Dilimizdeki gelmiş geçmiş en haklı deyim 'her şeyin başı sağlık' olabilir. Zira sağlık ve hastalık; ekonomik sınıf, yaş, cinsiyet, ırk tanımıyor. Her şeye sahip ve çok şanslı olduğunu düşündüğümüz insanları, minicik bir virüs 'bahtsız' sınıfına sokabiliyor.
Neyse ki günümüzde tıp çok ilerledi. İnsanlar da, sandığımızdan daha güçlü!
İşte o ünlüler!
İlk öğrendiğinde çok paniklediğini ve sakin kalamadığını söyleyen Minogue'u, sevgilisi sürekli güldürerek ve motive ederek tedavi dönemini yüksek moralle atlatmasını sağlamış.
Kylie kanseri yendi, şimdi gayet güzel, keyifli ve üretken bir hayat yaşıyor!
Kazandığı mücadeleden sonra herkese en önemli tavsiyesi; ciltlerini sürekli kontrol etmeleri, güneşten korunmaları ve doktora kontrole gitmeyi ihmal etmemeleri yönünde!
Nazofarenks kanseri (burun ve ağız arkasındaki bir tür kanser) teşhisinden sonra basına açıklama yapmamayı tercih etti ve derhal tedaviye başladı. Kanseri başarıyla yendi!
'Pozitif düşünün, moralinizi yüksek tutun, bağışıklık sisteminizi zayıflatacak stres, sigara ve diğer etmenlere izin vermeyin' diyor ve ekliyor, 'mutlaka birden fazla doktor görüşü alın!'
'Onlara tavsiyem kansere grip muamelesi yapsınlar. Ben öyle yaptım. Onu çok fazla büyütmedim. Kanserin bir ceza olarak geldiğini hiç düşünmedim. Açıkçası ben kanserin yiyecek ve içecekle çok ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Stresten uzak kalmak gerekiyor. Vakti zamanında beni kahretmiş bir şeye şimdi, 'Aslında çok önemsizmiş' diyorum. Çünkü hayat çok kısa.
Sağlık sistemi biz de de çok ilerledi. Her şeyi çok güzel tedavi ediyorlar. Ben hiçbir zaman, 'Aaaay ben mahvoldum. Kanser oldum. Ne yapacağım şimdi ölüyorum' deyip halime yanmadım. Oldum ne yapalım? Bu yaştan sonra su çiçeği olacak halim yok canım? Eğer işim olmasaydı belki bu kadar ayakta olamazdım. Yaşama sarılmamı sağladı. Kemoterapi alıyordum, iki gün ağlıyorum diyordum ki 'Öbür gün kalkacağım işe gideceğim ne güzel? Arkadaşlarımla birlikte olacağım, güzel bir iş yapacağım.' Bu çok önemli.'
'Bunu ailem dışında kimseye söylemedim. Çok şükür ki daha önceden çocuğum olmuş. Yoksa bu durum beni yıpratabilirdi. Hastalığı dönemimde büyük bir aşk yaşadım, çok aşıktım. Sadece onu düşünüyordum. Sürekli aklımdaydı. İnsanın bir derdi olunca o vücudunda bir sorun olarak çıkabiliyor. Hastalandıktan sonra kendisini tamamen unuttum. Şimdi her şeyin o kadar kafaya takılmaya değer olmadığını, gereksiz şeylerle üzülmemem gerektiğini öğrendim'
Fakat o da kanser atlattı ve şu anda da nadir görülen bir hastalığı olmasına rağmen gayet kaliteli bir hayat yaşıyor.
Yeter ki kendinize bakın!
Kanser teşhisinden önce de eşini trajik bir şekilde kaybeden Deniz Uğur, kanser tedavisi gördüğü ve kemoterapi aldığı dönemde dahi asla umutsuzluğa kapılmadı. Saklanıp, kendisini gizlemedi!
