Yenilikleri kolay kolay kabul edemediği gibi eskiye bağlanıp kalan ve geri kafalı düşünceleriyle tehlike yaratan karanlık zihinler çağdaş bir toplum olma yolunda hepimizin elini ayağını bağlıyor...
Hijyenik pedleri utanç kaynağı olarak gören marketlerden tutun,
Sergiye gitmeye çalışan sanatçı Özgürcan Taşçı'nın nü tablosunun metroya alınmamasına kadar...
"Cihat bilmeyen çocuğa matematik öğretmenin faydası yok" cümlesini kuran milletvekilinden tutun,
"Kaşlarını alıp pantolon giyerek üniversiteye giden kadınlar cehennemlik" diyen ilahiyatçıya kadar bu ülkede nelerle karşılaşmadık ki...
İlahiyatçı Nurettin Yıldız, sosyal medyada bir kadın takipçisinden gelen “Ehliyet alsam, araç kullansam günah mı olur?” sorusuna verdiği yanıtta, kadınların 'yanlarında mahremleri olmadan' 90 kilometreden fazla araba kullanmalarının dinen yasak olduğunu söyledi.
Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dillipak, deprem sonrası yazdığı köşe yazısında şu ifadelere yer verdi: “O fay kırığından kişi cehennem çukuruna düşer. Dünya başına yıkılır. Mısır deltasından, Gâvur gölüne, Amanoslara yani Gâvur dağına, Ahir dağına kadar uzayan kırık, Lut kavminin helak olduğu o Lut gölü kırığı, aslında bir gay ve lezbiyen kırığıdır, bizim kitaplarımızda."
Akit yazarı Ahmet Maranki, bir köşe yazısında, toplumda kadının yerini 'evdeki bibloya' benzetti ve kadınların her işte çalışmaması ve sosyal hayattan uzak tutulması gerektiğini savundu.
Yorumsuz...
İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.
Bu karanlık zihniyetlerin azalarak bitmeleri umuduyla...
hepsinin ortak noktası , yüzlerinde gram nur olmaması. 🤷🏻♀️
Ne istiyorsunuz lan kadınlardan! İnsan olun insan önce dini imanınız cinselik hep.
insanlar dinden nasıl soğutulur isimli çalışma gibiler amk.