Kara Delikler de Dahil Evrendeki Her Şeyin Buharlaştığını Öne Süren Teori Bilim Dünyasını Sarstı

Kara deliklerinin buharlaşarak yok olduğunu bilen bilim insanları yapılan son araştırmalardan sonra bugün, evrendeki diğer her şeyin de buharlaşarak yok olmakta olabileceğini düşünmeye başladı. Gelin beraber ayrıntılarını inceleyelim.

Fizikçiler, kara deliklerin parça parça yok olduğunu biliyordu ancak şu an evrendeki her şeyin de benzer bir şekilde yok olduğunu düşünüyorlar!

Yıldızlar, gezegenler, insanlar ve süs bitkileri: her şey özel bir tür radyasyon yayar ve eğer yeterince uzun süre var olursa hiçliğe doğru buharlaşır.

Böylesi bir iddia, sadece bir kara deliğin yakınında meydana geldiği düşünülen fizik etkiler ile ilgili yeni bir çalışmadan geliyor.

Kara deliklerinde evrendeki en büyük ve en küçük şeyler birbirine sürtünüyor. Böylesi farklı ölçeklerdeki olayları tanımlamak için bilim insanlarının hem Einstein'ın görelilik teorisi (büyük şeylere hükmeden kurallar) hem de kuantum mekaniği (minik şeyler için kurallar) kullanması gerekiyor. Bu da bazı garip etkilere yol açıyor. Ancak yeni hesaplamalar doğruysa, bu sonuçlar her zaman kara deliklerin etrafında olmasa bile yaygın olabilir.

1970'lerde, İngiliz Fizikçi Stephen Hawking, kara deliğin kenarındaki olay ufku olarak bilinen yerde eşi benzeri olmayan yerçekimi güçlerini deneyimleyen parçacıklara ne olduğunu düşünmeye başladı.

Olay ufkunun hemen içindeki her şey kaçınılmaz olarak kara deliğe düşerken, dışında olan her şey hala kaçma şansına sahip...

Hawking, bir kara deliğin olay ufkunda spontane bir şekilde beliren parçacık çiftlerine (bir parçacık ve antiparçacık ortağı) ne olacağını bilmek istedi.

Bu çiftler, 'boş' uzay boşluğundan ortaya çıkar ve kuantum mekaniği, onların sürekli olarak her yerde var olup yok olduğunu söyler. Bir parçacık, antiparçacığıyla karşılaştığında bir saniyenin küçük bir bölümünde birbirlerini yok ederler ve evren genelinde varlıklarını farketmez.

Hawking, eşlerden biri olay ufkunun içinde belirirse kara deliğe düşerken ufkun diğer tarafındaki ortağının büyük bir kuvvetle dışarı fırlatılacağını savunur.

Kara deliğin toplam enerjisini korumak ve fizik prensiplerine uymak için, içeri düşen parçacığın negatif enerji (ve dolayısıyla negatif kütle) taşıması ve fırlatılanın pozitif enerjiye sahip olması gerekiyor. Bu şekilde, kara delikler Hawking radyasyonu olarak adlandırılan bir enerji türü yayar ve zamanla bu kaçan pozitif enerji onları tüketir, bu da onların buharlaşmasına neden olur.

Yaklaşık altı yıl önce, Hollanda'daki Radboud Üniversitesi'nden astrofizikçi Heino Falcke, bu süreçlerdeki fiziksel etmenler hakkında daha derinlemesine düşünmeye başladı.

Özellikle de bu aynı buharlaşmanın diğer nesneler için de geçerli olabiliceğini merak eden Falcke, “Birkaç uzmana sordum ve çok farklı yanıtlar aldım,” diye anımsıyor.

Falcke, sorunu tekrar ele almak için Radboud'da kuantum fizikçisi olan Michael Wondrak ve matematikçi Walter van Suijlekom'un yardımını istedi.

Üçlü, konuya Schwinger etkisi olarak bilinen bir olgu denklemlerini kullanarak atipik bir açıdan yaklaşmaya karar verdi. Bu etki, güçlü bir elektromanyetik alanın varlığında vakumdan ortaya çıkan yüklü parçacıkların ve antiparçacıkların nasıl parçalandığını açıklıyordu.

Araştırmacıların matematiksel analizi, kütlesi olan herhangi bir nesnenin (kara delikler gibi süper ağırlığı gibi olmasa bile) uzay boşluğundan ortaya çıkan parçacık ve antiparçacık çiftlerini nasıl etkilediğini gösterdi.

Herhangi bir dış kuvvetin olmadığı durumda, hem parçacığın hem de antiparçacığın bulutları örtüşür ve birbirlerini yok ederler. Ancak yerçekimi, bir bulutu diğerinden daha fazla çekerse, her ikisi de biraz kayar ve örtüşmezler. Bu yüzden de yok olmazlar. Bunun yerine, bir kara deliğin olay ufkundan fırlayan bir parçacığa benzer şekilde radyasyon üretirler.

2 Haziran'da Physical Review Letters'da yayınlanan çalışmalarına göre evrendeki yerçekimi olan her nesnenin Hawking benzeri bir radyasyon yayacağını ve buharlaşacağını öne sürüyor.

Denklemler, bu sürecin trilyonlarca yıl süreceğini gösteriyor. Bu yüzden muhtemelen insanlığın deneyimlemesi imkansız. Ancak, eğer bu olgu gerçekse beyaz cüceler ve nötron yıldızları gibi ölü yıldızların uzun ömürlü olduğu düşünülen kalıntıları düşündüğümüz kadar da kalıcı değil demektir.

Colorado Boulder Üniversitesi'nde teorik astrofizik üzerine doktora yapan Tyler McMaken, çalışmanın umut verici olduğunu söylüyor.

Ancak bazı diğer araştırmacılar ise farklı düşünüyor. Örneğin, Almanya'daki Munich Center for Mathematical Philosophy'den teorik fizikçi Sabine Hossenfelder, 'Tüm önceki hesaplamaların yanlış olduğuna dair biraz şüpheliyim' diyor ve daha dikkatli bir analizin yapılması gerektiğini öneriyor. Şimdiki teknoloji, bu buharlaştırıcı etkiyi tespit etmek ve iddiaları doğrulamak için yeterince hassas değil. Falcke ve ekibi, kendi iddialarını desteklemek için Schwinger etkisinin gözlemlenmesine odaklanabilecek deneyler öneriyor.

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...

İlginizi çekebilir:

Nedir Bu İnsanların Marka Fantezisi? Lüks Markaların Sizi Kandırmak için Kullandığı Yöntemler!
Mona Lisa Tablosundaki Kadın Gerçekte Kimdir?
Kara Kedilerin Neden Kötü Şans Getirdiğine İnanırız?

Popüler İçerikler

Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Tarih Verildi: 500 TL'lik Banknotlar Yolda
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
YORUMLAR

Adı üstünde sadece teori kabullenilmesi için uzun yıllar evreni gözlemlemek ve sonuçlar elde etmek lazım şimdilik gerçek şeylerden fikir yürütsek daha iyi.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