Kanlı Bir Tarihten Milyar Dolarlık Maçlara: MMA ve UFC'nin Nasıl Başladığını Biliyor musunuz?

Kafes dövüşü olarak 90'lı yıllarda hayatımıza giren MMA, güreş, judo, jujitsu, karate, Muay Thai ya da benzer bildiğimiz dövüş sporlarından doğan hibrit bir teknik. Peki 21. yüzyılda dünyanın en çok kazandıran ve hayran toplayan bir sektöre nasıl dönüştü?

MMA yani İngilizcesi ile mixed martial arts, karma dövüş sanatları aslında birçok ABD eyaletinde ve başka ülkelerde yasaklı.

TV'de yayınlanması ve dövüşlerin özel olarak organize edilmesi ise tam olarak hayatımıza 1993 yılının Kasım ayında gerçekleşen bir UFC serisi ile girdi.

UFC de yine ABD'de kurulmuş, Ultimate Fighting Championships isimli bir etkinlik organizatörü demek daha doğru olur.

Sert ve kanlı dövüşlerin asıl tarihi geçmişine bakacak olursak, M.Ö 648 yılında Antik Yunan'da Olimpiyat Oyunları'a dahil edilen 'Pankration' yani 'Pankreas'ı görürüz.

Tam temaslı, içinde çok az kural bulunan bu dövüş, 'pan' yani 'tüm' ve 'kratos' yani güçler kelimesinden türetilmişti. 

Bu oldukça vahşi geçen mücadeleler, o yıl Olimpiyat Oyunları'na dahil edilince Helenik boks ve güreş karışımı bir spor olarak da algılanmaya başladı. 

Artık benzer dövüşleri İtalya'daki Etrüskler ve Romalılar da organize ediyordu.

Daha yakın bir tarihte ise o dönem, çıplak elle yapılan boks mücadelelerinin ağır siklet 'Güçlü Çocuk' lakaplı şampiyonu John L.Sullivan ile, Greko Roman şampiyonu William Muldoon mücadelesi 1887 yılında yapıldı.

Maçın özetine göre, güreşçi Muldoon rakibini birkaç dakika içine yere semişti. İki insan arasındaki dövüşe merak duyanlar, bu farklı disiplinlerin bir araya gelmesinden başka bir haz duymaya başladılar ki, aynı yıllarda farklı dövüş disiplinlerinden farklı sporcular da mücadele ettiler. 

Genellikle kazananlar güreşçiler olsa da!

Yine 1800 yıllarda, İngiltere'de de benzer bir dövüş tarzı ortaya çıkmaktaydı. Bartitsu mücadeleleri İngiliz centilmenlerinin dövüş sanatı haline gelmişti.

Bartitsu'da ise Asya ve Avrupa dövüş stilleri çarpıştırılıyordu.

Fakat asıl popülerite Brezilya jiujitsusunun tanınması ile olacaktı. Bu da pek uzun sürmedi!

Brezilya'da 1920'lerde ortaya çıkan yine karma dövüş stillerinin kullanıldığı vale tudo, ilerleyen yıllarda artık dikkat çeker bir hal alacaktı.

Peki tüm bu stillerin günümüzde bilinnen MMA ve UFC serilerine dönüşmesi nasıl oldu?

1914 yılında, 'İmkansız Adam' lakaplı Kodokan Judo ustası Mitsuyo Maeda, Brezilyalı Carlos Gracie'ye judo sanatını öğretti.

Bu size şimdiki zaman için sıradan bir durum gibi gelebilir, fakat o dönemde Japonlar jujutsu ve judoyu batı dünyasından adeta saklıyorlardı. 

O noktadan sonra, ailenin en küçüğü olan Helio, Carlos abisinden öğrendiklerini, ona nazaran daha küçük olan vücut yapısına uyarladı ve daha az güç gerektiren bir versiyon ortaya çıkarmış oldu.

İşte buradan çıkan dövüş sanatı Brezilya Jiu-Jitsu'su oldu. Rakibi yerde kilitlemenin, avantajı daha çok yerde sağlamanın olduğu beklenmedik fakat sevilen bir dövüş türü!

Helio Grace, artık jiu-jitsu bilgisi ile karma stili olan vale tudo maçlarında adeta destanlar yazıyordu. 

1970'li yıllarda da benzer karma dövüş sporları gelişmeleri Japonya'da da olmaya başladı. Emekli güreşçi ve dövüşçü, Antonio Inoki bu müsabakaları organize ediyordu.

Başka bir usta Antonio Inoki de 25 Haziran 1976 günü Muhammad Ali ile dövüştü. Artık minderde veya ringde görülen bu karma türler birden fazla takipçiyi de bir araya getirdiği için tribünleri adeta doldurup taşırıyordu.

