarım üzerine düşünüyorum. Bembeyaz bir kağıt parçasının tüm köşe ve kenarlarında cambaz gibi yürüyerek yaşadım. Gün geldi tam ortasında trambolinde zıplar gibi havalandım ama kenarlara daha çok itildim. Bir gün kenardan da düşüverdim. Kapkaranlık bir yere. Gözümü açtım, siyah. Çok siyah. Kör olduğumu sandım, korktum, yalvardım, beni kurtarın diye, kocaman spotlara sahip diğerleri, birkaç ateş böceği yolladı bana. Yolumu göremedim, onlardan istememeye karar verdim. 

Yaradan’dan nurunu istedim, gece gündüz istedim, nefesim kesilene kadar. Yürü dedi bana, karanlıkta yürümeyi göze alamazsan tekrar beyaz sayfana ulaşamazsın.

Karanlık bulaştı üstüme. Pis bir koku sardı etrafımı. Olmadığın kişi ol dedi. Olmazsan eski sen de kalmayacak ve şunu bil ki eski sen de o kadar da beyaz değildi.

Hatalar demiştik değil mi? O bembeyaz yaşamında hiç hatası olmadığını aslında dokundurmadığı ve yaşattığı yılanla yaşadığını sanan insanlardandım. Kibir öyle sarmış ki zihnimi ve kalbimi, sandım ki güler yüzüm bile sadaka zaten, ben ona odaklansam yeter. Risk almadan yaşayanlara özenmişim, sıcak sudan soğuk suya geçmeyen ellerim varmış ruhumda fark etmemişim. Ne zaman ki hata yapmışım. Başkaları için küçük belki, benim için kocaman, belki de Yaradan için zerre kadar ama yapmışım işte, beyaz kağıdıma döndüğümde üzerimdeki siyahlar sürünmüş etrafa. Kendine has bir desen oluşmuş. Yenilenen bana ait.

Sonra fark etmişim ki, o siyah çizgiler kontrollü yangınımmış benim. Sayfam ellerimden kayıp gitmesin diye yapmışım onları. Öyle de güzel çizgiler çekmişim ki, oluşabilecek tüm büyük yangınları önlesin. Tıpkı orman yangınlarında olduğu gibi açtığım karşı ateşim beni korumuş. Yaşatmak ve yeşermek için önce yakmak gerekirmiş. Bunu bilince rahatladım. 

Tövbe dediğimiz şeyin neden var olduğunu anladığımda, kibir dediğimiz olgunun içimden silindiğine şahit oldum. Bunun için asla sahip olmadığım Ferrrarimi satmama da gerek kalmadı. Bilmem anlatabiliyor muyum? Kendi toprağında kendi yaşam kağıdına odaklan dostum, elbet yolunu bulacaksın. Sana karanlıkların içinden çıkan biri olarak yazıyorum, sadece beyaz ve siyah yok bu hayatta, grileri de sev ve kabul et.

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
03.10.2023

Hiç hata yapmamış insan, yeni bir şey denememiştir. Albert Einstein

03.10.2023

Hatalarımızla barışmanın ilk kuralı hata yaptığımızı kabul etmek. İnkar etmek sadece kendimizi affetmemizi öteliyor. İnsan en çok kendini kayırıyor, affetmek kolay. Ama bunu yüzsüzlüğe çevirip aynı hataları defalarca yapmak karakterimizden götürür bir yerden sonra. Götürüyor da.

03.10.2023

"Tekrarı yoksa yaşadıklarımızın, hata mı yaptığımız hatalar...'' der Cezmi ersöz bir yazısında. Bazen yaptığımız hatalar için geri dönüp baktığımızda teşekkür ederiz yapmış olduğumuz şey için bundan ders almış isek şayet.. Birşey öğretmiş, farkındalık yaratmışsa kime göre neye göre hata. Her ne kadar pişmanlığını yaşasak bile biz biz yapan şeylerdir, tecrübedir aslında hatalarımız...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