Kanserli Hücreye Benzettiği İstanbul'un Çilesine Bir Çift Lafı Olan Kişi

İstanbul'un çilesini sadece yaşayanlar bilir. Herhangi bir yere gitmek, minimum bir saatinizi alır. Tabii toplu taşıma kullanıyorsanız oranın çilesi ayrı, kendi aracınızla gidiyorsanız trafiğin kalabalığı ayrı. Dışarıdan baktığınızda çok güzel bir şehir gibi görünen İstanbul, yaşayanlar için resmen girdap. Bir sosyal medya kullanıcısı, İstanbul'un trafik sorununa parmak basarak yaşadıklarını anlattı.

Gelin, tüm İstanbulluların hak vereceği o satırlara bakalım.

İstanbul'a sadece gezmek için geldiyseniz, şanslısınız. Dünyanın en güzel şehirlerinden birisindesiniz.

Fakat yaşamak için geldiyseniz, eyvahlar olsun. İşte o anda tüm denge değişiyor ve İstanbul koca bir girdap haline gelip sizi içine çekiyor. Yaşayanlar için en kötü şehir, İstanbul diyebiliriz.

O gördüğünüz masmavi boğaz manzarası yerini betonun soğuk grisine bırakıyor. Günlerce gördüğünüz tek renk, grinin tonları oluyor.

Bir sosyal medya kullanıcısı da bu konuya parmak basarak mesai çıkışında yaşadıklarını anlattı. Levent'ten Bahçelievlere iki saate gittiğini söyleyen kişi, Google navigasyonunun en kısa rotalarından gittiğini söyledi.

"Yoksa 3 saati bulacaktı" diyen kişinin isyanına gelin beraber kulak verelim.

twitter.com

'Girdiğim yollar, yokuşlar, gecekondu bölgeleri, atölye ve toptancı mıntıkaları… Muhtemelen navigasyonla aynı yollara düşen ve birbirinin peşine takılarak doğru dönüşü bulmaya çalışan şaşkın sürücüler. '

Üstelik araba trafiği yaşamakla kalmıyorsunuz. Araçla olduğunuz için "her boşluktan hamamböceği gibi fırlayan, ters yönde seyreden, ara boşluklara hunharca dalan motorlara" ekstra özen göstermelisiniz.

Eğer akmayan yolda kavşak geçişlerini de engellememek adına durma kararı alırsanız, yandanız. Arkanızdaki sürücüleden anında korna, küfür yemeye başlıyorsunuz.

"Hiçbir trafik ve medeniyet kuralının geçerli olmadığı ahlaksız bir Jungle. Off-Road deneyiminden zorlu, Camel Trophy’ye doğru ilerleyen bir deneyim, bir mücadele, bir hayatta kalma macerası."

Tabii bir noktada sadece işinizden evinize gitmek için verdiğiniz bu mücadele, sinirlerinizin boşalmasına sebep oluyor. Kendinizi gülme krizine girmişken bulabilirsiniz.

İstanbul'un şu anki durumunu özetleyen en iyi cümle ise hiç şüphesiz bu: "İstanbul çok ağır bir kanser hastası ve kanserli hücreler şehrin yerleşik sakinleri."

Her gün bu çileyi çeken insanların sakin, sağlıklı ve ahlaklı kalması imkansız. Bu saatten sonra bu şehri kurtarmak mümkün mü, emin değilim. En azından bizim neslimiz bunu göremez.

Bir İstanbullunun "imkanı olan kaçıp kendini kurtarsın. İmkanı olmayan beyin ve sinir sistemini aldırmanın yoluna baksın." sözleriyle bitirdiği bu paylaşıma siz ne diyorsunuz?

Bunun bir çözümü var mıdır?

İlginizi Çekebilir

Onlar Asla Büyümüyor: Olgunlaşma Konusunda En Çok Eleştirilen Burçlar
Fırtına Yaşandığında Sinek ve Böcekler Tam Olarak Nereye Kayboluyor?
Yanlışlıkla Tablet Yerine Tablet Kılıfı Satın Alan Kişi Karmaşık Duygulara Sürükledi

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nde Yeni Doğmuş Bebeğin Başının Örtülmesi Tepki Topladı
Yönetmen İlker Canikligil'in "Kaçak Film" Çıkışına Röportaj Adam'dan Aşırı Haklı Tepki
Hollanda Hükümeti'nden Örnek Karar: Scottish ve Sphynx Kedilerin Sahiplenilmesi Yasaklandı!
YORUMLAR
27.11.2024

maaşının yüzde doksanını ev kirasına verende ahlaklı kalamaz

27.11.2024

çözüm var nüfus seyreltme en az yüzde elli, insanları tekirdağ a doğru serpiştirmeli binalar zaten çoğu eski, yıkıp yeni evler gerekirde yıkılan evlerin yerine yollar sosyal donatılar yapılmalı

27.11.2024

bir çift lafı olan kişi diye çık bir röportaj yap bakalım burda ses çıkmaz seni o röportaj yapılırken linç etmezlerse iyi😂😂

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