Cumhurbaşkanı abdullah Gül'ün veda resepsiyonunda eşi Hayrunisa Gül'ün 'intifada' çıkışı yapmasının yankıları sürüyor. Başbakan Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, Hayrunnisa Gül ile ilgili yorumlarına devam ediyor. Karaca, bugünkü köşesinde Gül'ü sert sözlerle eleştirdi.
Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca bugünkü ' Hiç niyetim yoktu ama artık şart oldu' başlıklı yazısında Hayrunisa Gül'i eleştirdi. Karaca yazısında Gül'den 'O gece kendisini tutamayan kadın' diye bahsetti.
Karaca, cumhurbaşkanı Abdullah Gül için 'şimdiye kadar hakkında olumlu ifadeler kullanan, birleştirici ve denge unsuru olmaktan yana olan profilini saygıdeğer bulduğunu' söyleyerek resepsiyonda yaşanan olayın kendisi dahil birçok kişiyi 'yok artık' eşiğine sürüklediğini yazdı. Karaca, 'resepsiyonda verilen o resim olmasa böyle bir yazı yazmaya niyetim yoktu' dedi.
Karaca, Abdullah Gül'ün serzenişinin hedefinde AKP'nin olduğunu belirterek 'Ne kadar Erdoğan karşıtı varsa hepsini taltif etmişti. Gezi’de “Mesajı aldık” diyerek kimi vandallara karşı Erdoğan’ı yalnız bırakmıştı. “Faiz lobisi”, “kökü dışarda paralel yapı” gibi Erdoğan’ın meydan meydan gezerek inşa ettiği argümana bir çırpıda “Üçüncü dünyacı yaklaşım” diyerek yine muarızlara destek vermişti. “Çankaya dinlenmiyor. Dinleniyorsa da utanacak işimiz yok” diyerek dinlemeleri organize eden yapıyı memnun etmişti. Yine de sitemkârdı. Ve fakat bu da normaldi. Kırıldığını düşünen birine “Hayır kırılmadın” denmezdi. İş orada kalsaydı, herkes “mesajı alırdı”. Bu süreçte edepsizlik yapan amacı aşan goygoylara savrulan her kimse, bu ayıptan aldığı pay nispetinde suçlanırdı. Ama öyle olmadı.' diye yazdı.
Abdullah gül'ün eşinin üzülmemesi için interneti kestiğinden söz eden Hayrunisa Gül'ün, Gül internet yasasını onayladığında Twitter'da başlatılan 'unfollow kampanyası'na değinmediğine dikkat çeken Karaca şöyle devam etti:
Arkasına Murat Yetkin’i alarak AK Parti’ye ve bilhassa Erdoğan’a yakın medyayı şikâyet ediyor, Abdülkadir Selvi’nin elini sıkmıyor, “Size çok kırgınım” diyerek arkasını dönüyor ve üzerinde kendi isminin de bulunduğu bir davetiye ile oraya çağrılmış olan Selvi’yi refüze ediyor.
İki bini aşmış ve daha cesedi soğumamış Gazze şehitlerinin artık bir can taşımayan soluk gözlerine bakarak “İntifada başlatacağım” diyor. Tüm yaptığı; köşkü tanrılar katından indirip siyasi bağlamda “Gül bundan böyle nerede durur, Çankaya’ya çıkacak olan Erdoğan ile anlaşır mı, anlaşamaz mı?” üzerinden analiz ve eleştiri yapmak olan medyayı -tabii Erdoğan’a yakın duruşa sahip medyayı- “İsrail” zulmü ile özdeşleştiriyor.
Garip değil mi? Bütün bunları çok anlayışlı, çok hoşgörülü, çok demokrat sıfatlarıyla mücehhez hale getirilmiş Gül soyisminin adı altında yapıyor.
Bu efsanevi Gül hoşgörüsünü Erdoğan’a karşı kullanılan bir silah haline getirmiş olan anti-Erdoğanistler de buradaki tolerans yoksunluğunu görmekten ve değerlendirmekten aciz, Hayrünnisa Hanım’a övgüler diziyor.
Ne yapmış peki bu medya, köşe yazarları?
Epey baktım. Sosyal medyadaki birkaç hesabın yazdığı olumsuz ve incitici yorum dışında, tahkir edici herhangi bir köşe yazısına ya da habere rastlamadım. Kulis ve lobilerde de, Davutoğlu taraftarlarının dahi Gül’ün itibarının zedelenmemesi gerektiğine, saygısızlığın hoş olmadığına dair yorumlar yaptığına ise bizzat tanığım.
İçinde azıcık adalet duygusu bulunanları çileden çıkaran “son noktayı” ise Muharrem Sarıkaya’nın aktardığı ifadeler ile koydu Hayrünnisa Gül. Cümle şöyle: “Daha bugün 7 tablo astım; eğer buraya (Köşk) zarar verecek davranışları olursa karşılarında beni bulurlar” (HTGazete / 21.08.2014)
Allah aşkına, şimdi Erdoğan Ailesi çıkıp “28 Şubat’ı yapanlar bile böyle davranmamıştı” dese haksız mı olurlar?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün veda resepsiyonunda eşi Hayrunisa Gül, AKP'nin Gül'e kapılarını kapamasının ardından resepsiyonda sessizliğini bozmuştu. AKP'ye yakın çevreler tarafından Köşk ekibi hakkında yazılanlaru bildiğinisöyleyerek 'Ben herşeyi biliyorum. Şimdi ben de susuyorum, ama fazla susmayacağım. Asıl intifadayı ben başlatacağım' demişti. First Lady Yeni Şafak gazetesi Ankara Temsilcisi Abdulkadir Selvi'nin elini sıkmamıştı.
Haberartıbir