Toplumdaki moda ve tarz takıntısını bir kenara bırakıp 'kapsül gardırop' konseptiyle tanışmamızın vakti geldi. Steve Jobs'u, Bill Gates'i ya da ünlü modacıları, politikacıları bile neden hep aynı kıyafetlerle gördüğünüzü merak ettiniz mi hiç? Derlediğimiz bu 8 önemli nokta eminiz sizleri de giyim tercihlerinizi düşünmeye itecek.
Karar verme yorgunluğu bir bireyin gün boyu süren bir karar verme sürecinin sonunda verdiği kararların kalitesinin düşüşü anlamına gelen bir kavramdır. Gün boyu önemli kararlar vermesi gereken bir kişinin yalnızca sabah verilen 'bugün ne giyeceğim?' kararını bile ortadan kaldırması zihinde sağlanan daha çok boş yer ve gün içinde daha yüksek üretkenlik demektir.
Örneğin Amerika Başkanı Barack Obama daima gri veya lacivert takım elbise giymesini kendi açıklamasıyla bu sebebe dayandırmıştır. Facebook'un yaratıcısı Mark Zuckerberg'de aynı mantık olduğu rahatça gözlemlenir.
Sahip olduğumuz eşyaların aslında bize ne kadar fazla ayak bağı olduğunu onlardan vazgeçene kadar anlamayız. Ama bunu başarabildiğimiz zaman elde ettiğimiz özgürlük ve imkan dolu bir hayat olur. Project 333 adında bir kişisel gelişim konsepti insana 3 aylık bir süre zarfında sadece 33 parça giyim ürünü kullanmayı öğütlüyor. Proje gayet basit, oldukça faydalı hatta hayat değiştiren cinsten bir anlayış. İnsanın gardırobunu kısıtlaması demek, sabahlarının çok daha kolay, hızlı ve etkili olmasıyla ona zamanını hediye ediyor.
New York'ta bir sanat yönetmeni olarak görev yapan Matilda Kahl'a göre karar verme yorgunluğu ve zamandan kazanma her gün aynı kıyafeti tercih etmesinin sebepleri fakat bir konu daha var. Gün içinde sabah verdiği kıyafet kararı konusunda yaşanan stresin çok daha az olmuş olması. 'Çok mu resmi giyindim?, Elbisem çok mu kısa?' gibi sorular gün içinde insanın kafasını meşgul edebiliyor.
Ünlü yönetmen Christopher Nolan 21. yüzyılın en başarılı filmlerini yapmış bir sanat insanı. Ama New York Times dergisine göre, Nolan uzun zaman önce her gün ne giyeceğine karar vermenin enerjisini boşa harcadığına karar vermiş. Başarılı yönetmen artık sadece uzun mavi bir gömlek, üzerine ceket ve altına siyah pantolon giymeyi tercih ediyor. Çünkü kıyafet dolabını küçültmek, daha az bakım, daha az düzenleme ve daha az etrafı karıştırma anlamına geliyor. Elbette çok daha az çamaşır yıkama, asma ve ütüleme de bunlara dahil.
Dallas'ta yaşayan genç anne Denaye Barahona'ya göre minimal bir elbise dolabı ona kendini iyi hissettiriyor. Bundan önce dolabının karmaşık bir kafeterya menüsüne benzediğini anlatan genç kadın, en çok sevdiği parçaları bırakarak elbiselerinin geri kalanından vazgeçmiş. Artık lüks bir restorana benzediğini söylüyor ve daha az seçenek olmasına rağmen seçeneklerin çok daha kaliteli olmasından memnun.
New York'ta yaşayan yazar Alice Gregory'ye göre bir 'üniforma' giymenin başka iyi sonuçları da olabiliyor. Ünlü hissetmenin ucuz ve kolay yolu her gün aynı kıyafetleri giymekten geçiyor. Kendi kahramanlığını ortaya koymanın, tıpkı kitap ya da masal kahramanları gibi aynı kıyafeti giyerek yapılabildiğini anlatan kadın, hem çocukların hem de yetişkinlerin süreklilikten mutlu olduklarını öne sürüyor. Ona göre aynı kıyafetleri tercih etmek modaya ya da tarz sahibi olmaya aykırı değil, aksine sıradışı başka bir akımın örneği.
Dolaplarımız nadiren giydiğimiz kıyafet ve ayakkabılar ile dolup taşar. Tüm dünyaya bakılacak olursa ise tüketim çılgınlığının artışıyla giyime yapılan yıllık kişi başı masraf her geçen gün daha çok artış göstermektedir. Ama kapsül gardırop fikri ile yaşamak demek, hem yapılan israfı hem de yanlış satın alınan ya da ihtiyaç duyulmayan ürünlerin gereksiz masrafını ortadan kaldırır. Bunun yanında alışverişe harcanan gereksiz vakitten tasarrufu eklemek gerekirse kişi her bakımdan karlı çıkacaktır!
Geçtiğimiz ay oyuncu Drew Barrymore, Refinery 29'a hayatındaki yeni dönemi ve kıyafetleriyle arasındaki ilişkiyi anlatan bir yazı yazdı.
’İlk olarak, neredeyse 40 yaşındayım ve 20'ler kıyafetleri artık anlamlı gelmiyor. Ve iki bebekten sonra, 30'lu yaşlar kıyafetlerine de sığmıyorum. Giyim konusunda bir karar verme noktasına geldim ve bu bazen acılı olabiliyor.'
Drew kendini bu hislerle başa çıkmak için bir elbise dolabı diyetine sokmuş ve yalnızca iyi düşünerek giyim alışverişi yapmış. Aylar sonra ise elbise dolabının çok daha makul ve mutlu olduğunu söylüyor. Ayrıca artık moda anlayışı ona göre 'çok daha sakin ve huzurlu'.
Adamlar giyinmeye zaman harcamıyor,biz adamın harcamadığı zamandan bahseden yazıyı okumaya harcıyoruz zamanı
Zengin adam hergün aynı şeyi giyerse cool,biz giyersek pis varoş oluruz.net.
Sırf bu sebepten üniforma zorunluluğu olan bir iş istiyorum :) Her gün ne giyeceğim belli olsun, herkes benim gibi giyinsin. Lise bitene kadar nasıl da mutluydum