Kapalıçarşı'da Epistemolojik Kopan Dolar İçin Ekonomistler "Kriz" Dedi

Önce yabancı kurumların seçim sonrasına yönelik beklentilerini yayımladıkları raporlar, döviz piyasasını domine etti. Ardından gelen fısıltı gazetesiyle 'ayaklı borsa' söylemleri ve Merkez Bankası'nın da Kapalıçarşı'da görüldüğü haberleri gözlerin 'istenmeyene' dönmesini sağladı. TCMB'den ses çıkmazken, bankaların alım/satım marjlarını açması talimatları, İletişim'den yapılan Çarşı'da Merkez'in olmadığı açıklaması azaltmak için çaba sarf edilen talebi artırdı. Vatandaşların hassas noktası olan dolar/TL 2018 yazı ve 2021 sonu ataklarının hafızasının taze olması, yatırım bilincinin de pandemiden sonra enflasyonun yarattığı korunma içgüdüsüyle gelişmesi dövize dikkat çekiyor. Kapalıçarşı'da neler olup bitiyor, seçimlerden sonra yükselmesi beklenen doların bayram sonrası ile seçim aralığında ne olacağını uzmanlar yorumladı.

Günlerdir tek muhatap olduğumuz soru var: Seçimden sonra dolar yükselir mi?

Yabancı yatırım kurumlarının raporladığı yükseliş beklentisi, vatandaşa aksedip bankaların al/sat farkını açmasıyla Kapalıçarşı gündemine evirildi. Bu da seçim öncesi oynaklığı az olan finans ve ekonomi camiasında her gün yeni heyecanlar yarattı.

Merkez Bankası çıkış noktasından Kapalıçarşı'da finansal turizm finaliyle dolar hareketliliği her gün yeni yorumlar kazanıyor.

Seçime Doğru Dolar Yükselirken Tartışmalar Bitmiyor: Kapalıçarşı'da Merkez Bankası Hareketliliği

"Türkler, TL bozup döviz almak için Çarşı'ya akın ediyor" diyen Bloomberg, "İstanbul Kapalıçarşı'da paralel döviz kuru ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı.

'Kapalıçarşı tekrar ticari faaliyetin merkezi oldu' derken, Kerim Karakaya, Beril Akman ve Tuğçe Özsoy imzalı haberde, bankalar üzerindeki kısıtlamaların seçime yaklaşırken yoğunlaştığına dikkat çekiyor. Çarşı'daki tecrübeli tüccarların önerileri içinde en çok dikkat çekeni 'Ne yaparsanız yapın, elinizde TL olmasın. Beyaz peynir almak bile daha iyi bir yatırım'  ifadesi oldu. Çarşı'nın alaylı uzmanları, 'Dolar alımını kısıtlayan düzenlemeler, buradaki spot piyasada talebin artmasına neden oldu' dedi. 

Çarşı'da döviz işlemlerinin yasal ancak kayıt dışı olası günlük ciroyu tahmin etmeyi zorlaştırırken, piyasanın en büyük döviz alıcısının BOTAŞ olduğu iddiası da öne çıkıyor. 

'Kim kazanırsa kazansın' dolarda yükseliş öngörülürken, TL'deki aylık zımni oynaklık, dünyanın en yüksek seviyesine yükseldi.

Döviz piyasalarında oluşan farklı fiyatlamalar uzmanların dikkatini çekiyor.

Kapalıçarşı'da Dolar Hareketliliği Sürerken, Piyasalarda Fark Açılıyor: Ekonomistler Uyarıyor

TCMB, 2001 krizinden sonra “dalgalı kur rejimini” benimsemesiyle, TL’nin değerine dört faktörün yön verdiğini, bunların serbest piyasa koşullarında oluştuğunu, "Ötesine de karışmayacağını" taahhüt ediyor.

Ekonomist Güldem Atabay, Poltikyol'daki analizinde, ekonomi politikalarında göstergelerin 'ödemeler dengesi krizine' doğru yol aldığını vurguluyor. 

Atabay, döviz rezervlerinin ve TL'de oluşan 'çift değer işlemlerin' TCMB sorumluluğunda olduğunu belirterek, ülkelerin tek bir döviz kuru olduğunu, 'bazı ülkelerde cari hesap işlemleri için' daha fazla kur olduğunu da ekliyor. 

Türkiye özelinde bu durumu, 'TL’nin değerini sabitlemeye çalışan merkez bankası'yla açıklarken, enflasyonla birlikte 'altta yatan makroekonomik politikaları ve dengesizlikleri yansıtan bir dizi bozulmaya yol açar' diyerek sonucu şöyle özeliyor: 

  • Teoriye göre ikili kur, yani resmi ve paralel piyasa kuru arasındaki marj açıldıkça bir ödemeler dengesi krizi yakınlaşır.

