Kitabın arka kapağında yaptığım yorumda; “Ülkemizde bilim dünyasının en önemli figürlerinden olan Tayfun Uzbay Hoca’nın aşkta, bilimde, özgüvende, zihnimizde, belleğimizde, sebeplerde ve sonuçlarda nasıl yanıldığımızı gösteren bu eşsiz kitabı, tam da ihtiyaç olan bir zamanda ‘zamanın ruhunu’ bize açık eyliyor, iyi ki de yapıyor, iyi yapıyor' demiştim. Şimdi de bu yazıda noktasına virgülüne dokunmadan Tayfun Hoca’nın İnsanlar ve Yanılgılar kitabından yanılgılarımız ile ilgili bir kısmı sizinle paylaşacağım, bence iyi de yapacağım.
Gündelik yanılgıların hayatlarımızdaki olumsuz etkilerini azaltmak ve bunlardan korunmak için yapabileceklerimizin başında farkındalık gelir. Yanılacağımızı bilmek, bu konuda beynimize ve sezgilerimize fazla güvenmemek yani durumun farkında olmak bile bu yanılgılardan hem ders almamızı kolaylaştıracak hem de gelecekte fark ederek tekrar tuzağa düşmemizi engelleyecektir. Kendinizi eğiterek bilişsel yeteneklerinizi geliştirmeye çalışmanın gündelik yanılgıları durduracak kadar performansınızı iyileştirme ihtimali pek yoktur. Bunun en önemli nedeni beyninizin bu yanılgılara etkili olacak ölçüde gücünü genel olarak artırmanın, zihinsel egzersiz yapmak, bilgisayar oyunları oynamak ya da klasik müzik dinlemek kadar kolay olmamasıdır. Buna çalışmak çok büyük bir emek gerektirir ve sonuçta bir arpa boyu kadar yol ilerlememiş olabilirsiniz. Beynin evrimsel süreç içinde nesilden nesile aktarılan otomatik faaliyetleri, yatkınlıkları ve alışkanlıkları ile başa çıkmak ya da onları değiştirmek neredeyse imkânsızdır. Sonuç olarak bilişsel eğitim yoluyla geliştirebileceğiniz bazı bilişsel yetenekleriniz size yanılgılardan muaf bir hayatın kapılarını açamaz. Sözün özü insan ne yaparsa yapsın yaşamı boyunca yanılacaktır. Yanılgıları hayatımızdan tamamen çıkarmak mümkün değildir. Öte yandan, yanılgılar öğrenmenin en etkili yollarından biridir. Burada farkında olmanın yanı sıra ikinci bir önemli bağışıklama yolu yanılgıları doğru analiz etme ve ders alabilme becerisinin geliştirilmesi olabilir.