Prof. Dr. Haluk Özener, enstitünün hükümetler arası oşinografi komisyonunca akredite edilen, görev olanı Ege, Akdeniz, Karadeniz ve bağlantılı denizlerde olan tsunami servis sağlayıcısı olarak da hizmet verdiğini belirtti. Bu denizlerde belirli bir büyüklüğün üstünde yaşanan depremin tsunami tehlikesi yaratması durumunda, bunun uyarı mesajını sadece Türkiye'deki yetkili organ AFAD'a değil, komisyona üye olan ülkelere de vermekle sorumlu olduklarını dile getiren Özener, şöyle devam etti:
'Marmara'da da olası senaryolarımızda 2 metre 20 santimetre kadar tsunami dalgaları bekleniyor ama bu hiçbir zaman Uzak Doğu'daki depremlerden oluşan tsunamiler gibi olmayacaktır. Oradaki fayın özelliği zaten farklı. Normal ya da ters fay. Dolayısıyla oradakiler açık deniz ve mesafe uzun olduğu için dalgalar yükselerek ve çok şiddetli geliyor. Binlerce insanın yaşamını kaybetmesine neden oluyor. Marmara'da öyle bir tsunami beklemiyoruz. Dalga boyu 2 metre kadar olacaktır ama Marmara üzerinde depremden kaynaklanan zararlar, can ve mal kayıpları, tsunamiyle mukayese edilemeyecek kadar fazla olacak. Tsunaminin zararı depremden çok daha az olacak.'
yıllardan beri aynı uyarılar biz depreme hazırlanana kadar deprem bizi yıkacak
Allah korusun diye dua ediyoruz ama bizim bu paragöz,gözlerini toprak bile doyurmayacak olan kitle varken olası bir depremde çok fazla can kaybımız olacak.Adamlar yıllardır uyarı veriyorlar ama en ufak bir önlem alınmıyor,toplanma alanları para için satılıyor,bina yapımında malzemeden çalınıyor.Bu çarpık yapılaşma yüzünden düşük ölçekli bir depremde bile büyük bir yıkım gerçekleşir.
Hmmm imar barışı (imar affı yani) harika olacak her şey.