Merkez Bankası talebi engellemek için bankalara her gün yeni bir talimat verirken, vatandaşlar bu düzenlemeler sonrası soluğu Çarşı'da alıyor.

Merkez Bankası'ndan Bankalara Dolar İçin Her Gün Yeni Heyecan: 'Arayı Açın' Talimatı!

"Kapalıçarşı’da Niçin Farklı Kur Oluşuyor?" sorusunu yanıtlayan Mahfi Eğilmez, önce "Dolarizasyon"u açıklıyor.

'İnsanların ulusal para yerine yabancı para tutmak istemelerini' enflasyonun yüksek olduğu ekonomilerde alım gücünde erimenin tetiklenmesiyle açıklayan Eğilmez, piyasada bankalar arası kur ile serbest piyasa kurunun farklı oluşmasıyla görülen son günlerdeki durumu da kapalı ekonomilerdeki sermaye kontrolünün etkisi olarak açıklıyor. 

Her halükarda dolarizasyonun da ikili kurunda sebebi enflasyona bağlanırken, Eğilmez, 1980’lerde sermaye hareketlerinin serbest olmamasının TCMB'nin açıkladığı kurdan farklı olarak karaborsada oluşan ikili kurdan yapıldığını hatırlatıyor. Günlerdir yaşananların sebep ve sonucunu şöyle özetliyor: 

Piyasa ekonomisinin yazılı olmayan en önemli kuralı şudur: Faizi yanlış belirlerseniz ekonomide her şey yanlış gider.

Beklentilerin yönetilmesinde yaşanan sorunların, düzenlemelerle düzeltilmeye çalışılması da gün gün görülen bir gerçeklik oluyor.

Merkez Bankası'ndan Arka Arkaya İşlem Limitleri İddiası: Dolar, Fren Tutmuyor mu?

Önemli ekonomistlerden Fatih Özatay da "Kapalıçarşı’da yükselen döviz kuru" başlıklı yazısında, "Tam gaz yeni krizlere doğru gidiyoruz" değerlendirmesi yapıyor.

Özatay, 'Finansal Krizler ve Türkiye' adlı kitabında yer alan eklemelerden bahsederken, 'Gazdan ayağımızı çekebilir, frene basabilir, arabayı yeni bir yola döndürebilir ve sonra da o yeni yolda tam gaz gidebiliriz. Ekonomi politikasında makule dönersek yapabiliriz bunu; seçimden sonra inşallah' ifadeleriyle içinde bulunduğumuz konjonktürü özetliyor.

Sabit kuru rejiminde 'döviz talebinin körüklenmemesi' gerektiğini vurgulayan Özatay, Merkez Bankalarının bu durumda 'sürekli döviz arz satmak' durumunda kaldığını bunun da rezervleri erittiğini ve rezervin düşebileceği alt sınıra gelince de sistemin çöktüğünü, Paul Krugman çalışması ile açıklıyor. 

Şu dönem yaşananların 'öncü göstergeler' olduğunu ilkinin kur farkları, diğerinin faiz farkları olduğunu belirtiyor. Sonuncunun da 'merkez bankası döviz rezervleri' olduğunu vurguluyor.

Deneyimli ekonomi gazetecisi Servet Yıldırım, faizde Merkez Bankası'nın indirimlerinin piyasadan kopuşuna değinerek başladığı analizinde, aynı durumun kurlarda oluşmaya başladığını belirtiyor.

'Piyasayı bozmayın…' başlıklı yazısında Yıldırım, 'kamunun fiyatları sert bir şekilde kontrol etmeye çalıştığı sorunlu ekonomilerde rastlanılan' bu durumun, Merkez Bankası'nın 'imkansız üçlü denilen ekonomik terimle, 'kararlı bir şekilde sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir ekonomide hem kuru hem de faizi kontrol etmeye çalışmasıyla' oluştuğunu belirtiyor. 

İmkânsızda ısrar edildiğinde piyasanın bozulduğunu söyleyen Yıldırım, oluşan ikili sisteme, rezervlerin erimesine, küresel piyasalarla bağımızın zayıflamasına dikkat çekiyor. 

Ekonomi modelindeki tek başarının, 'serbest sermaye hareketleri ile aynı anda bağımsız para politikası ve sabit bir döviz kuru rejiminin yan yana sürdürülemediğini' tekrar kanıtlamak olduğunu belirtti.

"İmkansız üçlü ne?" derseniz, açıklaması burada👇

Türkiye 'İmkânsızı' Başaracak mı? Mahfi Eğilmez Anlattı: Dolarda Düşüş Sürer mi?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Seçimden Sonra Dolar Hesapları Karışıyor: Düşer mi, Düşmez mi?
2002'den Bu Yana Her Seçim Sonrası Doların Seyri Ne Oldu?
Kur Makası Açılınca KKM Nasıl Zarar Etti?

Popüler İçerikler

Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Tarih Verildi: 500 TL'lik Banknotlar Yolda
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu