Ülkemizde idealist insan denilince hemen akla saf, temiz, sevdiği şeyleri yapan, fakat az para kazanan mutlu bir insan modeli gelir. Gerçekten de idealist insanlar toplumun az sayıdaki çoğunluğunu oluştururlar. Sayıları az olsa da hayatta daima dikkat çekerler.
İdealleri uğruna çevrelerindeki vasıfsız insanlardan uzaklaşmak zorundadırlar. Bazen de olaylara gerçekçi yaklaşımları, çevrelerindeki insanların kendilerinden haz etmemesini sağlar.
Sürekli merak ettikleri şeyler hakkında yeni kitaplar okurlar.
Hayata gerçekçi bir şekilde bakmalarına rağmen, kendilerini hayal kurmaktan alamazlar. Fakat hayallerini kendilerine saklarlar.
Zihinleri sürekli doludur, geçmişten ders çıkartarak geleceği düşünürler. Bir sonraki adımlarını planlamak zorundadırlar. Basit ve gündelik nükteler, ciddiyetlerini bozmaz.
Çünkü kimsenin kendilerine inanmasına ihtiyaçları yoktur. Hiç kimse onlara inanmazken herhangi bir şeyi başarabilirler.
Çevrelerindeki insanlarla iletişimleri her zaman düzgün ve etkileyicidir.
İdealist insanlar kendi alanlarıyla ilgili bir konu ortaya atıldığında saatlerce tartışmaktan sıkılmazlar. Aksine bundan büyük bir haz duyarlar. Fakat çok sıradan konular hakkında dakikalarca yorum yapmayı aptallık olarak görürler. 'Aaa saçını mı kestirdin?' veya 'Kıyafetin yeni mi?' gibi muhabbetlerin gereğinden fazla uzamasından sıkılırlar.
Hedeflerini planladıkları için, karşılarına çıkabilecek zorlu engelleri de tahmin ederler. Onlar için hedefe ulaşmak için çekilen çile zor ama hedefe ulaşılacaksa kutsaldır.
Bazen üzüntülerini hiç belli etmezler, çünkü etrafındakilerin kendilerine bir fayda sağlayamayacağını bilirler ve boş tesellilere karınları toktur.
Geçmişi ve geleceği, devamlı hesap ederler. Plan ve programlarını sürekli kafalarının içinde tekrar ederler. 'İşler planladığım gibi gitmezse ne yapacağım?' sorusunu daima kendilerine sorarlar.
Özellikle kendilerinin ilgisini çeken herhangi bir konuyu yüksek konsantre ile dinleyebilirler.
Aslında belki de hayalleri veya fikirleri enteresan değildir. Fakat size enteresan gelir.
Üzülebilirler, hayal kırıklığına uğrayabilirler, duygulanabilirler, darmadağın olabilirler fakat hiçbir zaman hedeflerini çöpe atmazlar. Biraz dinlenip, belki geri çekilip kendilerini sorguladıktan sonra ayağa kalkıp yollarına devam ederler. Çünkü idealist insanlar idealleri uğruna ölümü bile göze almışlardır.
Bi idealist insan, bi de idealist oldugunu sanip kasım kasım kasılanlar var..uzak durulmali
#4 sanırsam hipnoz oldum :))
Lan şöyle çok okuyan birisi bana anlatsın, nasıl kitap okuyorsunuz? Şimdi bunu diyince cahili cüheyla olmak istemem de. Öğrenmeyi severim. Boş zamanlarımda köktürk alfabesini ezberlemişliğim bile var fakat okumak çok sıkıcı geliyor. Ne roman ne hikaye... Takip ettiğim makalelerde bile sıkıntı yaşıyorum. Küçükken okurdum kitap, sonra bıraktım. E sen nerden öğreniyorsun bir şeyler derseniz: izliyorum. Bir şeyler izleme bayılırım ki günün 10 saati böyle geçer. Film, belgesel, kısa film, spot falan filan... Ama şu kitap işi içime sıkıntı veriyor açıkcası. Bu konuda yardımı dokunabilecek birisi varsa cevap verebilir mi?