Cezalandırma, infaz etme ya da bilgi alma yöntemi olarak kullanılan işkence, insanlık tarihinde yüzlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Şeytanın bile aklına gelmez diyeceğiniz en acımasız 17 işkence yöntemini sizler için derledik.
Cezalandırma, infaz etme ya da bilgi alma yöntemi olarak kullanılan işkence, insanlık tarihinde yüzlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Şeytanın bile aklına gelmez diyeceğiniz en acımasız 17 işkence yöntemini sizler için derledik.
İki tarafı da çatal biçiminde ve keskin olan, mahkumun boynuna bağlanabilmesi içinse ortasında bir kayış bulunduran bu işkence aleti, başını daima arkada tutmadığı takdirde mahkumun çenesinin ya da köprücük kemiğinin delinmesine sebep olmaktadır.
Geçmişte seks işçisi kadınları ve cadıları cezalandırmak için kullanılan bu alet, ağız kısmında keskin bir çivi bulunduruyordu ve suçlunun konuşmasını engellemek için kullanılıyordu.
Mengene benzeri bir alet olan parmak vidası, tarihte suçluların el ve ayak parmaklarına zarar vermek, hatta kimi zaman koparmak için kullanılıyordu.
Büyük bir penseyi andıran timsah biçimli bu alet, önce ısıtılıyor, sonra ise mahkumun vücudundan parçalar koparmak için kullanılıyordu.
Kadınlar için özel olarak tasarlanmış ender işkence aletlerinden biri olan göğüs delici, görselden anlaşılacağı üzere uçları oldukça sivri, maşa biçimli bir alettir. Kadınların meme bezlerine zarar vermesi için tasarlanmıştır ve suçluları kan kaybı ya da enfeksiyon sebebiyle öldürmektedir.
Armut biçimli bu alet önce suçluların ağzına sokuluyor, daha sonra ise uç kısmında bulunan bir vida sıkılarak alet genişletiliyordu. Sonuç olarak ise beklendiği gibi mahkumların ağzı parçalanıyor, geri dönüşü olmayan bir zarara yol açılıyordu.
Mengene gibi çalışan bir başka alet olan diz delici, iç kısmında bulunan dikenlerle suçluların bacaklarında yaralar açmak için kullanılıyor, hatta kimi zaman bacaklarının tamamen kopmasına yol açıyordu.
Bir kafes biçiminde tasarlanan ve suçluyu neredeyse tamamen hareketsiz bırakan bu alet, diğerleri gibi öldürmese de, uzun süreli kullanıldığı zaman zihinsel ve fiziksel sıkıntılara sebep oluyordu.
Listemizin belki de en insancıl ve en meşhur infaz yöntemi olan giyotin, hepimizin bildiği gibi yukarıdan bırakılan bir bıçağın suçlunun kafasını milisaniyeler içinde bedeninden ayırması prensibiyle çalışıyordu.
Bu alet, İspanyol Engizisyonu döneminde asilerden bilgi almak amacıyla kullanılıyordu. Suçlu, bir üçgenin sivri ucuna oturtuluyor ve acıyı arttırması için ayaklarına ağırlıklar bağlanıyordu.
Judas'ın beşiği, İtalyanların geliştirdiği bir işkence aracıdır. Suçlular sivri kısmı anüs ya da vajinaya denk gelecek şekilde piramit biçimli bir metal yapının üzerine oturtulur. Delik yara olup genişledikçe suçlu enfeksiyon kapar ve yaşamını acı içinde yitirir.
Romalıların geliştirdiği bir işkence tekniği olan Poena Cullei, anne ya da babasını öldürmüş kişilerin cezalandırılması için kullanılmıştır. Bu işkence yönteminde suçlu köpek, kedi, yılan ve maymun gibi hayvanlarla birlikte deri bir çuvalın içine hapsedilir ve ardından denize atılır.
Ling Chi, Çinlilerin geliştirdiği bir işkence tekniğidir ve burada kurban, kan kaybından ölene kadar vücudundan küçük parçalar kesilir. Bir yandan da oyun olarak görülen bu pratikte idamı gerçekleştiren kişi, elindeki bıçakla mahkumun vücudundan parçalar keserken işkence süresini olabildiğince uzatmaya, kısacası ölüme sebep olmadan mümkün olduğu kadar acı vermeye çalışır.
Üzerinde yüzlerce diken bulunduran demir sandalye, iç organlara zarar vermediği ve açtığı yaraların içinde kaldığı için mahkumu üzerinden kalktığında öldürmektedir.
Dünyanın en meşhur metal gruplarından birine adını veren demir bakire, Orta Çağ'da kullanılmış içi dikenli bir tabuttur. Suçlu ya hareketsiz kalarak tabutun içinde yaşayacak, ya da hareket edip ölecektir.
Tarihte III. Vlad'la özdeşleşmiş bir pratik olan ve yüzyıllar boyunca dünyanın pek çok yerinde uygulanan kazık cezası, hepimizin bildiği ve üzerine fazla açıklama gerektirmeyen bir acımasızlıktır.
Çinlilere ait bir başka pratik olan su işkencesi, vücuttan çok zihni hedef alan bir işkence yöntemidir. Burada suçlu sımsıkı bağlanmakta ve başına yavaşça su damlatılmaktadır. Uzun süre devam etmesi durumunda suçlunun delirdiği söylense de, böyle bir işkencenin gerçekleştirildiğine dair kesin kanıtlar bulunmamaktadır.
Peygamber efendimiz Böcek dahi olsa zararlı hayvanları suda boğarak ve ateşte yakarak öldürmeyin diyor yani acı çektirmeyin işkence yapmayın diyor. Avrupa'da ne kadar işkence aleti varmış kanım dondu resmen. İnsana bu zulüm yapılır mı. Çoğu da karanlık döneme ait
Youtube'da rastlamıştım. Bi Çin filminden bir sahneydi herhalde. Bi kadını ayaklarından bağlayıp bu bağları öküzlere çektirerek bacaklarını ayırıyorlardı. Allah bu Çin'in eline düşürmesin. Hala da aynı insafsızlık aynen devam. Bölgedeki Türklere neler yaptıklarını dünya biliyor.
giyotin dışında bütün işkence yöntemleri günümüzde de özellikle sübyancılara uygulanmalı bence