Karanlık Suların Esrarengiz Derinliklerinde Karşılaştıkları Manzaralarla Tüylerimizi Diken Diken Eden 20 Dalgıç

Dalış yapmak oldukça heyecan verici, derin mavilerin farklı yaşamlarını görmek için yapılan keyifli bir aktivitedir. Peki ya gecenin karanlığında, bulanık sulara, kuyulara dalmanız gerekirse?

1. Katil orkalar

İngiltere'de yaklaşık 7 yıl boyunca ticari bir dalgıç olarak çalıştım ve aynı zamanda Avrupa'da da görev yaptığım zamanlar oldu.

İskoçya'nın kuzeyindeki Orkney'de balık çiftliklerinde çalışıyordum. Bir keresinde Rousay'da oldukça büyük ağlardan birine daldım ve çok karanlıktı, yosunlar çok büyümüştü ve dalarken bazı tuhaf şekiller görebiliyordum. Her zamankinden daha fazla ölü balık vardı, belki yüz kadar, ama ağın altında üç ölü fok da vardı. Ağı çıkarmak zordu çünkü balıklarla kaplıydılar. Ayrıca foklardan birinin büyük bir kısmı eksikti. İşte o zaman baktım ve ağın kenarında kocaman bir gördüm. 'Has..ir' dedim. O zaman çaylaktım. Zaten balık ağı işi hep çaylaklar içindir. Benden sonra daha deneyimli arkadaşlardan birini gönderdiler ve deliği bir şekilde sabitlediler ve ardından fokları almak üzere tekrar gittiler.

Fokların bir orka tarafından öldürüldüğünü işte o zaman anladık. Oralarda orkalar oldukça yaygındır ve size bu devi gördüğünüz zaman mutlaka sudan biran önce çıkmanız gerektiği söylenir.

Doğaüstü bir şey değil ama o gün omurgamdan aşağı doğru süzülen titremeyi hatırlıyorum.”

2. Cesedin kafası bir anda dalgıca doğru döndü...

'Kendim de dalgıcım ama bu hikayeyi bir arkadaşımdan dinlemiştim. 2010'da bir adam yanındaki oto galeri görevlisiyle çıktığı test sürüşü sırasında intihar etmek için arabayı iskeleden denize sürdü ve boğuldu. Satıcı, camı kırıp yüzerek araçtan kaçmayı başardı. Dalgıçlar diğer adamın cesedini almak için dalış yaptılar…  O zamanlar ben de marinalarda çalıştığım için, oraya dalan dalgıçlardan biri ile sohbet etmiştim. Bu arkadaşım araca ulaştığında, adamın hala ileriye doğru baktığını, ellerinin hala direksiyonda olduğunu ve gözlerinin açık olduğunu görmüş. Fakat asıl korkunç olay adamı dışarı çıkarmak için aracın camını kırdığında yaşanmış. Ölü adamın kafası cam kırılır kırılmaz ona doğru dönüp bakmış. Muhtemelen içeri giren su akımından dolayı oldu ama o anki korkuyu tahmin bile edemiyorum.'

3. Karanlık derinliklerde mezarlar...

'İnsan eliyle yapılmış göllerde dalabilirsiniz ve su altında genellikle batık evler, diğer toplumsal yerler olur. Ama ne olursa olsun biraz ürkütücü ve karanlıktır. Ayrıca oradalarda dev balıklar yüzer ve oldukça yakınınıza gelene kadar onların ne olduğunu anlayamazsınız bile. 

Bir arkadaşım da göl dalışlarını çok sever ve ona göre en korkunç deneyim, suyun metrelerce altında keşfettiği mezarlıklarmış.'

4. Barajda hapsolmuş yılan balığı

'Bir keresinde okuldaki Maori dili öğretmenim bize bir hikaye anlatmıştı. 

Yeni Zelanda'da Waikato'da bulunan bir barajda çatlaklar oluşunca, iç kısımdan bakmaları için dalgıçlarda yardım istemişler. Aşağıda genellikle insan eliyle yapılmış bir duvar ve inşaat kalıntıları görmüşler. Fakat aralarda dev obruklar fark etmişler...' 

'Fakat sonradan ortaya çıktığına göre, bunlar dev ağaç gövdeleri değil, denize yüzemedikleri için dev boyutlara ulaşan yılan balıklarıymış.'

5. Nehir dibindeki koyun kafatası

'Gözlüğüm elimden kaydı ve nehire düştü. Elimi suya sokup uzandığımda, elime gözlüğüm yerine bir koyunun kafatası geldi. Şimdi çok korkunç gelmiyor belki ama o zaman 10 yaşındaydım ve çok korkmuştum.'

6.

