Kara Veba'dan Kolera'ya Covid-19'dan Influenza'ya Tarihte Bilinen En Ölümcül Salgın Hastalıklar

Koleradan kara vebaya, koronavirüsten influenzaya... Eskiden zorunlu göçler ve savaşlar ile yayılan salgınlar, günümüzde kolay ve hızlı ulaşım sebebiyle çok daha hızlı yayılıyor. Hızlı yayılmasına karşın, bilimsel gelişmeler sayesinde de hızlı çözüm üretiliyor. Geçmişten günümüze insanlık tarihinin en çok ölüme sebep veren salgınlarını sizin için detaylandırdık.

COVID-19 salgını, geçmişteki viral salgınlarla benzeşiyor mu bakmadan önce biraz istatistiklere bakalım. Dünya, COVID-19 salgınının dördüncü yılına girerken, resmi ölüm sayısı şu anda yaklaşık 7 milyon. Peki bu rakam gerçeği yansıtıyor mu?

Açıkça konuşmak gerekirse resmi rakamların güvenilmezliği nedeniyle kesin bir sayı söylemek oldukça zor. Ama uzmanların tahminleri, bu sayının yaklaşık 28 milyon olduğu yönünde.

COVID-19, tarihte meydana gelen birçok ölümcül salgından sadece bir tanesi. Yakın tarihten bir örnek vermek gerekirse, HIV virüsü yani Aids'in 40 milyondan fazla can aldığını söyleyebiliriz.

Geçmişteki salgın hastalıkların, tarihin akışını nasıl değiştirdiğini ve modern dünyayı nasıl şekillendirdiğini incelemek oldukça önemli. Çünkü salgın hastalıklar bizi biz yapan tarihin önemli bir parçasıdır.

Biz de uzak ve yakın tarihe kısa bir yolculuk yapıp, 1 milyondan fazla ölümle sonuçlandığı bilinen salgınları incelemek istedik.

Antonine Salgını: Nam-ı diğer Galen Salgını, ortaya çıktığı M.S. 165 yılına kadar Roma’nın ve tüm insanlığın gördüğü en ölümcül en büyük salgın olarak tarihe adını yazdırmış.

Antonine salgını aslında tarihte görülen ilk salgın değil. Ancak bu denli ölümcül ve büyük bir salgın olarak tarihe adını yazdıran ilk salgın diyebiliriz.

Çiçek hastalığı kaynaklı olan bu salgın, askeri seferler esnasında Romalılara bulaşıyor ve yaklaşık 10 milyon insanın ölmesine sebep oluyor. Roma halkının da üçte biri bu salgında yok oluyor.

Bu salgına Antonine salgını ismi verilmesinin sebebi ise, bu salgında hayatını kaybeden imparatorların hanedan isimlerinin Nerva-Antonine olması.

Jüstinyen Vebası: M.S. 541 yılında patlak veren Jüstinyen Vebası'nın Mısır'dan bir tahıl nakliyesinde fareler tarafından taşınan hastalık olduğu düşünülüyor. Bizans İmparatorluğu'nun yoğun nüfuslu başkenti Konstantinopolis (bugünkü İstanbul) bu salgından ciddi şekilde etkilendi. Günde 10.000 kişinin öldüğü biliniyor.

Bu salgın dolayısıyla 590 yılına kadar yaklaşık 100 milyon insanın öldüğü tahmin ediliyor.

Kara Ölüm (The Black Death): 1346 yılında başlayıp 1353 yılına kadar süren en ölümcül salgınlardan biridir. Kara ölümün 1347 ile 1351 yılları arasında 25 milyondan fazla insanı öldürdüğü tahmin edilmektedir.

Kara ölümü aslında veba salgının başlangıç noktası gibi düşünebiliriz.

Veba yıllar boyu nükseden bir salgın oldu. Veba salgını 18. yüzyılın sonlarına kadar sona ermedi. Dünya çapında, tarih boyunca veba yüzünden ölenlerin sayısının 200 milyondan fazla olduğu düşünülüyor.

Veba, günümüzde nadiren de olsa hala görülmekle birlikte, artık antibiyotik ile tedavisi yapılabilmekte.

