1700'lü yıllarda aile kurmak ve çocuk yapmaktan kariyeri için vazgeçen kadınlar bir deyim ile tabir edilirmiş. Bu tabir ise 'mavi çorap'. Peki bu tabir nereden geliyor olabilir? Hadi, gelin bu deyimin çıkış noktasını birlikte öğrenelim!
1700'lü yıllarda aile kurmak ve çocuk yapmaktan kariyeri için vazgeçen kadınlar bir deyim ile tabir edilirmiş. Bu tabir ise 'mavi çorap'. Peki bu tabir nereden geliyor olabilir? Hadi, gelin bu deyimin çıkış noktasını birlikte öğrenelim!
Mavi çorap topluluğu anlamına gelen bu terim karşımıza 1756 tarihinde Elizabeth Montagu ve Elizabeth Vesey'in yazışmalarında çıkar. Eğitime ve karşılıklı işbirliğine dayanarak ilerleyen bu topluluk hareketi Elizabeth Montagu sayesinde bir tartışma grubuna dönüştü.
Bluestocking ifadesi ile başlayan bu topluluk resmi olmayan toplantıları ile modadan değil günlük yaşamdan konuştular ve bu durumu vurguladılar. Ahlakçı Dr. John Gregory 1774 tarihinde yayınladığı 'Bir Babanın Kızlarına Mirası' isimli kitabında şu cümleleri kullanmıştı;
Ancak bazıları akıllarını ve eğitimlerini saklamak yerine açıkça ifade etti ve bu geleneğe karşı çıktı. Kimi kadınlar sevimli olarak ifade edilebilecek erkeklerle evliyken kimileri de kadınların sahip oldukları geleneksel rolleri reddediyor ve bir erkeğin kendilerini kontrol edebilecekleri fikrine karşı çıkıyorlardı.
Robinson, 1718 tarihinde zengin ve kuvvetli ilişkileri olan Vorkshire ailesinde dünyaya gelmişti. Robinson'ın anne ve babası çevresi ile entelektüel sohbetler etmekten zevk alan duyarlı bir aileydi. Doğal olarak Elizbeth de annesi ve babası gibi bir çocuk oldu. Yıllar yıllar sonra Samuel Johnson Elizabeth hakkında şu cümleleri kurdu;
Tanıdığım tüm kadınlardan, hatta neredeyse tüm erkeklerden daha fazla bilgi yayıyor. onunla konuşurken çeşitlilik bulabilirsin.
Margaret Elizabeth'ten 3 yaş büyüktü ve Elizabeth Margaret sayesinde birçok edebiyatçı ile tanışma şansı yakaladı. Elizabeth o dönemlerde Margaret'ın evindeki söyleşilere katılıyor ve orada kadınlarla erkeklerin eşitliğinden memnun oluyordu. 1734 tarihine gelindiğinde ise Margaret II. Portland Dükü ile evlendi. Yine de bu ikilinin arkadaşlıkları devam etti.
Bu mektuptan 4 yıl sonra Elizabeth oldukça zengin ve kömür madeni sahibi olan Edward Montagu ile evlendi. Eşi ile arasında 28 yaş bulunan Elizabeth evliliğini avantajlı ve samimi buluyor ancak bu evliliği sevgisiz görüyordu.
Bu etkinliklerin baş davetlileri arasında ise Samuel Johnson, Edmund Burke, David Garrick ve Horace Walpole gibi isimler vardı. Toplantının tek bir yasak konusu vardı: Siyaset. Ancak yasak olmasına rağmen toplantıların genel sohbeti de siyaset üzerinden ilerliyordu.
Zaman içerisinde Mavi Çorap Topluluğu ismi onurlu bir isim haline geldi ve topluluğun varlığı entelektüel seçkinlere ait olduğunu kanıtlamayı başardı. İtaatkar bir eş olan Elizabeth'in rolü bu süreçte alay konusu oldu ve insanlar onu kınadı. Bu durum Elizabeth'in ağzından şu cümlenin dökülmesine neden oldu;
Öp beni ve sessiz ol!
Bluestocking en başta her ne kadar kaygısız bir şaka olarak görülse de zaman içerisinde bu topluluğun kadınları bunu bir onur nişanı olarak görmeye başladı. Kadınların gördüğü bir diğer durum da toplantılar tanınır oldukça ataerkil tepkiler ile karşılaşmak ve ifadenin alaya dönüşmesiydi.
Lord Byron ve Samuel Taylor Coleridge de bu topluluğu küçümseyen kişilerden sadece birkaçıydı. Hatta Hazlitt bu topluluk hakkında 'Mavi çorap toplumdaki en iğrenç karakterdir. Yumurtanın sarısı gibi dibe çöker ve pisliği de beraberinde götürür.' ifadelerini kullanıyordu.
19. yüzyılın başlarına gelindiğinde Mavi Çorap Topluluğu dağıldı. Bu dağılımdan sonra eğitimli kadınlar hakkındaki fikirler de değişmeye başladı. Artık mavi çorap deyiminin anlamı 'kariyer uğruna aile hayatını feda eden kadınlar' haline geldi.