İnsanlar tarafından adını bile telaffuz etmeye korkulan bir illettir kanser. Kimisinin kapısını büyük yaşta çalar, kimisinin de henüz çocukken... Ama ne olursa olsun hiçbir zaman pes etmemeli ve savaşmalıyız üstesinden gelmek için. Şimdi sizlerle çocukken 2 kez kansere yakalanmış ancak pes etmemiş, hayat dolu bir kadının umut veren hikayesini Buzzfeed aracılığıyla paylaşacağız!
Montana Brown'a henüz 2 yaşındayken, kas hücrelerinde ve diğer yumuşak doku hücrelerinde gelişen rabdomiyosarkom kanser teşhisi kondu. Teşhisin ardından, Montana'ya tam bir yıl boyunca AFLAC Kanser Merkezi'nde kemoterapi uygulandı. 1 yıl sonunda sağlığına kavuşan Montana, hastanede kaldıkları süre içerisinde anne ve babasının kendisini normal hissetmesi adına çok çaba sarf ettiğini de sözlerine ekledi.
Lise yıllarına kadar her şey yolunda gidiyordu Montana için. Jimnastik alanında da oldukça etkin olan Montana lisede ''Ponpon Kızlar'' seçmelerine girdi. Seçmeler sırasında hiçbir belirti hissetmediğini söyleyen Montana, hareketlerinde ve koşma şeklinde gariplik olduğunu söyleyen anne ve babasıyla birlikte hastaneye gitti. Çok geçmeden acı haberi aldılar; Montana tekrar kansere yakalanmıştı! 2 yaşındayken yendiği kanserle 15 yaşında tekrar savaşmak zorundaydı ancak pes etmeye hiç de niyeti yoktu. Aylarca süren kemoterapi uygulamasına tekrar maruz kalan Montana, kanseri ikinci kez alt etmeyi başarırken, artık kendisine bir de hedef belirlemişti. Aynı hastanede hemşire olmak...
Hastanede geçirdiği zaman içerisinde kendisini en çok etkileyen şeyin hemşirelerin merhameti ve sevgi dolu oluşu olduğunu söyleyen 24 yaşındaki Montana, geçtiğimiz hafta içerisinde ''en büyük hayalim'' olarak nitelendirdiği hemşirelik görevine, tedavi olduğu AFLAC Kanser Merkezi'nde başladı. Kanserle savaşan çocuklara umut kaynağı olmak istediğini söyleyen Montana sözlerini şu şekilde noktaladı: ''Bu koridorlarda artık kanser olarak değil, kansere yakalanan çocukları kurtarmak adına elimden geleni yaparak yürüyeceğim.''
Ben de staj gördüğüm hastane de tedavi görüyorum😕
Bunun aynısı ülkemizde de var. Ama hikayelerini ya paylaşmıyorlar ya da paylaştıkları mecrada kaybolup gidiyor. Geçenlerde öğrendim ki bir üniversite hastanesinde çalışan doktor 18 yıl önce orada kanser tedavisi görmüş. Şimdi doktor olarak yine geri döndüm vu sefer ben iyileştiriyorum demişti.