Kolera: 1817 yılında başlayarak dalgalar halinde gelen kolera salgınının en ölümcül versiyonu 1846 ile 1860 yıllarında gerçekleşti.

Dünya çapındaki ölü sayısına ilişkin veriler yok ancak sadece Rusya'da üçüncü büyük kolera salgını sırasında bir milyondan fazla insanın öldüğüne inanılıyor.

Kolera salgınının sona ermesi ise İngiliz doktor John Snow'un1854 yılında, hastalığın kirli sudan bulaştığını tespit etmesiyle oluyor.

İspanyol Gribi: 1918 ile 1920 arasında virüsün 40 milyon ila 50 milyon arasında ölüme neden olduğu tahmin ediliyor, bu da Birinci Dünya Savaşı'ndaki toplam ölümlerden daha fazla.

1918 grip salgınının kaydedilen ilk vakaları Kansas, Fort Riley'de tespit ediliyor. Tam da Amerika Birleşik Devletleri, Birinci Dünya Savaşı'nda savaşmak için binlerce asker göndermeye hazırlanırken...

Birliklerin yakın çevreler arasındaki hareketleri, hastalığın ilk dalgasının Amerika Birleşik Devletleri'nde çok hızlı bir şekilde yayılmasına sebep oldu.

HIV / Aids: 1981'de başlayan salgının, 2021 itibariyle 40 milyondan fazla insanı öldürdüğü biliniyor. Güzel olan gelişme ise, ölüm oranlarının 2000'li yıllarda düşüşe geçmesi ve anti-retroviral ilaçlar sayesinde HIV pozitif olan insanların artık çok daha uzun yaşayabilmesi.

1981 yılında yayınlanan bir makalede, Los Angeles'da yaşayan beş eşcinsel erkekte akciğer enfeksiyonlarının ve baskılanmış bağışıklık sistemlerinin oluştuğu anlatılıyordu. Makale yayınlandığı esnada bahsi geçen 5 kişiden ikisi ölmüştü bile. Kalan 3 kişi de yakın zamanda ölecekti.

O esnada bilinmiyordu ama bu klinik makale sonradan HIV/AIDS salgını olarak bilinecek durumu tanımlayan ilk makaleydi aslında.

Covid 19: 2019 yılının Kasım ayında Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve SARS-CoV-2 olarak bilinen koronavirüs için genel görüş bu virüsün hayvanlardan insanlara geçtiği yönünde. Ancak, bu yayılmanın doğal olarak mı yoksa laboratuvarda bir kaza sonucu mu meydana geldiği henüz belli değil.

2019 Kasım'dan bu yana 7 ile 28 milyon arası insanın öldüğü tahmin ediliyor...

Salgınlar rastgele ortaya çıkmıyor ve ne yazık ki insanlığın dolaylı olarak yardımı ile yayılıyor. İklim değişikliği, çevresel bozulma salgınlara katkıda bulunan faktörlerden sadece ikisi.

Salgınların yayılması da günümüzde, hızlı küresel ulaşım sebebiyle eskiye göre çok daha kolay.

Bu sebepledir ki Çin'de başlayan bir hastalığın tüm dünyaya yayılması bu kadar kısa sürdü.

Bundan sonra nasıl bir virüs ile karşılaşacağımızı hiçbirimiz bilmiyoruz. Ama umuyoruz ki bilimsel gelişmeler, gelecekte olması olası herhangi bir pandeminin zararını hafifletecektir.

İnsanlık neler gördü... Kara veba, kolera, Aids, Covid-19...

Hala buradayız ve yine burada olacağız.

Bunlar da ilginizi çekebilir;

Acaba Gerçekten Zenginler mi? Influencerları Olduğundan Varlıklı Gösteren Sahte Zenginlik Piyasası
Farkında Olmadan Çocuğunuzda Anksiyeteyi Tetikliyor Olabilir misiniz?
Seri Katil Gibi! Nekrofiliden Hoşlanan Su Samurlarının Yavru Foklara Yaptığı Eziyetler

Popüler İçerikler

Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi