Kapatılan Darkale Maden Ocağı'nda kömür artıkları yanıyor. Havaya karışan metan gazı ise halkın kansere yakalanma riskini artırıyor
Soma'da Cuma Mahallesi civarında faaliyet gösteren Darkale Maden Ocağı, işletmenin iflas etmesinin ardından kapandı. Maden ocağından geriye kalan kömür kalıntılarının (pasa) içten içe yanmasıyla ortaya çıkan metan gazı ise mahalleli için büyük tehdit oluşturuyor.
Manisa Soma’ya bağlı Cuma Mahallesi civarında bulunan Darkale Maden Ocağı, ocağı işleten firmanın iflas etmesiyle kapandı. Mahalle sakinlerinin verdiği bilgiye göre maden ocağı kapatılınca geriye kalan kömür kalıntılarının üzeri de işletme tarafından toprakla örtüldü. Üzeri kapatılan kömür kalıntıları içten içe yanmaya devam etti. Yanmaya devam eden kömür kalıntıları için ise bölgede hiçbir güvenlik önlemi alınmadı. Bir süre sonra ise kömür kalıntılarının oksijenle temas etmesiyle açığa çıkan gazlar, mahalleyi etkisi altına aldı.
Fundanur Öztürk ve Gözde Özhan ’ın Radikal’deki haberine göre, 14 yıl faaliyet göstermiş olan maden ocağının sağlık koşullarını olumsuz etkilediğini söyleyen mahalleli, defalarca imza topladıklarını ve Soma Belediyesi’ne başvurduklarına değindi. Buna rağmen bir sonuç alamadıklarını ve işletmenin çalıştığı süre boyunca mahalle içlerine doğru ilerlediğini söyleyen halk, bölgenin uzmanlar tarafından denetlenmediğini aktardı.
Bölgeyi dolaştığımızda arazide meydana gelen yarıkları gözlemleyebiliyoruz. Yarıktan havaya ciddi oranda gaz salınıyor. Havaya salınan bu gazları uzun süre soluyan mahalle sakinleri, bu durumu yetkililere bildirdiğini ama dikkate alınmadıklarını ifade ediyor. Mahalleli, şikâyetlerinin ardından gelen uzmanların evlerinin pencerelerine yerleştirdikleri cihazlarla ölçüm yaptıklarını ve bir daha da gelmediklerini belirtiyor. Mahalle sakinleri, herhangi bir önlem alınmadığı için de çevrede yaşayan insanların astım ve kanser hastalıklarına yakalandığını ve bu hastalıkların artış gösterdiğini öne sürüyor.
Mahalle sakini ve emekli madenci Davut Tanrıverdi, bölgenin hiçbir güvenlik önlemi alınmadan kaderine terk edildiğini söylüyor. 40 yıldır Cuma Mahallesi’nde yaşayan Tanrıverdi, en az 5 bin dönüm arazinin kömür kalıntısı altında kaldığını ve arazilerinin kullanılamaz duruma geldiğini ileri sürüyor. Geride bırakılan kömür kalıntıların üzerine göstermelik olarak toprak döküldüğünü belirten Tanrıverdi şunları ekledi:
“Yağmur yağdıkça kömür kalıntılarının üzerine örtülen topraklar döküldü ve yarılmalar oldu. Bu yarılmalardan şimdi gaz çıkıyor. Bununla beraber mahallemizin yüzde 70’inin altına girildi. Yetkililer bunu yalanlıyor ama Cuma Mahallesi risk altında. Devletten tek isteğimiz dışarı dökülen pasaların temizlenmesi ve bu oksijensiz alanın temizlenip ağaçlandırılması. Çünkü bu zararlı gazlar nedeniyle insanlar kanser ve astım hastası oluyor.”
Mahallede uzun süre yaşayan ve Darkale maden ocağının eski çalışanı olan İbrahim Koca da maden ocağının bir diğer mağduru. Madenin kapatılmadan önceki çalışmalarından dolayı evinin hasar gördüğünü belirten Koca, belediye tarafından evine oturulamaz raporu verilmesinin teklif edildiğini, sonrasında ne olacağını bilemediğinden bunu kabul etmediğini söylüyor. Maden çalışmalarının devlet hastanesinin altına kadar ilerlediğini iddia eden Koca, “Darkale Maden ocağında çalıştım, maden ocağının çalışma haritasını, yani nerelerden maden çıkarımı yapıldığını aynen çizebilirim” diyor. Maden faaliyette iken madende çalıştığını söyleyen Koca, evinin altında yeraltı boşlukları oluşmasına yol açan çalışmalara kendisinin de katıldığını ifade ediyor ve şöyle devam ediyor:
“Buna itiraz edemedik. Çünkü tehdit edildik. Maden kapanmadan önce yapılan çalışmalarda patlatılan dinamitler yüzünden de evlerimiz hasar gördü. Belediye başkanını birçok kez evime davet edip duvarımdaki çatlakları gösterdim fakat bizi dikkate almadılar.” Bir diğer mahalle sakini Ali Yıldız ise maden ocağı çalışmalarının evine yaklaşık 40 metre mesafeye kadar yaklaştığını ve mücadele ederek buna engel olduklarını ifade ediyor.
Maden Mühendisi ve Eski Yeraltı Maden İş Sendikası Başkanı Çetin Uygur, yeraltından çıkan pasaları (kömür kalıntısı) imha etmenin kolay olmadığını vurguluyor. Uygur, pasaların bulunduğu bölgeden halkın uzaklaştırılması gerektiğini şu sözlerle anlatıyor:
“Kömür pasaları maden kazıları sırasında ilerlenen galerilerden çıkartılan yan malzemelerdir. Kömürün yan taşları da buna dahildir. Oksijenle temas haline geçen bu malzemeler yanmaya başlar ve karbondioksit gazı üretir. Normalde bu pasaları imha etmenin yolu ise üzerini toprakla kapatıp sıkıştırmaktır. Fakat bu pasalardan çıkan gazlardan korunmanın tek yolu da halkı o bölgeden uzaklaştırmak.”
T24