Karadeniz'in en eski ve köklü yerleşim yerlerinden olan Trabzon, sadece merkez ilçesiyle değil tüm ilçeleriyle gezilmesi görülmesi gereken, tarih kokulu bir açık hava müzesi gibidir. Bu güzel ilçelere dair sizler için derlediğimiz birkaç mısra...
Karadeniz'in en eski ve köklü yerleşim yerlerinden olan Trabzon, sadece merkez ilçesiyle değil tüm ilçeleriyle gezilmesi görülmesi gereken, tarih kokulu bir açık hava müzesi gibidir. Bu güzel ilçelere dair sizler için derlediğimiz birkaç mısra...
Geldim ben sana gene
Oy seni Pulathane
Kim bilir kaç bin sene
Söylendi bu efsane.
Uyandım sabah erken
Bahçeleri belledim
Sahil boyu gezerken
Oturdum köfte yedim
Yanbolu Vadisi'nden
Yol ayrılır köylere
Dağın kısık sesinden
Çağlarmış Karadere
Çayırlar biçilince
Yayladan dönüş başlar
Kahvede çay içerler
Yayladan arkadaşlar
İki ezeli aşık
Kucaklaşır Arsin'de
Bir mavi bir de yeşil
Karadeniz içinde
Kayalardan aşağı
Muhteşem bir manzara
Yılmaz Arsin uşağı
Ne çok düşse de dara
Yoroz'dan Kaleköy'e
Bir küçük şirin ilçe
Ey gidi İskefiye
Ağlarım söyledikçe
Keşan bağlar kızları
Dereleri gür akar
Soğuk geçen kışları
Yağar dağlara kar
Sultan Murat yaylası
Bir şehitler diyarı
Yüksek dağlar aynası
Yer sarı, gök sapsarı
Uzungöl'ü görmeden
Trabzon'dan gidilmez
Dağlardaki göllerden
Birçokları bilinmez
Solaklı Vadisi'nin
Gülü Dernekpazarı
Rüzgar esintisinin
Okşadığı dağları
Kar erir dağlarından
Dereleri doldurur
Yemyeşil Kazankıran
İlçeye selam durur
Başka düz bir yer böyle
Trabzon'da bulunmaz
Bütün güzellikleriyle
Ne söylenilse de az
Çalköy dolaylarında
Çok uzun bir mağara
Nemli serin havası
Şifadır hastalara
Hayrat'tır Trabzonun
En doğudaki yeri
Sebebi mutluluğun
Yeşil çay bahçeleri
Çay zamanı gelende
Köylere şenlik dolar
Ellerinde kerende
Kızlar ifteri yolar
Yaylalardan gelen su
Kayaları sarıyor
Moraların kokusu
Kendine çağırıyor
Çevrelemiş dağları
Masmavi bir gökyüzü
Zifinler açmış sarı
Süslenmiş Kahvedüzü
Dağlarında hür gezer
Ceylanı Karacası
Her şeyi önden sezer
Meşhur Of'un hocası
Derede alabalık
Eti biraz yağlıdır
Biliyor tüm insanlık
Of Allah'a bağlıdır
Beşirli'den Faroz'a
Gezerim sahil boyu
Yaklaşınca Moloz'a
Gördüm düğün konvoyu
Ayasofya selamlar
Sahilden geçenleri
Ganita'da akşamlar
Yürekler yangın yeri
Falezler Çamburnu'nda
Açar denize kucak
Taşa değse parçalar
Meşhur Sürmene bıçak.
Ayranla meşhur pide
Nasıl da güzel gider
Uzakta bir gemide
Reis hayde ula der.
Ağasar'ın başları
Duman olmuş hep duman
Sil gözümden yaşları
Yok mudur sende iman
Sisdağı yaylacının
Vazgeçilmez durağı
Teyzelerin elinden
Eksik olmaz orağı
Yaylada çiçeklerin
Resmine doymadın ya
Tereyağının peynirin
Anavatanı Tonya
Bulutların siyahı
Yaradanın elinden
Tonyalının silahı
Eksik olmaz belinden
Ekmeğinin lezzeti
Hamurunda gizlidir
Aşıklar memleketi
Muhteşem Vakfıkebir
Usul akar denize
Rüzgarlı Fol deresi
Can katar hepimize
İftarda ezan sesi
Köyde oynar çocuklar
Kırda koşan koşana
Yomra'nın sağı solu
Kaşüstü ile Şana
Özdil'e doğru yollar
Ormanların içinden
Dağlar Yomra'yı kollar
Rüzgarın nefesinden
Hamsiköy'de sütlacı
Yiyelim doya doya
Trabzon'un baş tacı
Benzer sanki tabloya
Zigana geçit vermez
Kasvetlidir yolları
Kimsenin aklı ermez
Büyük manastırları
Çepnilerin diyarı
Evvelki adı Şarlı
Yiğittir evlatları
Sattırmazlar vatanı
Beşikdağı'nda bir kuş
İzler Beşikdüzü'nü
Yolları biraz yokuş
Zor bulursun düzünü.