'Dişi kambur balinanın yavrusu yanımızda yüzünce, oldukça kızdı ve bize ufak bir gövde gösterisi yaptı. 3 dalgıçtık ve ikimiz yavruyu dikkatle izliyorduk. O sırada arkadaşımız, altımızdan geçen dev anneyi fark etti ve bizi teğet geçen dev balinayı korkuyla izledik.'

7.

'Dalış eğitmenim bana bir keresinde, suyun dibinde tüm dalış ekipmanı hala üzerinde olan bir insan iskeleti bulduğunu anlatmıştı. Ekip hemen polise gitmiş ve olayı ihbar etmiş. 

Sonrada ortaya çıktı ki, bir kadın ve eşi birlikte dalış yaptığı sırada, kadın eşlnin oksijen tüpünü sonuna kadar kapatmış ve onu öldürmüş.'

8. Köpek balığı bize doğru hızla geliyordu...

'Sahil tarafında yaşadığım dönemlerde arkadaşlarımla hep balığa giderdik. Bazılarımı olta atardık bazılarımızda da zıpkın olurdu. Bir keresinde yine hep birlikteydik ve tam yerimizi değiştirmeye karar verdiğimizde arkadaşın oltasına dev bir kırmızı levrek takıldı. Tam o sırada teknemize doğru 3 metrelik bir köpekbalığı saldırdı ve balığı yedi. Bize o kadar yakındı ki. O dev hayvan muhtemelen suyun içindeydi ve bizi yakından izlemişti.'

9. Hazinesini koruyan müren balığı

'İngiltere kıyısında İkinci Dünya Savaşı sırasında batmış bir savaş gemisi vardır. Üstü pirinç kaplı torpillerle dolu olduğu için dalgıçlar buraya çok gelir ve çoğunu alırlar. Fakat ben dalış yaptığımda, geminin bir köşesinde henüz el değmemiş bir yığın pirinç kaplı kovan gördüm. Yakına gittiğinizde iyice parlak görünüyorlardı. 

Fakat tam o sırada, suyun karanlığından bir müren balığı fırladı. Abartmıyorum bu hayvanın kafası bir at kafası büyüklüğündeydi ve keskin dişleri vardı. Vücudunu tam göremedim çünkü tekrar dibe doğru daldı.

Sonradan öğrendim ki, bu balık yıllardır parlak pirinç kovanlara hiçkimseyi yaklaştırmıyormuş. Hatta yakınlardaki bir barda konuşurken, insanların sadece bu balığı görmek için oraya daldığını öğrendik.'

10. İskelenin altından biri bizi izliyordu...

'Çocukken gittiğim yaz kampında, iskelenin altına dalgıç kıyafeti giymiş ve bizi dik dik izleyen birini gördüm. Cankurtarana haber verdik ama orada kimseyi bulamadılar. Çok korkunçtu'

11. Kuyudan gelen sesler...

'Ticari bir dalgıç olarak çalışıyorum ve genellike dev su depolarını temizleme işlerine giderim. Bu defa gittiğim, hayatımda gördüğüm en büyük ve en karanlık su kuyusuydu. Önce bir merdivenle yerin altına iniyordu ve oradan sonra dalışa başlanıyordu. 

3 saatlik dalışın tam ortasındaydım ki, el fenerimin pili zayıflamaya başladığı. Işığın huzmesinin yavaş yavaş incelip yok olduğun gördüm. Zifiri karanlıkta kalmıştım. Aslında ışık olmaması çok büyük bir sorun değil çünkü dalış kordonunu takip ederek yukarı çıkabilirsiniz. Fakat tam o sırada yüksek bir ses duymaya başladım. Kuyunun bir yerinden sanki duvara vuruluyormuş gibi yüksek bir ses geliyordu. Oradaki tek dalgıç da bendim... Bu yüzden korku tüm heryerimi sarmıştı. Kendimi yüzeye attım. Bir süre sonra yeni pil takıp tekrar daldım ama o sesi bir kez daha duymadım.'

12. Orada bir sedye vardı.

“Evimizin yakınlarındaki gölde, erkek izcilere kano eğitimi veriyordum. Aslında çok derin bir göl değil ama dibi yosun ve ot dolu. Su bulanık ve oldukça koyu renkteydi. Mesela ellerinizi suya soksanız, önünüzdeki ellerinizi göremezdiniz.

Gölün arazisinde, bir kulüp binası, bir çardak ve çocuk parkı da vardı. Bir gün yüzme dersleri sırasında, cankurtaranlık yaparken güneş gözlüğümü suya düşürdüm. Gözlüğümü almak için hazırlanıp dalış yaptım ve gördüğüme inanamadım. Suyun altında katlanmış ve dolaşmış bir hastane sedyesi vardı.'

13. Dev yayın balıkları.

'Kendim bir dalgıç değilim ama dalan birçok arkadaşımdan, barajların dibinde yaşayan dev yayın balıkları olduğunu duymuştum. Ama gerçekten dev balıklar, mesela küçük kamyon ebatında...'

14. İnsan yiyen yayın balıkları...

'Dedem bir dönem, Zimbabve'de bulunan Zambezi Nehri barajında çalışan ekipte yer alıyordu. Anlattığına göre barajda 1 ya da 2 tane dev yayın balığı vardı ve zaman zaman Afrikalı işçileri yiyordu. Hatta onlar çalışmaya başlasın diye, barajın dibinde bekleyip sonra saldırıya geçiyorlardı. Ekip bu balıkları avlamakta başarısız olunca, bulundukları yere beton dökmeyi bile denemiş.'

15. Derinlere gömülmüş gizemli dolap...

'Hayatımda birçok kez dalışa gittim ama gördüğüm en tuhaf şey, kalın zincirlerle bağlanmış ve 5 asma kilit ile kilitlenmiş bir derin dondurucuydu. Çok paslıydı, zaten aletin kendisi de 30 yıllıktan fazlaydı. Bu tuhaf eşyayı Kanada'da Vancouver Adası'nın yakınlarında, 30 metre derinlikte görmüştük. Yerini GPS ile işaretledik ve polise haber verdik. Dolabın içinden ne çıktığını ise polis tanıdığı olan bir arkadaşımız sayesinde öğrendik... 10 tane porselen oyuncak bebek...'

16. Suyun altındaki korku hissi...

'Kaliforniya kıyılarında istakoz avlamak için gece dalışları yapıyordum. Akşamları 9 - 10 gibi başlıyorduk bu yüzden suyun altı zifiri karanlık oluyordu. Sadece el fenerlerimizin aydınlattığı yerleri görebiliyorduk. Zaman zaman, büyük bir şeyin bizi izlediği hissine kapılıyordum. Bazen beynimin o kısmını bastırıp dalışıma devam ediyordum, bazen de dayanamayıp dalışı bitiriyordum ve sudan çıkıyordum. Bu hissi anlatmak oldukça zor, suyun metrelerce altında karanlıkta olmak sanki perili bir evde dolaşmak gibi...'

17. Köpek balığının peşinde...

'Güney Afrika'da köpek balıkları ile meşhur Port Elizabeth'te dalış yapmaya gittim. 

Dalışa başlamıştık ve kıyıdan oldukça uzaktaydık. O sırada altımızda dev bir yapı olduğunu fark ettik. Daha da yakından bakmak için yüzmeye karar vermiştik ki, vücuduma bir ürperme yayıldı. O sırada bir köpek balığı aniden belirdi ve korkudan altıma s...tım.'

18. Beni içine çeken dalgalar

favim.com

'Sörf yaptığım zamanla ister istemez suyun altında çok vakit geçiriyordum. Bir keresinde, kış dönemiydi ve bana göre çok büyük dalgalarda sörf yapmaya başladım. Ayrıca su oldukça karanlıktı, hatta bırakın suyun altını, üzerinde bile bir şey görmek mümkün olmuyordu. 

Dev bir dalga yaklaşırken, hayatımın en büyük dalgasını yakaladığım sevinciyle kendimi ona kaptırdım fakat kısa bir süre sonra dengemi kaybettim. Oldukça kötü bir pozisyonda suya gömüldüm ve bu dalga beni resmen dibe çekiyordu. O kadar dibe çekti ki kulaklarım ağrımaya başlamıştı. Su karanlıktı. Buz gibiydi. Dakikalar sonra kendimi bir kayanın üzerinde buldum. 

Tam kendimi güvende hissedecektim ki, kayanın ucundaki akıntıyı fark ettim. Sanki ayaklarımdan beni tekrar suya doğru çekiyordu. O an paniklemeye başladım. Nasıl kurtulduğumu hatırlamıyorum ama bir şekilde kıyıya attım. İnsanlar bana yardım etmek için etrafımda toplandı. Orada oturmuştum, şoktan konuşamıyordum bile.'

19. Karanlıklarda gezen dev siyah balık...

'Bu hikaye aslına bana ait değil. Brezilya'da gece dalışı yapan bir arkadaşımdan dinlemiştim. Arkadaşımın adı Regis.

Brezilya kıyılarında, köpekbalığına benzer bir balık bulunur. Bu balığa Cação derler ve genellikle daha küçük bir cinstir. Avlanması ise oldukça zordur. O gün Regis, bir arkadaşı ile birlikte dalışa gidiyor, henüz suyun diplerine doğru giderken bir şeylerin yolunda olmadığını hissediyor. Anlattığına göre, normalde görülen küçük balıklar ortada yokmuş, kaplumbağalar da yokmuş ve su normalden çok daha bulanıkmış. Regis, Cação avlamak için kayalardaki mağaraları tek tek kontrol ediyormuş. Tam o sırada dev bir şeyin yaklaştığını hisseden Regis'in dalış arkadaşı da aniden el fenerini söndürmüş. Aniden su yüzeyine çıkamayacağı için, elinde zıpkınla korku içinde fakat sakin kalarak izlemiş. Bu sırada partnerinin ışığını göremiyormuş bunun da iki sebebi olabilir, ya fenerin pili bitmiş ya da dikkatini çekmek istemeyeceği bir şey görmüştü. Regis sonra yavaş yavaş yüzeye çıkmaya karar vermiş. Yukarı çıktığı sırada aynı su dalgasını hissedince, zıpkınını hemen çekip vurmuş fakat ıskalamış. Su altında hiç bu kadar büyük ve hızlı bir varlık hissetmediğini söylüyor Regis. İşte o anda hızla yukarı çıkmaya karar vermiş ve tekneye vardığında partneri onu hızla yukarı çekmiş. 

İşte o zaman, partneri korkudan titreyen Regis'in sırtının dönük olduğu tarafta dev bir canlı gördüğünü ve el fenerini bu yüzden aniden kapattığını söylemiş.'

20. Bacağıma dolanan bir şey hissettim...

'Dalgıç değilim ama bir keresinde Yeni Zelanda'da sörf yaparken bacağıma bir şey dolandığını fark ettim. Aşağı doğru baktığımda bunun bir balık ağı olduğunu fark ettim. Çekmeye çalıştım ama giderek daha da ağırlaşıyordu. Daha da güçle çekmeye çalışırken, ağ giderek ağırlaştı. Bir balık olabilir diye düşündüm. Beni de aşağı çekmeye başlamıştı. Hemen sörf tahtama atladım ve kıyıya doğru yaklaştım. O sırada arkadaşlarım bir şeyin yolunda olmadığını fark ettiler ve bana doğru geldiler. Bana yardımcı oluyorlardı ve balık ağının içinde bir silüet fark ettik. Önce büyük bir balık sanmıştık fakat yüzeye doğru çektiğimizde bunun bir insan cesedi olduğunu fark ettik. Boynuna bir kanca saplanmıştı, yüzüne ve vücuduna ise balık ağları ve misinalar dolanmıştı. Kıyıya doğru getirdik hemen polise haber verdik ama sonra hepimiz birer birer kustuk çünkü adamın gözleri yerinde yoktu.'

Popüler İçerikler

Tarih Verildi: 500 TL'lik Banknotlar Yolda
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
YORUMLAR
10.01.2020

bu yaz benimde başıma geldi, normalde her hafta gidip daldığım ve her yerini çok iyi bildiğim bir yerdeydim. hava güneşli ve su berraktı. etrafı izlerken sağ tarafımda birşeyler hissettim. sanki altıncı his yada başka tuhaf bir his sağına bak der gibi dürtüyordu. 2-3 metre sağımda tahminimce 1,5 metre boyunda birşey gördüm, ilk hissiyatım iğneli vatos sandım. nedense kaçmadım yada kaçamadım. aklıma rina balığı da geldi ve yakından görmek için paralel yüzmeye başladım, ve rina konusunda daha baskın emin olmaya başlayınca hayatımın en korktuğum anlarını yaşamaya başladım. ben yavaşca sola doğru yöneldim ve göz temasını kesmedim, o da sağa yöneldi ve gözden kaybolmaya başladı. Bir daha tek dalmak zor olacak ama bıçak şart. su altı çok keyifli bir dünya ama kendi raconu var. çok güvenmeyin kendinize.

11.01.2020

Okyanusta mıydınız?

11.01.2020

ölmeden önce yapmak istediğim bir şeydir dalış yapmak denizi de çok severim ama deniz canlılarından aşırı korkmaya başladım bu başlıktan sonra sanırım hayalimi gerçekleştiremiyeceğim 😅

30.10.2020

benimde iki anım var. 1) abimle dalış yaparken bir büyük bir kayanın kenarına pustum, balık bekliyorum. karşımdan bir araba büyüklüğünde vatoz geçti ve avlanmak için iki kayanın arasına pusuya yattı. o an korktuğum tek şey abimin ona yanlışlıkla yaklaşmasıydı. çok tehlikeli olabilecek bi durumdu. 2) bozcaadada dalıyorum. kaya altlarındaki oyuklarda balık arıyorum. bunun tekniği şudur; önce zıpkını oyuğa sokarsın sonra pozisyon alıp feneri yakarsın. bende yaklaşık 8-9 mt daldıktan sonra balık yuvası olduğunu düşündüğüm bir oyuğa zıpkını soktum ve feneri yaktım. karşımda 1mt mesafede bir müren bana bakıyor. tabi hemen topuk

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