Bir polis casusu tarafından yazılmış hayret dolu raporda anlatılan iki odalı bir çatı katı dairesindeki yaşamı, gecikmeleri açıklıyordu: “Gerçek bir bohem entelektüel varoluşunu sürdürüyor. Yıkanmak, taranmak ve çarşaflarını değiştirmek pek nadir gördüğü işler ve sarhoş olmayı da seviyor. Her ne kadar çoğunlukla gün boyu aylaklık etse de, yapılacak çok miktarda işi olduğunda bitmek tükenmek bilmez bir dayanıklılıkla gece gündüz çalışıyor.”
Marx bu dönem ailesindeki hastalıklardan, kapıyı yumruklayan alacaklılardan, karaciğer ağrılarından ve sivilce ve çıbanlardan muzdarip, öyle ki kimi zaman yazarken ayakta durmak zorunda kalıyor: “Umarım burjuvazi son nefesini verirken benim çıbanlarımı hatırlayacak. Ne karınağrısıdır onlar!”
Marx, Engels ve Eccarius ilişkisi, kitabın hediye edilmesinden birkaç yıl sonra çatırdamaya başladı ve Eccarius, her ne kadar kalan ömrü boyunca emek hareketlerinin bir parçası olsa da 1872 yılında 1. Enternasyonal’den istifa etti.
Kültür Servisi
Ne yaman çelişki; Antikapitalist birisinin kitabını çok yüksek bir fiyata satmak...
ironi diye buna derim ben işte !!!! sözlükteki ironi kelimesinin karşısına bu haberi copy paste yapın anlayan anlar ;)
“Umarım burjuvazi son nefesini verirken benim çıbanlarımı hatırlayacak. Ne karınağrısıdır onlar!” Kitabı bir burjuva alacak.