Birçok kişi Karadeniz’in eşsiz doğasını ve sayısız güzelliklerini görmek için can atıyor. Anadolu'nun cenneti sayılabilecek bu bölgeyi tek bir trene atlayıp keyifle gezmeye ne dersiniz? Eğer siz de bunun harika bir deneyim olacağını düşünüyorsanız Batı Ekspresi biletlerini hemen alıp çantaları hazırlayın. Meşhur Doğu Ekspresi'nin yeşillere açılan kardeşi Batı Karadeniz Ekspresi ile muhteşem bir yolculuğa çıkıyoruz.
Batı Karadeniz Ekspresi, Zonguldak Merkez Gar'da başlayıp Karabük’ün Yenice ilçesinde biten, yaklaşık 2 saatlik bir tren yolculuğu sunuyor. Böylece çok uzun süre yolda kalıp yorulmanıza gerek kalmıyor. Doğu Ekspresi gibi 1 günden fazla süren bir yolculuğu da göze alamıyorsanız Batı Karadeniz Ekspresi tam size göre. Bu hatta yataklı vagonlar bulunmuyor ama oldukça geniş ve rahat olan pulmanlar da yolculuk için gayet ideal. Eşsiz doğa manzaraları, oldukça uygun maliyeti ve keyifli güzergahı ile Batı Karadeniz Ekspresi size nefis bir deneyim sunuyor.
Zonguldak için demir yolu oldukça önemli bir yere sahip. Yaklaşık 200 yıl önce Uzun Mehmet adında bir vatandaşın, taş kömürünü keşfetmesiyle beraber bu bölgenin kaderi değişiyor. Kömürün keşfinden itibaren bölgeye birçok yatırım yapılıyor. 1931-1937 yılları arasında bölgenin ilk demir yolu inşa ediliyor ve 12 Ağustos 1937 tarihinde ilk sefer yapılıyor. TCDD tarafından yaptırılan demir yolu, kömür endüstrisi için oldukça önemli. Bu nedenle “Kömür Yolu” ismiyle de anılıyor. Irmak-Zonguldak-Kozlu güzergahını takip eden bu hat, sadece yük treni olarak madenlerde kullanıldı. Karaelmas tren hattı ise aynı güzergahta yolcu treni olarak kullanıldı. Zonguldak ve Ankara’yı birbirine bağlayan bu hat, yolcularına masalsı bir seyahat keyfi vadediyordu. Ne yazık ki 2010 yılında Karaelmas Hattı'nın seferleri durduruldu. Günümüzde bu hattın tekrar aktif hâle geleceği söyleniyor.
2014 yılında Karaelmas Tren Hattı'nın yerini Zonguldak-Filyos hattı aldı. Bu yaklaşık 45-50 dakika süren bir yolculuk ve bölge halkı için oldukça kullanışlı. İşte bizim Batı Karadeniz Ekspresi rotamız da tam olarak bu noktada başlıyor. Zonguldak Merkez Gar'dan oldukça uygun bir fiyata aldığınız biletle Filyos trenine binerek 40 dakika süren bir tren yolculuğundan sonra Filyos’a ulaşıyorsunuz. Zonguldak’tan Yenice’ye direkt de gidebilirsiniz elbette. Ama bize kalırsa Filyos’ta mola verip o güzel beldeye biraz vakit ayırmak gezinizi daha da renklendirecek.
Filyos, Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı, güzel bir ilçe. Kuruluş tarihi MÖ 3. yüzyıllara kadar dayanan Filyos, tarihi bir ticaret limanı. Bölge tarihi yapıları ve doğal güzellikleriyle görülmeye değer. Batı Karadeniz Ekspresi'yle yolculuk ederken Filyos’ta mola verirseniz Filyos Kalesi’ni muhakkak ziyaret etmelisiniz. Muhteşem manzarası eşliğinde daha önce burada yaşamış çeşitli milletlerden kalma tarihi mezarları, bina kalıntılarını inceleyebilirsiniz. Kalede gün batımını izlemek veya muhteşem Filyos sahilinde vakit geçirmek size romantik anlar yaşatacak.
Batı Karadeniz Ekspresi’nin son durağı olan Yenice tren biletleri de yine çok makul bir fiyattan satışa sunuluyor. Yaklaşık 1 saat süren bu yolculuk size muhteşem doğa manzaraları sunacak. Dağları, heybetli ağaçları, yol boyunca uzanan nehirleri ile adeta Yenice tüm Karadeniz'in ön izlemesi gibi. Bölge topraklarının %85’i verimli ormanlarla kaplı. Ormanlarındaki ağaç çeşitliliği çok fazla. Ayrıca Yenice, Avrupa’nın en değerli ve acil korunması gereken 100 ormanından birine ev sahipliği yapıyor. Yalnız Yenice'ye vardığınızda yolculuk yeni başlamış oluyor. Daha sonraki duraklar da oldukça etkileyici.
Safranbolu, Karabük’e bağlı tarihi ve turistik bir ilçe. İsmini dünyanın en pahalı baharatı olan safrandan alan ilçede en kaliteli safranlar yetişiyor. Daha önce ziyaret edenler çok iyi bilirler ki Safranbolu’yu gezmek 18-19. yüzyıllardaki Anadolu’yu gezmek gibi. Yeterli vaktiniz varsa Hıdırlık Tepesi'ne çıkıp çayınızı yudumlarken Safranbolu’yu kuş bakışı izleme keyfinden mahrum kalmayın deriz. UNESCO Dünya Miras Listesi’nin bir üyesi olan Safranbolu, Batı Karadeniz Ekspresi’nin en önemli duraklarından.
Yine Karabük’te bulunan Yörük Köyü, Safranbolu’ya benzerliği ve bölge insanının kültürel yaşamına şahit olmak açısından görülmeye değer yerler arasında. Köyün sokaklarında dolaşırken tarihi 15. yüzyıla kadar uzanan konaklar, tüm sıcaklığıyla sizi karşılıyor. Yürüyüşe küçük bir mola verip 300 yıllık geçmişe sahip Sipahioğlu Konağı'nda yörüklerin meşhur gözlemesinin ve ayranının tadına bakmadan olmaz tabii ki.
Ülkemizde başka bir örneği bulunmayan Maden Müzesi, ziyaretçilerini oldukça etkiliyor. 7000 metrekare alan üzerine kurulmuş olan müze hem açık hem kapalı bölümlerden oluşuyor. Müzede silikondan heykeller ve oldukça gerçekçi maden ocakları sergileniyor. Madencilerin kullandığı malzemeler, kömür madeninin geçmişi ve işleme süreci tüm doğallığı ile ziyaretçilere sunuluyor.
sevdaluk dizisinden sonra bir şenyuva köyüne yolculuk şart oldu:)