Kanada'nın Bahtsız Beşiz Kız Kardeşleri Dionne'ların Yüreğinizi Parçalayacak Hayat Hikayesi

1934 yılında o zamanlar ikiz doğumuna bile nadir rastlanırken Kanada'da beşiz kız çocukları dünyaya gelir, ilk başta ilgi odağı olsalar da sonradan işler sarpa sarar. Gelin hep beraber 55 milyonda 1 görülen beşiz kız kardeşlerin trajik hikayesine yakından bakalım. 👇

1934 yılında Kanada'nın küçük bir kasabasında bir kadın beşiz bebek dünyaya getirmiş: Annette, Cécile, Yvonne, Marie, ve Émilie Dionne.

Tüm çocukların hayatta kaldığı ilk beşiz vakasıymış bu... Beşizlerin ünü kısa sürede tüm dünyaya yayılmış fakat bu ünün ileride trajik sonuçlara neden olacağını kimse bilmiyormuş.

Dionne beşizleri dört aylıkken Kanada Hükümeti’nin de dikkatini çekmiş ve bir gecede ilgi odağı olmuşlar.

Hükümet, bebeklerin ailesinden alınması gerektiğine karar vermiş, sebepleri ise onları olası sömürülerden korumakmış. Beş bebeğin de hiçbir sağlık problemi olmamasına rağmen bebekler için özel dizayn edilen bir hastane odasına alınmış. Bebekler hastanede adeta tüm insanların maskotu haline gelmış. Beşizleri milyonlarca turist ziyaret etmiş ve kısa süre sonra Quintland, Kanada’nın en büyük turistik yeri haline gelmiş.

Doğumdan birkaç gün sonra beşizleri halka göstermek isteyen bir temsilci maddi durumu kötü olan annelerine ulaşmış.

Sözleşme uygulanmadan önce feshedilmiş olmasına rağmen ebeveynleri ikna edilmiş ve böylece hükümet, kızların sömürüsünü gündeme getirebilmiş. Doğumdan birkaç ay sonra da Kanada Hükümeti kızların velayetini ailesinden almış. 1935’te ise velayet anne babadan alındığında kızların bakımı doktorlara devredilmiş.

Sözde hükümetin amacı ailelerinin beşizlere iyi bakamayacağını öne sürerek bebeklerin hayatlarını garanti altına almakmış.

Ama gerçek amaç ülkedekilerin ve hatta tüm dünyadakilerin beşizlere olan ilgisini maddiyata dönüştürmekmiş...

Nihayetinde başarılı olmuşlar da... Hatta kızlar o kadar turist çekmiş ki kızların ziyaretçileri Niagara Şelalesi'nin ziyaretçilerinden fazlaymış.

Kızları görmeye sadece turistler değil ünlü isimler de gelmiş. Clark Gable, Bette Davis ve Mae West gibi birçok Hollywood yıldızı da kızları ziyaret edenler arasındaymış. İlk yıl beşizlerin kazancı 50 milyon doları aşmış fakat bu gelirden kızlara zırnık koklatmamışlar.

Beşizler hastanede sürekli hemşire ve doktorlar tarafından kontrol edilmiş ve çeşitli testler yapmışlar ve bu 9 yaşlarına kadar devam etmiş.

Hastane belirli aralıklarla beşizlerin fotoğraflarını ve gelişimi hakkında bilgiler yayınlamış.

Dionne beşizleri tutsak olarak geçen zorlu 9 yılın ardından ailesine geri dönmüş ama bu buluşma pek de hoş olmamış.

18 yaşlarına kadar aileleriyle yaşayan kızlar 18 olur olmaz ailelerinden uzaklaşmış. Daha sonra ise çocukluklarında anne ve babaları tarafından sözlü, cinsel ve fiziksel tacize uğradıklarını anlatan bir kitap yazmışlar.

Kızlardan birinin söylediğine göre ebeveynleri onlara asla farklı bireylermiş gibi davranmamış ve çoğu zaman varlıkları bile onlara batıyormuş.

Ayrıca diğer çocuklarından farklı davranmışlar ve çok katı bir disiplin altında büyümüşler.

Dionne kardeşler çocukluk yıllarında adeta cam fanus içinde yaşadıkları için travmalarından asla kurtulamamışlar.

Büyüdükleri hastanede oldukça katı yaşam tarzına sahip olmaları istenmiş ve yabancılarla konuşmalarına izin verilmemiş.

Her gün yaklaşık 6 bin kişi kızları görmeye gelirmiş. Ayrıca annelerinin işlettiği fotoğraf, imza, kitap, kartpostal ve oyuncak bebek gibi şeylerin satıldığı bir hediyelik eşya dükkanları varmış.

Reşit olduktan sonra özgürlüklerine kavuşan beşiz kardeşlerden üçü evlenmiş. ( Marie, Annette ve Cécile)

Emilie rahibe, Yvonne hemşire olmuş ve sonrasında kendisini heykellere adamış. Émilie 20 yaşında, Marie ise 36 yaşında felçten hayatını kaybetmiş. Yvonne 2001 yılında 67 yaşında vefat ederken kalan iki kız kardeş Annette ve Cécile hala hayatta.

Hükümet yıllar sonra ne yaptı derseniz: Dionne kardeşlerden resmi olarak özür yayınlayarak 1998 yılının Mart ayında beşizlerden üçüne hastanede geçirdikleri yıllar için 4 milyon dolar tazminat ödeyeceklerini açıklamış.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Saartjie Baartman: Kadın Vücudunun Acımasızca Kullanıldığı Dünyanın En Trajik Öyküsü
26 Yaşında AIDS Yüzünden Hayata Veda Eden Dünyanın İlk Süper Modeli Gia Marie Carangi'nin Trajik Hayat Öyküsü!
Son Derece Popüler Olan Freak Show’un En Çok Tanınan 5 Kurbanının Trajik Yaşam Öyküsü

Popüler İçerikler

Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
YORUMLAR
26.09.2022

İki farklı metnin Google Translate çevirisi olmuş resmen. Fiillerin zamanları bile birbirini tutmuyor, cümleler kopuk kopuk. Bir işiniz var, onu da düzgün yapın bari.

26.09.2022

1960'lı yıllara kadar insanlık tarihi gerçekten aşırı utanç verici. Kölelik en büyük utanç olmasına rağmen hep birilerinin gözünü kamaştırmış. (Gerçi halen öyle) .

27.09.2022

Uygar Aytun Bence insanlık hâlâ utanç verici. *Gerçekten insan olabilen ve insan kalabilenleri tenzih ederim.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