Kara Para Aklama ve Terör Finansmanında Sanat Eserleri! Hizbullah, Lübnan'daki Koleksiyonerle Yeniden Gündemde

Terör, özgürlük ya da ulvi amaçlarla sürdürülen bir faaliyet değildir. Terör finansmanında kara para olarak bilinen her türlü yasadışı faaliyet bulunur. Son günlerde İsrail-Filistin savaşıyla gündeme gelen Hizbullah'ın para kaynaklarıyla ilgili Lübnan'da yazılan bir haber, ülkemizde de hazır kara para aklama yöntemleri gündemdeyken ilgi çekiyor.

Son yıllarda güvenlik ve inceleme olanakları artsa da sanat endüstrisi, kara para, terör finansmanı konusunda kullanılmaya devam ediyor.

'Hizbullah'ın kan sanatı' başlıklı yazı, haziran ayında yazılmış olsa da dikkat çekiyor. İsrail-Filistin savaşıyla yeniden ilgi odağı olan haber,  'NowLebanon' isimli Lübnan sitesinde bulunuyor. Haberde sanat ve terör finansmanı ilişkisi kuruluyor.

Nisan 2023’te Nazem Said Ahmad, isimli bir sanat galerisi sahibi ABD’den yaptırıma uğramanın dışında başına 10 milyon dolar ödül kondu.

Nazem Ahmad, geniş çaplı uluslararası kara para aklama ve vergi kaçakçılığına karşı sistematik bir kampanyanın parçası olarak görülürken, 50'den fazla kişinin ve kuruluşun bulunduğu Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC) listesinde yer aldı. Hizbullah'a para aklamak ve finansman sağlayanların arasında yer alıyordu.

Ahmad, Lübnan, Dubai, BAE, Güney Afrika ve Hong Kong'daki hem yasal hem de yasadışı operasyonlar aracılığıyla, öncelikle elmas ve sanata odaklanarak küresel lüks emtia pazarının çoğu zaman şeffaf olmayan ve anlaşılmaz doğasından yararlandı.

Ahmad ayrıca dünyaca ünlü sanatçılar Pablo Picasso, Andy Warhol ve Antony Gormley'in eserleri de dahil olmak üzere geniş bir kişisel sanat eseri koleksiyonuna sahip.

Beyrut’ta bir sanat galerisi sahibi olan Ahmad’ın varlıkları dondurulmuş olsa da Lübnan'da herhangi bir işlem yapılmadı.

Ahmed yaptırımlar listesine alınsa da sanat eserleri alıp satmaya devam ederken, gösterişli yaşam tarzını sürdürürken, sanat eserlerini Beyrut şehir merkezindeki gösterişli binasının lobisine dağıtmış durumda bulunuyor.

Hatta ünlü Amerikalı sanatçı Jean-Michel Basquiat'ın milyonlarca değerindeki eserini de binasının lobisine astığı söyleniyor.

OFAC tarafından yayınlanan bu fotoğrafta Ahmad, müzayedelerden ve sanatçılardan aldığı paha biçilmez eserlerle çevrili çatı katındaki dairesinde görülüyor.

Hizbullah'ın finansörü, Jean-Michel Basquiat'ın (ortadaki sarı ağırlıklı tablodaki) Üç Papazcı adlı sanat eserini, 2 milyon 210 bin 500 Pound (2,8 milyon doların üzerinde) bir fiyata satın alırken, AMOR heykeli ile Albert Oehlento'nun İsimsiz (Baum 54) heykeli sol tarafta yer alıyor ve iki eser de milyon dolarlar ediyor. 

Ahmad, servetini Beyrut ve çevresinde gösterişli restoran, otellerde harcamaktan çekinmiyor. Lübnanlı yetkililer ise henüz servetinin kaynağı konusunda sorgulamaya girişmedi.

Geçmişte Ahmad'in, Hizbullah'ın lideri Hasan Nasrallah'a "Direniş"e destek amacıyla büyük bir elmas hediye ettiği iddia edilirken, bu elmaslar, “kan” veya “savaş elmasları” olarak anılıyor.

"Kanlı Elmaslar Kan Sanatıyla Buluşuyor"

Hukuk profesörü ve bir sanat koleksiyoncusu olan eski Lübnan adalet bakanı İbrahim Najjar, NOW'a 'Sessiziz, hiçbir şey yapmıyoruz' derken, “Kimse Nazem Ahmed skandalından bahsetmiyor. Bir şeyler yapmamız gerekiyor. Yargı, polis ve Interpol, bunun sorumluluğunu taşımalı.”

Najjar, 'Bu, kaotik, anlaşılması çok zor, insanların artık hukuktan korkmadığı bir dünya' diye sözlerine devam ederken, “Kurallara uyan bir hükümete ihtiyaç var. Hukuk, halkın korunması ve yolsuzluğun sona erdirilmesi açısından önemlidir. Lübnan'da artık pek çok insan bankalara güvenmediğinden nakit parayla uğraşıyor. Paralarını evlerine yığıyorlar” diye de ülkedeki durumu özetledi.

Lübnan'daki bankacılık sektöründeki gizliliği yasası, yetkililerin yasa dışı faaliyetlerde bulunsa da kişilerin hesaplarını soruşturmasını zorlaştırıyor.

Yasa, IMF, vergi denetçileri, mahkemeler ve Bankacılık Kontrol Komisyonu da dahil olmak üzere kurumların çalışmalarını kolaylaştırma yönündeki baskıya karşılık 2022'de değiştirilse de tamamen iptal edilmesi yönünde çağrılar sürüyor.

Hizbullah, uluslararası arenada birçok ülkede terör örgütü olarak tanımlanırken, Avustralya, Kanada, Mısır, Japonya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri gibi birçok ülkeye doğrudan para transferi yasak bulunuyor.

Hizbullah, finansmanının büyük kısmının bağışlardan ve yatırımlarının temettülerinden elde edildiği iddia ediliyor. Ayrıca gelirlerinin çoğunun İran'daki destekçilerden, silah ve uyuşturucu ticaretinden geldiği biliniyor.

Eski adalet bakanı Najjar, 'Şu anda Lübnan'da olduğu gibi nakit para sistemine dönüş artarsa, bu kara para aklama için mükemmel bir ortam olur' derken, “Hizbullah'ın Lübnan'a nakit para göndermesi yeterince kolay, ABD dolarıyla dolu odaların fotoğraflarını görüyorsunuz” diye ekledi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Bir kişiye bir miktar para veriyorlar; bu para daha sonra arazi, gayrimenkul veya sanat eseri satın almak için kullanılıyor. Bu parayı Hizbullah mı gönderdi? Hizbullah için çalışan kadınlar bunu peçelerinde veya kıyafetlerinde mi sakladılar? Bu mümkün. Bir defasında bu kadınlardan birinin notere gittiğini, feracesinden 300.000 dolar çıkarıp ev aldığını duymuştum. Bunun gibi alternatifler arıyorlar.”

Kara para aklamada, sanatı kullanmak eski bir yöntem olarak iyi bilinir. Sanat sektörünün temkinli davranması, müşterilerinin anonimliğini koruma eğilimi, eserlerin ulusal sınırların ötesinde ticaretinin kolay olmasıyla sürdürülebilir.

Hukuk Bürosu avukatı Julien Maalouf, 'Sanat pazarının şeffaf olmaması, para aklamak veya vergi kaçırmak için kullanmayı çok kolaylaştırıyor.  20. yüzyılın başından beri kullanılıyor. Rus oligarklar bunu sıklıkla yapıyor. Naziler tarafından da 2. Dünya Savaşı sırasında finans sağlamak için Avrupa'daki Yahudi ailelerin sahip olduğu parçalar çalınarak kullanıldı” dedi.

Maalouf, 'Her şey genellikle tröstlerden veya paravan şirketlerden oluşuyor' derken sözlerini şöyle sürdürdü:

Kimin elinde olduğunu asla bilinmez. Önemli bir sanatçının, dolaşımda olmayan tarihi bir eserine sahip olabilirsiniz. İnsanlar vergi ödememek ve en önemlisi yetkililer tarafından erişilemez olmak için çoğu zaman eğitimli sanat uzmanlarını (resim askıları) ve serbest limanları kullanıyor.

Sanat piyasasındaki değerlerin öznel olması manipülasyona karşı oldukça duyarlı halde olmasına neden oluyor. Düşük değerde olduğu tahmin edilen eserlerin ve işlerin fiyatlarının, olumlu bir değerlendirme, büyük teklif ya da potansiyel bir alıcı ilgisiyle hızla yükselebildiği biliniyor.

Maalouf, çok yaygın bir uygulama olan, bir nevi trader gibi, bir sanatçıdan birkaç parça satın alan birinin, anonim olarak ya da bağlantılar ve aracılarla bir parçayı yüksek fiyattan geri alırken, diğer parçaların da fiyatlarını artırdığını hatırlatıyor:

'Alıcılar ve satıcılar genellikle anonimdir ve genel olarak sanat galerileri, müşterilerinin hukuka uygunluğunu değerlendirme olanağına sahip değildir. Büyük müzayede evleri müşterileriyle ilgili gerekli incelemeyi yapma olanağına sahip. Ancak genellikle riske girmek istemedikleri için yasalara uyacaklarını söylemekten fazlasını yapmıyorlar. Müşterilerini ve büyük miktarlarda parayı kaybedebilirler.”

Çin gibi bazı ülkelerde işlemlere hiçbir şekilde kısıtlama getirilmediğinden cazip görülüyor.

Bu gözetim eksikliği, Hizbullah'ın zenginleşmek için kullandığı başka bir yöne de dikkat çekiyor: Yağmalanmış antikalar ve Suriye'den alınan kültürel eserlerinin ticareti.

Antik eserlerin çalınması ve ticareti de yeni bir şey değil ve çoğu zaman savaşlarla ilişkili oluyor. Sosyal medyayla birlikte satıcı ve alıcıların iletişim kurması kolaylaştı. Bu da denetlemeyi zorlaştırıyor.

ABD Ohio Shawnee Eyalet Üniversitesi Tarih ve Antropoloji Profesörü Amr al-Azm, "Sınır bölgelerinde her zaman kaçakçılık ağları vardı" derken, Lübnan-Suriye sınır bölgesindeki yüzyıllardır bilinen eşek yollarında bahsediyor.

Eşeklerin yüklendikten sonra yolları bildiklerini, şafak vakti karşı tarafa ulaştıklarını söylerken, bölgelerin çoğunun kontrolünün Hizbullah’ta olduğunu ekliyor.

Suriye'nin diğer bölgelerinden kültürel mallar yağmalandığında Lübnan'a nakledilecek” diyen tarih profesörü El-Azm, Hizbullah'ın Lübnan'ın serbest giriş ve çıkış limanlarına erişiminin, çalınan eserlerin yurtdışına iletmesine olanak tanıdığını belirtiyor.

Hizbullah'ın Suriye'deki antika hırsızlığının kapsamı önemli ve karmaşık olarak tanımlanıyor.

IŞİD'in kontrolü altındaki bölgelerde yağma sergilerinin düzenlenmesi için “izin sattığı” belirtilirken, Hizbullah büyük ölçekli kazılar için ekip ve ağır makine kiralarken, bulguları değerlendirmek için de uzmanlar getiriyorlar.

El-Azm, eski eserlerin Hizbullah'ın bir numaralı gelir kaynağı olmasa da ekstra bir gelir kaynağı sağladığını ekledi.

İsmini vermek istemeyen bir kaynağa göre, Ahmad ve benzer profillere sahip para aklamak isteyenler, genç ve gelecek vaat eden sanatçılardan sanat eserlerini satın alıyor ve sonraki bir aşamada bir pazar yaratmak amacıyla fiyatları şişiriyor.

2023 başlarında Lübnanlı yetkililer, işadamı Jawad Adra tarafından kurulan Nabu Müzesi koleksiyonunda sergilenen 300'den fazla yasa dışı yolla elde edilmiş arkeolojik eseri, Irak hükümetine iade etti. Eski Savunma Bakanı Zeina Akkar ile evli olan Adra, herhangi bir yanlışlık yapmadığını ve tabletlerin IŞİD'den satın alındığı iddiasını da reddetti. Ancak hem Adra hem de Akkar, Interpol'ün kırmızı bültenine konu oldu.

Adra, 1948 Arap-İsrail Savaşı'nda ve 1956 Süveyş Krizi'nde bulunan İsrailli komutan ve eski Savunma Bakanı Moshe Dayan’ın aldığı (yağmalanmış demek daha doğru) Arap eserlerinden oluşan oldukça geniş bir koleksiyonun da sahibi.

Hizbullah, kaçakçılıktan uyuşturucuya, kara para aklamaya, uluslararası yolsuzluk ve suç ağına katkıda bulunuyor. Finansmana erişimlerini kısıtlayan yasaları sürekli olarak atlatmanın yollarını bulan grup, sanat eserleri ve antika ticaretiyle göz önünde iş yapabilme olanağı da buluyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Sosyal Medyayla Hatırladık: Kara Para Nedir? Nasıl Aklanır? Kara Paranın Sisteme Girme Hikayesi!
Suç Ekonomisi: Dünyada Dönen Kara Paranın Büyüklüğü Ne? Kayıt Dışı Ekonomi, İllegal midir?
Wall Street Journal Yazdı: "ABD Hükümetinin Neden 5 Milyar Dolarlık Bitcoin’i Var?"

Popüler İçerikler

Erdoğan’ı Düşman Ülkelerin Cinlerinden Koruduğunu Söyleyen Üfürükçü Bir Ailenin Üç Kızını İstismar Etti
Osman Gökçek’in Cumhuriyet Resepsiyonunda Giydiği Fiyatıyla Dudak Uçuklatan Ayakkabıları Gündem Oldu
Bahçeli’yi Eleştirdikten Sonra Ansızın Alaattin Çakıcı’yla Bir Araya Gelen Cübbeli Ahmet Görüşmeyi Anlattı