Karadeniz İnsanı Hakkında Bilinmesi Gereken 9 Gerçek

Günümüz Türkiyesi'nde Karadeniz hakkında bir çok hurafe kol geziyor ve pek bir şey bilinmiyor. Karadeniz'in üç halkı: Lazlar, Rumlar ve Türklerin Karadeniz'deki hayatları.

1. Karadenizliler laz değildir.

Karadenizlilerin Laz olmadığı artık yavaş yavaş öğreniliyor. Lazlar Gürcülerin dört kolundan biridir. Konuştukları Lazca, Gürcücenin bir koludur. Günümüzde Gürcistan'da 250 bin Laz yaşamaktadır.Kaynaklarda 'Güney Kafkas Halkı' olarak geçer. Tarih sahnesine M.Ö. 2000'lerde çıkmışlardır. Tarihlerine aşağıda değineceğim.

2. Lazların Özetle Tarihi

Okul kitaplarımızda Urartular veya Hititler yerine birazda Kolhis'den bahsedilseydi etrafımızdan bu kadar bihaber olmazdık. Nedir bu Kolhis? Lazların tarihlerinde kurabildiği tek devlettir. Lazların bilinen ilk atalarıdır. Pers tehlikesi üzerine Romalılarla ittifak yapmış ve Romalıların aldığı yenilgiden Kolhis kralı sorumlu tutulup Romalı generaller tarafından öldürülmüştür. Daha sonra Romalılar tarafından işgal edildi. Krallıkla yönetilip halkı Pagandır. Günümüze bir çok eser bırakmışlardır. İki yüz ilâ üç yüz yıl hüküm sürmüştür. Lazlar yurtlarına 'Lazona' derler.

3. Günümüz Türkiye'sinde Lazlar

Lazlar Cumhuriyet tarihinde zaman zaman asimilize edilmeye çalışılmıştır.  Bu gün Lazca okullarda seçmeli ders olmasına rağmen unutulmaya yüz tutmuştur. Lazlar genel itibarı ile barışçıl ve zeki insanlardır. Devlet kültürüne ve idealine sahip değillerdir. Nüfusunun çoğu köylerde yaşadığı için kendi sanat akımlarını oluşturamamışlardır. Bugün özellikle Hemşin, Pazar ve Ardeşen'de yaşarlar. Ama son yapılan genetik testlerde Rize nüfusunun dörtte üçünün Kafkas-Laz kökenli olduğu ortaya çıkmıştır. Hallerinden  memnunlardır. Karadeniz'de ikisi de Müslüman olmasına rağmen Rumları pek sevmezler.

4. Karadeniz Rumları

Karadeniz'de tahminen 1.5 milyon Rum yaşamaktadır. Sakin olun. Bu Rumlar sanılanın aksine Müslüman Rumlardır. Yunanistana sempati ile bakmazlar ve bağımsızlık, isyan gibi idealler taşımazlar. Hristiyan akrabaları mübadele ile Yunanistan'a gönderilmesine karşın Müslüman Rumlara dokunulmamıştır. Kökleri eskiye dayansa da asla Karadeniz'in ilk yerlisi diyemeyiz. Yunan denizcilerin buralara koloniler kurmasıyla yavaş yavaş yayılmış, asıl yerlileri de yunan kültürüne karışmış, Yunanlaşmış ve neticede Yunanistan Yunan'larından ayrı 'Pontus Rumu' denilen bir halk ortaya çıkmıştır. Çünkü Karadeniz'e gelen Yunanlar yerli halklardan bir çok şey almış onlarla karışmış, Akdeniz'e nispetle daha farklı bir Yunanca ve yunan ortaya çıkmıştır. Tarih boyunca bu Yunanlar kendilerini Yunanistan ayrı kabul etmeye başlamıştır.

5. Karadeniz Rumlarının Özetle Tarihi

Pers imparatoruna isyan eden I. Mitridat Anadolu ve Karadeniz'de Pontus Krallığını kurdu. Mitridat'ın kendisi ve bütün hanedanı zamanla yunan kültüründen etkilenmiş bir Pers hanedanıdır. Yani devletin yöneticileri Pers kökenlidir. Daha sonra Anadoluyu tamamen sahiplenip yüz bin Romalı Pontus Krallığı tarafından öldürülmüş, neticede Romalılar üç farklı savaş yaparak Anadoluyu almış ve Pontus krallığını yıkmıştır. Daha sonra Bizans döneminde tekrar hareketlenen Karadeniz'de, kendileri de Trabzon kökenli olan Rum Komnenos hanedanı Bizans tahtından indirilince akrabaları Gürcülere sığınıp bütün Karadeniz'i teker teker dolaşmış, Sinop'tan Rize'ye kadar olan şehirler (Samsun Hariç) Komnenos'lara katılmıştır. Bize öğretilenin aksine Trabzon Rum İmparatorluğu Bizans'ın varisi değil her zaman düşmanı olmuştur. Bu düşmanlık zaman zaman sıcak çatışmaya dönmüştür. Trabzon devleti Kırımda bir takım şehirleri de ele geçirmiştir. Son Trabzon İmparatoruna kadar hepsi 'Romalıların İmparatoru' sıfatıyla taç giymiştir. 1467 de bir Osmanlı eyaleti olan Karadeniz'de Rumlar barış içinde yaşamıştır. Birinci dünya savaşı sırasında ayaklanan Hristiyan Rumlar Pontus hayalinden çok Yunanistan'a bağlanma hayali taşıyordu. Neticede isyanları Müslümanları dışlayıp ırkçı bir Hristiyan-Rum politikası güttüğü için beklenen desteği bulamayıp bastırıldı. Bu gün bu isyan her açıdan Karadeniz Rumları tarafından yanlış bulunmaktadır. Hem de onlar hiçbir zaman Yunan bayrağının bir kopyası olan mavi bayrağı sahiplenmediler. (Bugün Müslüman Rumlar kendilerini sarı siyah renkli eski Pontus Krallığının bayrağının temsil ettiğini düşünürler)

