Kana Ekmek Banıp Yiyorlar! -70 Derecede Yaşayıp Çiğ Et Yiyen Nenetlerin Şok Etkisi Yaratan Gelenekleri

Size şaşırtıcı gelebilir ama günümüzde hâlâ göçebe olarak yaşayan toplumlar var. Bunlarda biri de Rusya’nın kuzeyinde, Yamal Adası’nda yaşayan Nenetler. Bu insanlar, dondurucu soğukta hayatta kalmaya çalışıyor ve çadırlarında dünyadan kopuk bir yaşam sürdürüyorlar. Hâlâ göçebe olarak yaşamalarının yanında yeme alışkanlıklarıyla da dikkat çekiyorlar. Gelin, hiç alışkın olmadığımız türden bu insanları daha yakından tanıyalım.

Nenetler, her yıl sonbahar ayında güneye göç ediyorlar.

Çünkü kış başlamadan önce yarımada üzerinde gidebildikleri en güney ve en sıcak noktaya yerleşmek zorundalar. Aksi hâlde Rusya’nın -70 dereceleri bulan dondurucu soğuklarında ölümle yüzleşmek zorunda kalacaklar. O soğukta kimse çadırda ateş yakarak hayatta kalamaz, değil mi? Bu sebeple kışın güneye, yazın tekrar kuzeye göç ediyorlar.

Her aile 40-50 kişilik topluluklardan oluşuyor.

Geniş aileler şeklinde yaşıyorlar ve bu ailelerin her biri, birer obayı oluşturuyor. Obaların her birinin 200 kadar ren geyiği bulunuyor ve bu obalar zaman zaman bir araya gelip geyik yarıştırma müsabakası düzenliyor. Müsabaka sonunda kazanana sağlıklı bir geyik hediye ediliyor. Yine her ailenin bir reisi oluyor ve göç zamanlarını reis belirliyor. Modern çağdaki aile reisi kavramı biraz farklı olsa da mantık yine aynı. Ailedeki herkes, reisin kararlarına saygı duyuyor.

Çadırlar, en az iki kat geyik derisi ile kaplanıyor.

Zorlu hava koşullarında hayatta kalmak için çadırlarını en az iki kat geyik derisi ile kaplıyorlar. Ayrıca çadırların içini sıcak tutabilmek için odun sobaları kuruyorlar. Sobalarında yakmak için odun topluyorlar ve donma tehlikesiyle karşı karşıya gelmemek için devamlı odun tazelemek zorunda kalıyorlar. Çok yorucu değil mi sizce de?

Çoğunlukla geyik ve tavşan eti yiyorlar.

Kahvaltıda bile et yediğinizi düşünebiliyor musunuz? Ama Nenetler yiyor. Rusya’nın dondurucu soğuklarında neredeyse hiç sebze yetişmediği için günün her öğününde et yemek zorundalar. Çoğunlukla geyik ve tavşan eti tüketiyorlar ve donmuş nehirden balık da avlıyorlar. İşin en can alıcı kısmı, eti sadece pişmiş olarak tüketmiyorlar. Kesip derisini yüzdükleri hayvanın etini parçalara ayırıp taze bir şekilde tüketiyorlar. Hatta etten akan kanı kaşıklayarak içiyorlar! Etin yanında ekmek de tüketiyorlar. Yani bir gün Nenet çadırına misafir olursanız kana ekmek banarak karnınızı doyurmanız gerekebilir.

Teknolojiden uzak bir hayat sürüyorlar.

Teknolojiden uzak kalma fikri kulağa nasıl geliyor? Neredeyse çoğu işimizi tek bir tık ile gerçekleştirebiliyorken Nenetlerin teknolojiden soyutlanmış hâlleri epey şaşırtıcı. Hayatlarında akıllı telefonlar, filmler, diziler, tablet veya televizyonlar yok. Üstelik ev kirası ve fatura da ödemiyorlar. Bir şirkette işe girip çalışmıyorlar, yani kapitalist dünya da onlara göre değil. Onların yaşamı sadece göç etmek, çadır kurmak ve ailelerini hayatta tutmaktan ibaret.

Geçimlerini kızak yaparak sağlıyorlar.

Her Nenet obasında çok iyi şekilde kızak yapan erkekler bulunuyor. Rusya’nın farklı yerlerinden gelen siparişlere göre kızak yapıp satıyor ve karşılığında Rus Rublesi kazanıyorlar. Ayrıca Nenetlerde, kızaklar ailelerin büyüklüğüne göre yapılıyor. Büyük ailelere büyük, küçüklere küçük kızak. 6 yaşından itibaren bütün erkek çocuklarına kızak kullanmayı öğretiyorlar. Çok erken değil mi peki?

Atalarının dini inançlarının izinden gidiyorlar.

Nenetler, başka toplumlardan etkilenmedikleri için hâlâ atalarının binlerce yıl önceki inanışlarına bağlılar. Gündelik işlerinin dışında şaman ayinleri yapıyor ve ölülerini bu inanışa göre defnediyorlar.

Nenetlerin göçebe yaşam geleneği yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Nenet çocukları, okullara gönderilmiyor ve cinsiyetlerine göre yapacakları işlere yönlendiriliyorlar. Kızlar, evde annelerine yardım ederken erkekler, 6 yaşından itibaren başta kızak kullanmak ve yapmak olmak üzere avcılık, odun toplamak gibi işlerde ailelerine destek oluyorlar. Fakat artık Nenetlerin çocukları da gençlik çağına adım attıktan sonra ömür boyu kızak sürüp çadır içinde yaşamak istemiyor. Şehir hayatına yönelmek, modern yaşamın kurallarına göre bir hayat sürmek istiyorlar, çünkü modern yaşam onlar için çok daha güvenli. Bu sebeple artık çoğu Nenet genci, ailesini çadırlarda bırakıp şehir hayatını tercih ediyor.

Bizde Olsa Çocukları Müge Anlı'ya Çıkar: 3 Milyar Dolarlık Servetini, Ailesi Yerine Kurumlara Bağışlayan Adam
Farklı Bir Evrenden Fırlamış Gibi Gözüken Bu Ormanlara En Cesur Kişiler Bile Giremiyor
Dinozorları Meteor, Bizi Küresel Isınma! Tarih Boyunca Gerçekleşen Bu Felaketler Yaşayanların %90'ını Yok Etti
Koltuk Altı ile Hamur Açan Bile Var! Hindistan'da İnsanların Kapış Kapış Yediği Sokak Lezzetleri

Popüler İçerikler

Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
Daron Acemoğlu'nun Atatürk Hakkındaki Yorumlarına Gelen Tepkiler