15 rauntluk maçta, Ali 6 milyon dolar, Inoki ise 2 milyon dolar kazandı! Kurallar her iki tarafı da eşitlemek için biraz modifiye edilmişti. İzleyiciler ise adeta coşuyordu! 

Fakat final hiç de öyle beklendiği gibi olmadı....

Sondan bir önceki rauntta Ali kendini iplere yaslamıştı, Inoki ise yumruklarını savuruyordu. Ali ise ona izin verildiği için tekmelerini kullanıyordu.

Kalabalık büyük bir final, bir knock-out beklerken bitiş zili çalıverdi! Bu dövüş aslında bir çağın başlangıcı olsa da şimdilerde pek bilinmez ve hatırlanmaz da...

UFC'nin kurucuları Art Davie, Robert Meyrowitz ve Helio Gracie'nin oğlu Rorion, 1993 yılının Kasım ayında tek günlük bir turnuvada 8 dövüşçüyü karşı karşıya getirmeye karar verdi.

İşte sekizgende yaşanan o ilk gün, dişlerin söküldüğü, tekmelerin yüzlere indiği, rakiplerin yerde birbirini kilitlediği bir turnuva oldu.

Bu maçın gazına gelen Rorion Gracie, UFC mücadelelerinde kural olmaması gerektiğini savundu. Fakat maça gelen bir senatör 'bu bildiğin insan horoz dövüşü' diyince yeni UFC macerası hemen hemen tüm ABD'de yasaklandı. UFC neredeyse batıyordu!

İşte bu yüzden organizatörler birtakım kurallar koymak zorundaydı. Kafa atma, saç çekme, kasıklara vurma yasaklandı.

Sonrasında ise 2001 yılında Frank ve Lorenzo Fertitta UFC'yi satın aldı ve Dana White'ı yönetici yaptılar. 

Kendi bağlantılarını kullanarak UFC'nin TV yasaklarını da kaldırttılar.

2005 yılında ise tek elemeli bir UFC maçı daha yapıldı ve artık TV izleyenleri ve hayranları sayesinde hem dövüşçüler hem de organizatörler büyük paralar kazanabiliyorlardı.

Yakın zamanda kadınlar da UFC'ye dahil olmaya başladı.

MMA için ne büyük organizasyonlardan biri UFC olsa da, diğer turnuvalar da var. Affliction, Strikeforce ve WEC ise en büyükleri.

Kurallar çok az değişse de MMA mücadelelerinde tıpkı diğer dövüşlerdeki gibi, maçtan çekilme, K.O, veya teknik K.O gibi bitişler olur.

İşte 40 yıla dayanan geçmiş ile Ultimate Fighting Championships ve karma dövüş sporlarının sevilmesinin tarihi böyle!

Bu arada 9 Mayıs akşamı ABD'de UFC 249 ile karşılaşmalar sürecek!

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
YORUMLAR

insanların içindeki dizgilenemez şiddet merakı, birisinden üstün olma hissi. En ilkel şekliyle neredeyse çıplak. Kan içinde kalıp darmadağın olsan suratlar. Milyonlarca izleyici, TV başında keyiften çıldıranlar. Dünyanın hiç bir zaman iyi bir yer olamayacağının gerçek kanıtı.

Pasif Kullanıcı
09.05.2020

Aptalca bir soru olabilir ama, UFC maçları gerçek mi? Yani ara sıra izliyorum youtubedan, oldukça gerçekçi duruyor, ama zamanında WWE maçlarını gerçek zanneden birisiyim. O yüzden pek emin olamıyorum.

09.05.2020

WWE bir çeşit canlı televizyon dizisi. Senaryo belli diyaloglar bile önceden belirlenmiş, ezberlenmiş. Hepsi profesyonel birer oyuncu ve tabir yerindeyse akrobat. Dövüşlerin kazananı bile hikayeye uygun olarak önceden belirlenmiş. UFC bir dövüş organizasyonu. Zannediyorum hemen hepsi lisanslı profesyonel dövüşçüler. Zaten ringe çıkabilmek için de UFC'ye özel, bir miktar eğitim almak gerekiyor. Yukarıdaki tarihini ve yasakları okursan bu dövüşçülerin gladyatörlerden çok bir farkı olmadığını anlayabilirsin.

16.05.2020

Tam anlamıyla vahşet. İnsanların bu sevmesine bir anlam veremiyorum, bunu izlemek için para veriyor, izlerken kendilerinden geçip tatmin oluyuorlar. İnsanoğlu bu dünyada ki en büyük canavardır bence. Kendi dövüşmelerini bırakın hayvanları da buna alet ediyorlar. Kendileri dışında başka birinin, baş hayvanın kanının akmasından veya ölmesinden tahrik olabilecek başka bir canlı yoktur. Ama sorsan spor diyorlar bunlara...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