Farkındalık yaratmak adına da pek çok röportajlar verdi, kampanyalar yürüttü. Deniz Uğur şu an sağlıklı!
Son senesinde ise yeniden nükseden hastalığı sebebiyle hayatını kaybetti. Fakat kansere karşı ilk zaferi unutulmamalı!
'Şöyle düşündüm, bu bir tünel, bu tünele giriyorum ve sonunu biliyorum, çıkacağım sonunda. Çıktım da çok şükür.'
Vahide Gördüm hastalığının evrelerini paylaştı, yenilebileceğini gösterdi. En önemlisi de kadınlara erken teşhisin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıp durdu!
Kanseri yendiğinden beri de tam gaz çalışmaya devam ediyor.
Erken safhalarında teşhis edildiğinde kurtulma şansı %90 dan fazla olan Hodgkin Lenfoma kanserini yendi.
Fakat erken teşhis şart! Şikayetlerinizi ve doktor kontrollerinizi erteleyip durmayın!
'Tüm o korkularımın boşa olduğunu yaşadıkça öğrendim. Sonuç olarak patoloji raporu olayın çok başında müdahale ettiğimizi ortaya koydu. Bu konuyla ilgili konferanslar verdim ve Türkiye’de Smear Test patlaması yaşandı. Pek çok kadın kontrolden geçti. Boşuna “Şer gibi görünen şeylerin altında hayır vardır” dememişler.'
'Bir sabah elime sol mememde bir sertlik geldi. Ellediğim anda kötü bir şey olduğu hissine kapıldım. Herkese söyledim durumu. 'Kisttir' diyenlere, 'Kist değil, kanserden aşağısı kurtarmaz' diye şaka yapıyordum. Testler yapıldı ve doktor 'sizi ameliyat etmem gerekir' dedi. Benim pazar günü oyunum var diye tutturunca, doktorun sözü olayı idrak etmemi sağladı: Serra Hanım, benim için hayatta kalmanız daha önemli!'
'Her şeyin beteri olduğunu, onun için her daim halimize şükretmemiz gerektiğini düşünen bir insanım' diyen Arzum Onan'ın 'Allah kanser verecekse bile bu troid kanserini versin, çünkü çok küçük bir kanser bu' cümlesi, hastalığa nasıl baktığını özetliyor. İşte böyle iyimser bir bakış açısıyla 2 kere geçirdiği ameliyatları ve tedavi sürecini atlattı.
Tedavinin dayanıklılık ve moral gerektiren bir süreç olduğunu söyleyen De Niro, bu konuda farkındalık yaratmak için kampanyalara da katıldı.
Asla günlük hayattan kopmayan ve moralini yüksek tutan Smith, şu an tamamen iyileşmiş durumda!
Ufacık tefecik ve yaşlı Maggie Smith, kanseri yendi, şu an da gayet güzel bir hayat yaşıyor.
Önce memelerinin alınması gerektiği için üzülen Crow, sonradan 'yaşamak için memelerime ihtiyacım yok ki' demiş ve hayata dört elle sarılmaya karar vermiş!
Alkış!
Bugün meme kanserine yakalandığı açıklanan Nur Yerlitaş'ın da bu 'kanseri yenen ünlüler' arasında yer alacağını biliyoruz ve acil şifalar diliyoruz!
Cildinizi, memelerinizi ve genel olarak bedeninizi izlemeyi, değişimleri gözlemeyi; şüphelendiğiniz durumlarda da derhal kontrollere gitmeyi unutmayın lütfen!
Sevgiyle!
Türkiyede neden çok fazla kanser var :(
Michael C Hall'un babası aynı kanserden ölmemiştir; prostat kanserinden ölmüştür ve Hall'un yakalandığı lenfomanın babasının hastalığı ile genetik anlamda uzaktan yakından alakası yoktur. Lütfen insanları yanıltan, ezbere bilgiler vermeyin.
çoğu türkiyeden..