6. Cumhuriyet Tarihinde Karadeniz Rumları

Karadeniz'den Hristiyan Rumların mübadeleyle gönderilmesi, Karadeniz tarihinde yeni bir sayfa açar. Geride kalan Müslüman Rumlar için de hayat kolay olmamış Lazlar gibi zaman zaman asimilize edilmeye çalışılmıştır. Romeyka (Yunanca kökenli Karadeniz Rumcası) unutulmaya yüz tutmuş Köylerin isimleri bile değiştirilmiştir. Bu gün dilleri ve köylerin isimleri için mücadele ediyorlar. Kendilerini her zaman bu ülkenin bir parçası olarak görürler.

7. Karadenizde İlk Türkler

Karadenize gelen ilk Türkler, Malazgirt savaşından sonra Karadeniz'i de ele geçiren Türk Askerleridir. Ne  var ki Doğu Karadeniz'de halk büyük bir ayaklanma çıkarıp az sayıdaki Türk askerini yenip tekrar Bizans'a bağlanmıştır. Yıllar sonra bu bölgeye yerleşen Türkler,  Gürcü Krallarıyla resmi bir ittifak yapıp Anadolu Türklerine karşı savaşmak üzere sınır boylarına yerleştirilen Kuman-Kıpçak Türkleridir. İlk olarak Artvin ve çevresine daha sonra Rizenin kırsal bölgelerine yerleştirilmiştir. Kıpçak-Kuman Türkleri daha sonra Trabzon İmparatorlarıyla da anlaşmış ve Trabzon Yakınlarına da yerleştirilmiştir. Ortodoks olan bu Türkler zaman zaman sarı saçları ve yeşil gözleriyle Yunan zannedilmiştir. Zaten hem kuman hem de kıpçak kelimeleri çoğu dilde sarışın demektir.

Zamanla Kıpçak-Rum ilişkileri çok ilerlemiş, Trabzon'da Türkçe konuşan Ortodoks aileler kaynaklara geçmiştir (soyadları: Tourkopolous, vs.). Hatta Trabzon İmparatoru II. Aleksios Kıpçakların lideri Bekanın kızı Djiadjak Jaqeli ile evlenmiş kızları Anna Anakutlu Komnenos tahta çıkmayı başarmıştır.

8. Kapanış Sahnesi: Karadeniz'de Kumanlar ve Türkler

Kumanların yaşadığı Artvin, Rize ve Trabzon'un doğusu Rumlar ve Gürcüler tarafından 'Saatabago' (Atabeyler Yurdu) diye isimlendirildi. Ortodoks Kumanlar Türkçe konuşup ibadetlerini Rumca yapardı. Bugün Artvin, Yusufeli, Ardanuç, Şavşat, Rize'nin batı yakası, Trabzon'un doğu yakası olmak üzere Türkiye'de 1.200.000'e yakın dil ve kültürünü kaybetmiş Ortodoks Kuman (Kıpçak) asıllı yaşamaktadır.

Kumanlardan başka Samsunda Oğuz Türkleri-Karadeniz Rumlarının ittifakıyla kurulmuş pek bilinmeyen bir şehir devleti vardır. Bu ittifak Trabzon Rum İmp. karşı kurulmuş olup Selçuklular tarafından korundu ve büyük destek gördü.Zamanla Sinop'u da alıp Karadeniz'de korsanlığa başladılar.

Osmanlının Trabzon'u almasıyla bazı Oğuz aşiretleri de Karadeniz'e iskan edildi. (Resim:Kuman Bayrağı)

9. Karadeniz'de Kardeşlik ve Ortak Değerler

Karadeniz'de sanılanın aksine Laz-Rum-Türk unsurları arasında birlik ve beraberlik var olmuştur. Rum kültüründen gelen Horon ve Kemençe, Lazlardan gelen Tulum, Türklerden gelen kolbastı, asıl sahiplerinin olmaktan çıkmış ve Karadeniz ortak kültürünün bir parçası haline gelmiştir. Bu üç unsur Karadeniz'e aşıktır. Zaman zaman tatsızlıklar olsa da kardeşler gibi genelde barışıktır. Hiçbirisinin Karadeniz'deki varlıkları inkar edilemez. (Not:Bugün Müslüman ve çok cana yakın olan ve bizim bir parçamız olan Hemşin Ermenileri unutulmasın!). Trabzonspor da bu gün Karadeniz'de en büyük ortak değerlerden biri haline gelmiş Laz'ı Türk'ü Rum'u hepsinin ortak sesi olmuştur. Neticede bugün Karadeniz dünyaya örnek olabilecek bir öyküdür. Bu hepimizin öyküsüdür. Yazımı Karadeniz kardeşliğine ve Karadeniz'de zamanın yok ettiği, bugün adını bile bilmediğimiz yerli halklara armağan ediyorum.

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı