Marx’ın ölümüne dek gördüğü bu ilk Almanca baskının kopyalarına nadir olarak rastlanıyor. Marx’ın imzası 18 Eylül 1867, yani kitabın yayımlanmasından tam olarak dört gün sonra olarak tarihlendirilmiş. Terzi Johann Georg Eccarius, Marx’ın bir dönem yakın arkadaşı olmasının yanı sıra, daha sonra Komünist Birlik’e evrilecek olan Adalet Birliği (League of the Just) üyesiydi.
Kitabın 15 Haziran’da satışa çıkacağı Bonhams Müzayede Evi’nin kitap uzmanı Simon Roberts, kitabı “dünyayı değiştiren bir kitabın nefes kesici önemdeki kopyası” olarak tanımladı ve şimdiye kadar sadece iki imzalı kopyanın mezata çıktığını söyledi:
“Komünist hareketin doğumu esnasında hem Marx hem de Eccarius önemli figürlerdi ve yıllar boyunca yakın bir arkadaşlık sürdürdüler; ta ki kişisel kıskançlık ve politik farklar onları ayırana kadar.”
Guardian’daki habere göre, Eccarius ve Marx’ın arkadaşlığı, önce karşılıklı ithamlarla, ardından ise 1. Enternasyonal’in genel sekreteri olan Eccarius’un para karşılığı polis muhbirliği yaptığına yönelik suçlamalar nedeniyle sona erdi. Buna rağmen, kitap bu güne kadar Eccarius’un ailesi tarafından saklandı.
Engels, Marx ve Eccarius’un 1847’deki birlik kongresinde tanıştıkları tahmin ediliyor. Marx biyografisinin yazarı Francis Wheen, Bonhams’ın dergisine yazdığı makalede, kitabın basılmasından yıllar önce bile Engels’in kitapla ilgili söylendiğini anlattı: “Uğraş ve nisandan önce bitirmeye çalış. Tıpkı benim yaptığım gibi, kendine kitabı kesinlikle bitireceğin bir tarih belirle ve hızlıca baskıya gireceğinden emin ol.”
Ancak bunun gerçekleşmesine imkân yoktu. Engels’in uyarısından on yıl sonra ve kitabın basılmasından on yıl önce, Marx hâlâ ilerlemesiyle övünüyordu: “Bugüne kadar öne sürülen kâr teorisini tamamen yıktım.”
Bir polis casusu tarafından yazılmış hayret dolu raporda anlatılan iki odalı bir çatı katı dairesindeki yaşamı, gecikmeleri açıklıyordu: “Gerçek bir bohem entelektüel varoluşunu sürdürüyor. Yıkanmak, taranmak ve çarşaflarını değiştirmek pek nadir gördüğü işler ve sarhoş olmayı da seviyor. Her ne kadar çoğunlukla gün boyu aylaklık etse de, yapılacak çok miktarda işi olduğunda bitmek tükenmek bilmez bir dayanıklılıkla gece gündüz çalışıyor.”
Marx bu dönem ailesindeki hastalıklardan, kapıyı yumruklayan alacaklılardan, karaciğer ağrılarından ve sivilce ve çıbanlardan muzdarip, öyle ki kimi zaman yazarken ayakta durmak zorunda kalıyor: “Umarım burjuvazi son nefesini verirken benim çıbanlarımı hatırlayacak. Ne karınağrısıdır onlar!”
Marx, Engels ve Eccarius ilişkisi, kitabın hediye edilmesinden birkaç yıl sonra çatırdamaya başladı ve Eccarius, her ne kadar kalan ömrü boyunca emek hareketlerinin bir parçası olsa da 1872 yılında 1. Enternasyonal’den istifa etti.
Ne yaman çelişki; Antikapitalist birisinin kitabını çok yüksek bir fiyata satmak...
ironi diye buna derim ben işte !!!! sözlükteki ironi kelimesinin karşısına bu haberi copy paste yapın anlayan anlar ;)
“Umarım burjuvazi son nefesini verirken benim çıbanlarımı hatırlayacak. Ne karınağrısıdır onlar!” Kitabı bir burjuva alacak.