Kalafat, doğal afet öncesi alınan tedbirlere göre depremin ortaya çıkaracağı risklerin en aza indirilmesinin bağlantılı olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
'Bölgede irili ufaklı depremler farklı kaynaklardan da olsa çalışırlar. Bunlar bu bölgenin doğal süreci içerisinde değerlendirilmeli. Ama bu hiçbir zaman 'Deprem olmayacak, rahat edelim' anlamına gelmiyor. Bu, bize burada yaşayacaksak bu coğrafyanın tamamında aktif fayların olduğu ve bunların deprem potansiyellerinin yüksek olduğunu bize ifade ediyor.
Yapmamız gereken deprem anında, öncesi ve sonrası neler yapmamız gerektiğini bilinçli bir şekilde birey olarak, aile olarak, mahalle olarak toplum olarak ortaya koyabilmemiz. Mesela aile afet planı dediğimiz deprem öncesi her ailenin bir afet planı olmalı. Çünkü elektrikler belli bir yükten sonra kesilecektir. Bu büyük depremden sonra artçı depremler de olacaktır. Aile olarak tahliye planlarımız olmalı ve depremde eğer çok katlı binalarda yaşıyorsak aşağıya inme şansınız olmayacak. Üst katlar çok sallanacak. Bu üst katlarda herhangi yapısal olmayan tehlikeli unsurları sabitlememiz ve onların vereceği zararları en aza indirmemiz gerekmektedir.'
Millet hala yüksek binalarda oturuyor,ve hatta depremi görmüş binalara para veriyor satınalıyor,sanırım doğal seleksiyon engellenemez birşey.
Bu deprem sadece İstanbul u değil Türkiye yi bitirecek. Bundan sonra aile hazırlansa ne olur ? sağ çıksalar bile erzak sıkıntısı, enkaz altında kalan cesetlerin yayacağı türlü hastalıklar, kapalı ulaşım yolları, birbirini kaynaklar için öldürecek insanlar ve daha bir çok sorun yaşanacakken belki de ölmek en iyisidir.
Aynen öyle bunlar ay faylar rahatladı değil ananın büyük deprem geliyorun işareti. Ben inşaat mühendisiyim ben bile dua edebiliyorum sadece istanbulda olduğum için. Allahım sen koru.